Başkan Ülgüdür, sulama sezonu ve maliyetler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Çiftçilerin sulama sezonunda ilk sularını aldığını ifade eden Ülgüdür, “Çiftçilerimiz ilk sulamalarını yaptı. Nasip olursa ikinci sularını da alacaklar. Muhtemelen barajlar 1 Ağustos’a kadar açık kalacak. Bu sürede ikinci suyunu almayan üreticimiz kalmaz diye düşünüyoruz. Belki üçüncü sulama da mümkün olabilir ama bu konuyu fazla dillendirmek istemiyoruz çünkü barajların ne zaman kapanacağını kestiremiyoruz. Biz Ziraat Odası başkanları olarak, bir aylık su garantisi aldık” dedi.
“CAZİBELİ SU 800 LİRA”
Suyun maliyetine de değinen Ülgüdür, “Bu yıl cazibeli suyun, yani kendi akışıyla gelen en ucuz suyun dönüm başına maliyeti 800 lira oldu. Bunun yarısı peşin ödendi. Geçtiğimiz yıl bu fiyat 530 liraydı. Biz bu yıl ya zam yapılmaz ya da en fazla 600 lira olur diye bekliyorduk. Ancak 800 liraya çıktı. Bu da üretici için ciddi bir yük. Çünkü pamuk gibi ürünlerde dört sulamadan aşağı verim almak mümkün değil. Mısır, buğday, sebze, yonca gibi ürünlerde de iki sulama yetmiyor” ifadelerini kullandı.
“ÜRETİCİ İKİ KATI DA KENDİ SULAYACAK”
DSİ’den alınacak iki sulamanın dışında üreticinin en az iki sulamayı da kendi imkânlarıyla yapmak zorunda kalacağını belirten Ülgüdür, “Çiftçi iki sulamayı DSİ’den alacak, kalan sulamaları ise kendi olanaklarıyla yapacak. Bu da ciddi bir maliyet demek. Suyun DSİ’den alınan kısmı 800 lira, kendi yapacağı sulama ise en az bin 200 lira tutar. Böylece bir dönümde sulama maliyeti 2 bin liradan aşağı düşmez” dedi.
“ARAZİLERİN YÜZDE 80’İ MAZOTLA SULANIYOR”
Mazotla sulamanın ciddi bir yük oluşturduğuna dikkat çeken Ülgüdür, “Arazilerimizin yüzde 80’i mazotla, yüzde 20’si ise elektrikle sulanıyor. Mazotla sulanan alanlarda maliyet çok daha yüksek. Traktörle, pancar su motorlarıyla, ya da artezyen kuyularıyla su çekiyoruz. Mazot, ekipman arızaları, pompalar, motorlar, traktörler derken masraflar katlanıyor. Arıza ve bakım giderleri de cabası. Artık sanayide parça ve işçilik maliyetleri de çok arttı” diye konuştu.
