Karacasu’ya özgür kırmızı toprağın işlemesiyle antik dönemlerden beri yapıldığı bilinen çömlekçilik günümüzde de geleneksel yöntemlerle 30’u aşkın atölyede yapılmaya devam ediliyor. Bugün adına kerne denilen atölyelerde çömlek ustaları aileleriyle birlikte deyim yerindeyse ateşten gül alıyor. Topraklık mevkinde çıkarılan kırmızı toprak traktör ve kamyonlarla atölyelere taşınıyor. Burada elenen topraklar öğütüldükten sonra çamur karma makinaları yardımıyla suyla buluşturulup çamur haline getiriliyor.

EN ZORLU AŞAMA

Süzülen karışım, çamur dinlendirme havuzlarına aktarılıp bir müddet burada bekletiliyor. Birbirinden yükseklik farkı bulunan betondan yapılmış iki adet havuz bulunur. Birinci havuz daha yüksek olup, alt kısmında boşaltma deliği vardır ve ikinci havuz, birinci havuzun boşaltma deliğinin altında bulunur ve birinci havuzda su ile karıştırılan toprak, boşaltma deliğinden süzülerek ikinci havuza dinlenmeye alınır. İkinci havuzda dinlenen toprak, dibe çöker ve su üstte kalır. En üst tabakadaki su yani yağlı çamur astar yapımında kullanılmak üzere havuzdan alınıp, üç-dört kez tülbentten geçirilir. İnce taneciklerinden de ayrılması sağlanan astar ile ürünleri astarlama işleminde kullanılır. Geri kalan çamur havuzdan alınarak çamur yoğurma kazanlarına konulup, çömlekçi çarkında kullanılacak duruma gelinceye kadar yoğrulur.

ÇEŞİTLİ ÜRÜNLER YAPILIYOR

Çamur en az iki gün dinlendirilir. Suyun bir kısmı bu süre içinde buharlaşıp çamur, hamur kıvamını alır. Ekşime süresi tamamlandıktan sonra çamur, elektrikle çalışan yoğurma kazanlarında yoğurulur. Yoğurulması tamamlanan çamur, vakum presten geçirilerek ortalama 30- 40 cm uzunluğunda silindir kütleler elde edilmek üzere makineye konur. İstiflenen bu silindir çamur kütlelerine “künte” veya “zehk” adı verilir. Çömlek atölyesindeki en önemli safhalardan olan yoğurma işlemi böylelikle tamamlanarak çarkta ürün şekillendirme aşamasına hazır hale gelir. Yöre ustaları yoğurma işlemi tamamlanan çamura güveç, saplı tava, tepsi, bardak, mumluk, şekerlik, küllük, kürdanlık, vazo, çaydanlık, cezve, saksı, amfora, kumbara vb. ürün şekilleri verilir. Atölyelerin hepsinde çark dışında, aynı şekillendirme aparatları kullanılır. Bunlar tarak, makara, kesme ipliği, yarma çubuğu, petras tahtası, titreç, madına ve tellemedir.

700 DERECE PİŞİRİLİYOR

Çamur hazırlama işlemi yazın yapılırken üretim ise yaz-kış devam ediyor. İnce işçilik gerektiren işlem sırasında ustaların en büyük yardımları eşleri oluyor. Tezgahta yapılan ürünler eş ve çocukların yardımıyla kuruma üzere açık havaya çıkarılıyor. Daha sonra depolara alınan ürünler bir süre sonra devasa fırınlara taşınıp tek tek özenle yerleştiriliyor. Burada saatlerce odun ateşinde 700 derece pişirilen ürünler piştikten sonra yine özenli bir şekilde eşlerin dayanışmasıyla fırından çıkarılıyor. Çıkarılan ürünler parlatma işlemlerinin ardından paketlenip alıcılara teslim ediliyor.

“ZOR AMA SEVEREK YAPIYORUZ”

Ateşten gül almak deyiminin hakkını sonuna kadar veren çömlekçilik mesleğini 32 yıldır sürdüren Muammer Ekiz (52), “Kimileri çömlekçiliği kolay meslek olarak görüyor. Altı üstü toprak diyorlar. Hiç de öyle değil. Bir ürün yapılana kadar kaç kez elden geçiyor. Bunlar göz ardı edilmemeli. Ben bu mesleği 30 yıldır yapıyorum. Babam Selahattin Ekiz’den öğrendiğim ustalığı yaşatıyorum. 1996’da evlendim. O yılda beri eşim yardımcı oluyor. Zorlukları var ama kendi işimiz, severek yapıyoruz” dedi.