Araştırmamızın ilk bölümünde Dedebağ Yaylasında bulunan türbe içerisine dev bir levha yaptırılıp astırılan Hüseyin Kuruüzüm imzalı metne yer veriyoruz. Anadolu'nun Türkleşmesinde rol oynayan Alp erenlerden biri olan Dedebağ Dedesi hakkındaki efsaneleri de bu yazıda bulabilirsiniz. Keyifli okumalar:

"DEDEBAĞINDA BİR GÜL

Dandalaz Çayının iki yakasındaki düzlüklerde pek çok eski uygarlığın izi var. Afrodisias'ta yapılan kazılar tarih öncesi zamanların belgelerini sunuyor hepimize. Örneğin Etiler, Karyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar yaşamış bu topraklarda. Köyler kasabalar kurmuşlar ve bunların adına Afrodisias, Gordiotechius, Kindos, Plarasa diye isimler vermişler geçmişte.



Bu topraklara en son gelenler bizleriz. 13. yüzyılda Menteşe Yöresinden gelmişiz bu yöreye. Aslımız Anadolu Selcukileri. Anadolu Selçukileri Antalya'dan Teke yöresinden çıkmışlar yola eski zamanlarda. Birçok oymak yollara düşmüş. Atlar, arabalar, renk renk yurt denilen çadırlar, kadınlar, çocuklar ve Alp erenler.

Bir kolumuz Menteşe'den Tavas, Kızılcabölük, Vakıf, Afrodisias yoluyla gelmişler buralara. Bir kolumuz da Denizli, Nazilli, Bozdoğan, Yaykın yolunu izlemiş. Hepsine birden Sarıtekiler denirmiş. 1310'larda manzara bu.

Selçukiler yeni ülkeler fethetmenin asıl gururuyla bu bölgeye gelirken tarihin sesi bugünkü Yaykın'da, Ataeymir'de ilk defa başka bir tınıda hissedilmiş o zamanlar. Çakmak çakmak koşan atların kişnemeleri, yiğit savaşçıların naraları, gürz ve kılıç sesleri duyulmuş buralarda.
Yaygınların, Eymürlerin, Geygellerin, Tekelilerin ataları, onların yiğitleriymiş bunlar. İlk kanlı savaş, Selçuklu Eymürler ile Bizanslılar arasında, bölgenin merkezi durumunda olan Afrodisias'ta olmuş. Böylelikle ilk kanla beraber toprak, toprak olmaktan çıkıp vatan olmuş.

TÜRK'ÜN MÜHRÜ VURULDU

Selçukiler yerleştikleri yerlere yavaş yavaş kendi müdürlerini vurmuşlar. Önce isimlerden başlamışlardır işe ve Yazır, Eymir, Geyre, Yenice, Bingeç, Tekeliler, Karacasu adını vermişler oturdukları yerlere. Sonra da camiler, yollar, köprüler yapmışlar kendi usullerince.

ve 14. yüzyıllar Anadolu'nun altın çağıdır tefekkür ve inanç açısından. Evlerle, camilerle, medreselerle, köprülerle, hanlarla, hamamlarla Türk'ün mührü Anadolu coğrafyasına kazanırken, Anadolu insanı da erenleriyle pişmektedir adeta. Alp erenler, Kamil insanlar diyarı olmaktadır Anadolu. Hamlıktan geçip pişmek, pişip de yok olmak, yoklukta özgür olmak içindir bütün sevdalar.

İşte o zamanlar bu yeşil vadiye gelip konan nice Alp erenler olmuş. Gelenlerden en olgunları, en yüceleri Yaren Baba, Şeyh Kemal Dede, Horasanlı Dede, Dedebağ Dedesi olarak aramıza konmuşlar; bir zaman bütün insanlarla bir olmuşlar. Ömürlerini, emeklerini, bilgilerini bu yörenin insanları için harcamışlar. Alçakgönüllü, sabırlı, cömert yaşamışlar. İnsanın has'ı olmuşlar.

Halkımız Şeyh Kemal'in, Dedebağ Dedesinin, Yaren Baba'nın son dönemde de Süleyman Rüşdi'nin hizmetlerini unutmamış. Kiminin üstüne türbeler yapmış, kimine de elbiseler gibi yeşil ormanlar giydirmiş. Vefalı olmuş, onları daima hatırlamak için hayırlar yapmış. Onları bağrına basıp yüzyıllar sonrasına taşımak istemiş.

DİLDEN DİLE GEÇEN EFSANELER

Yaşam öyküleriyle, efsanelerle yüceltmiş onları. Bunlardan biri Dedebağ Dedesi için anlatılır yüzyıllardır. Söylenir ki:

"Kim bu ormandan bir dal keserse onun kolu kırılırmış. Kim bu ormandan bir dal götürürse o gece Dedebağ Dedesi odunu götürürse rüyasına girermiş. Onu yatağından kaldırıp o dalı ormana bıraktırırmış. Büyüğünden küçüğüne herkes bu söylenceye inanırmış. Dedebağ'ının bol yıldızlı gecelerinde nineler, dedeler torunlarına Dedebağ Dedesinin hep ormanı nasıl koruduklarını anlatırlarmış. Büyükler, küçükler ormandan bir dal dahi koparmazlar; bu yemyeşil ormanın içinde huzur içinde yaşarlarmış. O gün bugündür bu zümrüt orman korunmuş. Orman da bütün zamanların en güzel ve en anlamlı sesi ile insanlara teşekkür edip durmuş.

Bugün bu güzel hayır gününde sıra sizde. Bir kıyıcıya oturup göklere uzanan ormanın sesini dinleyin. Gözlerinizi kapayın ve hayal edin. Toprağı vatan yapanlara dua edin. Selçukilerin, Alp Eren Yaren Babaların, Horasanlı Dedelerin, Dedebağ Dedesinin sesini duymaya çalışın.

Vatan dene kavramın ve güzel ahlaklı olmanın geçmişteki macerasını bir kez daha düşünün. Çam seslerini dinleyin, hissedin. Kendiniz ve insanlık için dua edin.
31 Ağustos 2014"

Muhabir: ÖZGÜR DEDEOLUK