Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (Cemevi) Kuşadası şubesi önünde düzenlenen basın açıklamasına Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Kuşadası şube Başkanı Erdal Kılınç ve üyelerin yanı sıra siyasi parti, dernek, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar yoğun katılım gösterdi.
Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri,Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Demokratik Alevi Dernekleri ve Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri ile eş zamanlı olarak düzenlenen basın açıklamasında, “Suriye’de Alevi soykırımı var” ve “Eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz” dövizleri taşındı. Cemevi Kuşadası şubesi Başkanı Kılınç'ın okuduğu açıklamada, ''Bugün Suriye’de Alevilere ve kadim halklara yeni bir Kerbela yaşatılıyor. Yezit yezitliğine devam ediyorsa, Hüseyinler de direnmeye devam ederler. Zalime diz çökmeyiz, teslim olmayız, boyun eğmeyiz. Barıştan yana oluruz ama adaleti savunur ve haklarımızdan, inancımızdan geri durmayız.'' mesajı verildi. Kılınç, basın açıklamasında şu sözlere yer verdi;
''SURİYE DE ALEVİLER SİSTEMATİK SOYKIRIMA UĞRATILIYOR''
''Suriye’de Aleviler, dünyanın gözü önünde sistematik bir soykırıma uğratılıyor. Dünün uluslararası terör örgütü listesinde yer alan HTŞ ve kırmızı bültenle aranan Colani’nin boynuna kravat takılıp, itibar sahibi ediliyor. Alevi kurumları ve dost müsahip kurumlarımız, insan hakları savunucusu emek ve demokrasi güçleri olarak buradan bir kez daha haykırıyoruz ve ilan ediyoruz. Bugün, Suriye’de yaşanmakta olan Alevi Soykırımı’nın, çeşitli inanç ve etnik topluluklara yönelik uygulanan zulmün ve her türlü cinayetin sorumlusu, sadece Colani ve HTŞ yönetimi değil, dün ve bugün bu yönetime, bu selefi çetelere destek veren bütün ülkeler ve hükümetlerdir. Akan her kanın, dökülen her gözyaşının sorumlusu selefi, cihatçı çeteler ve onları besleyip palazlandıran, onlara itibar kazandıran ülke yönetimleridir. Alevi soykırımına seyirci kalan, Suriye’de yaşayan halklara yönelik uygulanan her türlü işkenceye, zorla göç ettirme, yağma ve talan uygulamalarına, işkencelere sessiz kalan, duyarsız olan herkes, bu katliamlardan sorumlu olacaktır.''
''BÜTÜN DÜNYA HALKINA SESLENİYORUZ''
''Son günlerde Alevi ve Hristiyan mahallelerine saldırlar düzenleniyor, evler, araçlar yakılıyor, gençler kaçırılıyor, insanlık onuru ayaklar altına alınıyor, mallar yağmalanıyor, insanlar kameralar önünde katlediliyor ve organize bir şekilde Aleviler soykırıma tabi tutulurken kimse sessiz kalamaz. Biz de sessiz kalmayacağız. Kardeşlerimizin, orada yaşayan canlarımızın acılarını duyumsayacağız. Yüreklerini yüreklerimizin yanına alacağız, Türkiye ve dünya halklarını göreve çağıracağız. Bu alandan, bütün dünya halklarına sesleniyoruz. Zulme ortak olmayın. Suriye’de onurlu bir mücadelenin içinde, yaşamları tehdit altında olan canlarımızın sesine ses olun. Siyonist İsrail ve HTŞ eliyle bölgede işlenen savaş suçlarını durdurun. İnsanlığa karşı işlenmiş suçların ve suçluların yargılanması sürecini başlatın. Bugün Suriye’de Alevilere ve kadim halklara yeni bir Kerbela yaşatılıyor. Yezit yezitliğine devam ediyorsa, Hüseyinler de direnmeye devam ederler. Zalime diz çökmeyiz, teslim olmayız, boyun eğmeyiz. Barıştan yana oluruz ama adaleti savunur ve haklarımızdan, inancımızdan geri durmayız.''


