Nazillili Veli Durmaz, evlendikten sonra gittiği Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de, yaklaşık 20 yıldır hem çalışıyor hem de memleketindeki toprak sevgisini evinde yaşatıyor. Büyük bir Anadolu Mutfağı Restoranında hem şef hem de müzisyen olarak çalışıyor. Bağlama üstadının evinde 10-15 bağlama var. Bununla birlikte bahçesinde ektiği ürünleri yetiştiren Durmaz, ürünlerin, toprakla uğraşmanın kendisine çok iyi geldiğini dile getirdi.

‘EN ÖZEL ÜRÜNÜM ACI BİBERLERİM’

Evinin bahçesinde yetiştirmiş olduğu patates, fasulye, kabak, domates gibi sebzelerin yanı sıra dünyanın en acı biberini de yetiştirdiğini ifade eden Durmaz, biberin acılığını kokusundan bile anlaşıldığını söyleyerek, “Ben evlendikten sonra Finlandiya’ya yerleştim. Yaklaşık 20 yıldır burada yaşıyorum. Nazillili olarak hepimiz toprakta büyümüş ve doğal ürünlerle yetişmiş insanlarız. Bir restoranda şeflik yapıyorum ayrıca müziği çok seviyorum müzisyenlik de yapıyorum. Finlandiya’ya hiç tohum girmez her şeyi doğaldır. Ben de toprağa olan özlemimi evimin bahçesine taşıdım. Yetiştirdiğim her ürün bana ilham veriyor. Onlarla konuşuyorum vaktimin büyük kısmını bahçemdeki sebzelerime ayırıyorum. Birçok ürün ektim ama en özel ürünüm ise biberlerim. Dünya’nın en acı biberi olarak bilinen Carolina Reaper. Biberin kokusunu duysanız o bile yeter. Ben kendim de acı biberi çok seviyorum. Nazilli’den acı biber seven arkadaşlarıma da biberlerimden gönderiyorum. İnsan sağlığına çok sayıda yararı olan acı biber düzenli olarak tüketildiğinde, vücudu hastalıktan koruma gibi faydaları bulunuyor” dedi.