Pamuk üretiminde işler 2010 yılından bu yana iyi sayılabilecek bir ivmede gidiyordu. Gerçi üretimde maliyetler yine artıyor, destekleme primi istenilen düzeyde artmıyor olması bile, 2000’li yılların başlarında hızla pamuk ekiminden uzaklaşan üreticiyi yavaş da olsa geri dönüyordu. Ulusal pamuk konseyi coşmuş,2018-2019 de Türkiye lif pamuk üretimini 1 milyon ton öngördüğünü açıklamıştı. Hatırlatalım; 2017-2018 pamuk lif üretimi 882 bin ton olarak gerçekleşmişti. Pamukta iyimser hava, Ağustos ayında başlayan döviz kurundaki yükseliş üretim maliyetlerini neredeyse katlayacak düzeye getirmesi, bunun yanı sıra dünya pamuk fiyatlarıyla Türkiye fiyatlarının Tür pamuk üreticileri aleyhine yaklaşık 1 TL daha düşük olması bile üreticiyi, pamuğa dayalı sektörlerin keyfini bozmaya yetmiyordu. Bu arada kurun yükseldiği yerden tekrar geri dönüşü, zaten dünya pamuk fiyatlarıyla paralel gitmeyen yurtiçi pamuk fiyatlarını daha da düşürmesi ve İzmir pamuk borsasında borsaya yansımayan satışların pamuk fiyatlarının yükselişini engellediği iddiaları canları sıkarken, asıl kötü haber Ankara’dan geldi. Bölge Ziraat odalarının Tarım ve Orman bakanlığına yaptıkları ziyarette, 2017 tarımsal desteklemeleri tebliğinde yer alan ve 2019 tarımsal desteklemelerinde uygulanacak olan,”örtü altı üretimler ve çeltik hariç olmak üzere bir parsele aynı tek yıllık bitki arka arkaya üç yıl ekilirse, üçüncü yıl için tebliğde belirtilen destekleme ödemeleri yapılamaz”maddesinin pamuktan başka ürün ekilmesinin mümkün olmayan yerler için uygulanmaması önerilerinin kabul edilmemesi üreticiyi, bir milyon hedefi koyan sektörü tam anlamıyla bir darbe oldu. Pamuk üreticisi, i 2019 yılında pamuk ekerse pamuğun desteklemesinden faydalanamayacak. Pamuk üreticisinde bu durum çok büyük bir sıkıntı yarattı. Bu sıkıntı üreticinin, Pamuk ekeceğini düşünerek planladığı yatırımlarını; ektiği ürünün geliriyle yapamayacağını bilmesinden kaynaklanıyor. Hükümet bu kararı alırken, Üretici, pamuk ekiminden uzaklaştırmayacak bir yol bulunacağı beklentisi içindeydi. Bu kararın biçimde, pamuk üretimini sekteye uğratmadan yapılması gerektiğini tartışılırken,  Tarım ve Orman bakanı Bekir Pakdemirli’den mısır fiyatlarının yüzde 25 artırılacağını, ürünün TMO tarafından alınıp bedelinin 10 gün içinde ödeneceğini açıklaması geldi. Mısır üreticileri haklı olarak habere sevinirken, pamuk üreticilerini üç yıldır iptal edilir dedikleri münavebe tebliğinin uygulamaya girmesi;  pamuk üretiminin çıkışını, yeni den geriye dönülüyor kaygısını gündeme taşıdı. Nasıl mı? Pamukla mısır ekilişe göre birbirine rakip ürünler. Bunlardan birine avantaj sağlandığında çiftçi ona yöneliyor. Şimdi mısıra; iyi bir fiyat ve TMO alım garantisi verilirken üretici pamuğu bırakıp mısıra yönlendirilmiş olmuyor mu? Siz üstüne üstlük münavebe gerekçesiyle destekleme primi ödemeyerek pamuk üreticisini üretimden kaçırmıyor musunuz? Yoksa…  İzmir Ticaret Borsası Meclisi Başkanı Barış Kocagöz, ağustos ayında kendisi ile yaptığım röportajda (O tarihte Ulusal Pamuk Konseyi başkanlığını da sürdürüyordu) ”Şimdi pamuk üretimi 1 milyon tonlara gelince diğer ürün Saikleri bakanlığa baskı yaparak pamuğa verilen destek nedeniyle bir kısım Mısır üreticisinin pamuğa kaydığını, yem sanayinin bu yüzden silajlık mısır bulamaz hale geldiğini iddia ederek, pamuk üreticilerine verilen desteklemeleri engelleme girişimleri yapıyorlar” diyordu.  .Hükumet Mısır alım fiyatına yaptığı artışı pamuk destekleme primini yüzde 25 artırarak 112,5  krş çıkarsaydı üreticilere eşit davranmış olur ve pamuk üretiminden vazgeçecekleri  önlemiş olurdu. Hükümet bunu yapmadığı gibi, pamukta üç yıl üst üste ekildiğinde desteklemeden yaralanamaz kararını alarak pamuk üreticisinin, mısır üretimine kaymasına teşvik ederek yem sanayicisinin isteklerini yerine getirdi. Yem sanayicisi Hammadde ithalatında gümrük sıfırlandığı ve KDV düşürüldüğü halde yem fiyatlarına sürekli zam yapmaları nedeniyle eleştiriliyor. Yazık. Tükettiğimiz pamuğun ancak yarısını üretebiliyorken ve tüm ihtiyacımızı üretme olanağı varken bir avuç ithalatçının dediği oluyor. Hükümet aldığı bu kararlarla pamuk üretiminden vazgeçmeye mi başlandı sorusunu bize haklı olarak sorduruyor.