ÖZEL HABER | Aydın’ın Nazilli ilçesi, iklimi ve toprağıyla Türkiye’nin en verimli kestane üretim bölgelerinden biri olarak öne çıkıyor. Her yıl binlerce ton kestane, özellikle Aksu, Işıklar, Esenköy ve çevre mahallelerdeki bahçelerde üretiliyor. Uzmanlara göre Nazilli ve çevresi, ülkenin kestane ihtiyacının önemli bir bölümünü tek başına karşılayabilecek kapasitede.
Ancak bu kadar güçlü üretim potansiyeline rağmen, Nazilli kestanesi ülke genelinde yeterince tanınmıyor. Yerel üreticiler, “Biz yetiştiriyoruz ama markalaşan Bursa oluyor” diyerek bu duruma tepkili.

BURSA TANITTI, NAZİLLİ SUSKUN KALDI
Türkiye’de kestane denince akla ilk olarak “Bursa kestane şekeri” geliyor. Oysa Bursa’da kullanılan kestanenin önemli bir kısmı Ege Bölgesi’nden, özellikle Aydın ve Nazilli’den gidiyor.
Bursa, kestaneyi işleyip ambalajlayarak markalaştırırken; Nazilli’de benzer ölçekte bir üretim veya tanıtım stratejisi bulunmuyor. Kestane şekeri üretiminde yıllardır faaliyet gösteren birkaç küçük işletme dışında, ilçede bu değeri ulusal bir marka haline getirecek girişimlerin eksikliği göze çarpıyor.
“REKLAM YOK, TANITIM YOK”
Nazillili üreticiler, tanıtım ve reklam eksikliğinden dolayı kestanenin hak ettiği değere ulaşamadığını belirtiyor.

Üreticiler, odaların ve yerel yönetimlerin kestanenin coğrafi işaretli ürün statüsünü daha güçlü şekilde tanıtması gerektiği vurguluyor. Öte yandan yerel halk da, “Nazilli Kestanesi” adıyla yürütülecek tanıtım kampanyaları ve festivaller, hem üreticinin gelirini artıracak hem de kentin tarımsal kimliğini güçlendireceğini düşünüyor.
TARIMDA GİZLİ BİR HAZİNE
Kestane, Nazilli ekonomisi için yalnızca bir ürün değil; istihdam ve ihracat açısından da büyük potansiyele sahip bir hazine.
Nazilli kestanelerinden üretilen kestane şekeri, son yıllarda Japonya ve Avrupa pazarlarında da ilgi görüyor. Ancak bu ihracatlar genellikle “Bursa kestanesi” etiketiyle yapılıyor. Vatandaşlar, bu durumun Nazilli’nin marka değerine zarar verdiğini, yerel üreticilerin adil kazanç elde edebilmesi için markalaşma sürecinin hızla başlatılması gerektiğini belirtiyor.
Nazilli’nin bereketli topraklarında yetişen kestaneler, Türkiye’nin dört bir yanına dağılsa da, artık bu ürünün sadece üretildiği değil, tanıtıldığı ve sahiplenildiği bir şehir haline gelmesi bekleniyor.


