Son 2 yıldır ürünlere zam, maaşa daha az zam, ürünlere daha çok zam, maaşa daha zam döngüsüne girdik. 2023’e girdiğimizde marketlerde ocak ayı oyunca birçok üründe fiyat sabitlemeye gidildiği gördük. Kimisi bunu 1000 üründe yaparken kimisi 2023 ürüne çıkarttı.
Öncelikle her ay zam mı geliyordu da sadece ocak ayında fiyat sabitleme yapıldı? Eskiden indirime sevinirken şimdi fiyat sabitlemeye mi sevindik? Ocak sonrası ne olacak? Madem yapılabiliyordu neden 2 yıl beklendi? Daha çok bu minvalde soru sorabiliriz.
Vatandaş zam görmeden günümüzdeki kullanımıyla fiyat güncellemesi görmeden bazı ürünlere sahip olabilecek. Peki bu ne zamana kadar devam edecek? Şubat’ta zamlar gelecek mi? Yoksa birkaç ay daha fiyat sabitleme devam eder mi? Ederse kaç ay devam eder? Örneğin 3 ay-5 ay sürdü, sonrasında misli misli bu zam yapılmayan dönemin acısı çıkartılacak mı? Cevabı hepimizin malumu. En fazla 3-5 ay olur sonrası olmaz diye düşünenlerin sayısı bir hayli fazla. Benzer şekilde kira artış oranlarının yüzde 25’e sabitlemede aynı döneme işaret ediyor. Herkes 3-5 ay sonrasında seçim biter taşlar yerine oturur diye bakıyor.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi adlı bir teoremi var. İhtiyaçları, en alttan üste doğru fizyolojik, güvenlik, sevgi/ait olma, saygınlık, kendini gerçekleştirme olarak 5 kategoriye ayırmış. Temelde de alttaki basamaklar tamamlanmadan diğer basamaklara ihtiyaç olmadığını, insanın bunu yapmayacağını belirtmiştir. Örnek olarak yiyecek hiçbir gıdanız yok, barınma sorununuz var. Dur şuradan bir kitap okuyayım da kendimi geliştireyim, dünya görüşüme katkı sağlasın demeyiz. Öncelik karnımızın doyması ve kirayı gününde yatırabilmemiz olacaktır doğal olarak.
En altta yer alan fizyolojik ihtiyaçlar, yeme-içme, barınma, uyku gibi en temel ihtiyaçlara karşılık geliyor. Bugün baktığınızda marketlerde gıda fiyatlarının sabitlenmesi, konut kredi kampanyaları, kira artış oranlarının yüzde 25’e sabitlenmesi bizim ülkece hala fizyolojik ihtiyaçlarımızı karşılamada sorunlarımız olduğu gerçeğini bir kez daha yüzümüze çarpıyor.
Maslow bu çalışmayı 1940’lı yıllarda yapmış. Bugün olsa barınmadan hemen sonra ulaşımı da bu kategoriye yazardı. Özellikle büyükşehirlere ulaşım ve barınma birlikte ele alınması gereken konuların başında geliyor. Bir ev tutarken ulaşım olanaklarına, işimize yakınlığına vb bakıyoruz. Bu açıdan ele alırsak araç fiyatlarının da sabitlenmesi, akaryakıtta da bir zamanlar olduğu gibi eşel mobil sistemi ile fiyatın sabit kalması için verginin düşürülmesi gibi konular gündeme gelemez mi?
Yılbaşı sonrasında araç fiyatlarının zamlandığını ve git gide bu zamların da artacağını söyleyebiliriz. Bu açıdan bakarsak araç alımında ödenen KDV, ÖTV, KDV’nin ÖTV’si, tescil masrafları, sonrasında trafik, kasko sigortaları, benzini, otoyol, köprü ücretleri, cezası, muayene ücretleri gibi birçok kalem bulunmaktadır.
Otoyol ve köprü ücretleri de bu sene artışa gidilmedi. Ancak muayene ücretinde yüzde 122’lik bir artışa gidildi. 2022 yılında 507 TL olan muayene ücretleri, 202 yılında 1130 TL olacak. Gıda taşımacılığında da kullanılan kamyon’unda içine dahil olduğu daha büyük araçların muayene ücreti 1528 TL’ye yükseldi. Asgari ücrete bakıldığında son 1 yılda yüzde 100 zam yapıldı. Memur ve diğer çalışanların zamları bu oranların gerisinde.
Dahası kimse daha zamlı maaşını eline almadan bu yüzde 122’lik artışa maruz kalacak. Bu açıdan bakarsak 1000 araç marka modelinde, 2023 araç masrafı kaleminde de fiyatlar sabitlense hoş olmaz mıydı?
Toz pembe çizilmeye çalışılan bu dönemde geçmişi unutmamak ve geleceğimizi ona göre şekillendirmek zorundayız. Sorunları 1 -2 ay ötelemek yerine kökten çözüm bulacağımız dönemlerin gelmesi dileğiyle.