Değirmendere Vadisi’nde yaşanan bazı olumsuz nedenlerden dolayı Kirazlı Muhtarı Mehmet Mersin, Yaylaköy Muhtarı Erhan Yıkılmaz, Soğucak Muhtarı Mehmet Bozok, Kirazlı Sulama Kooperatifi, Küplüce Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Yaylaköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üyeleri, Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği Başkanı Nihat Fırat, EKODOSD Derneği Başkanı Bahattin Sürücü ile dernek üyeleri bir inceleme gezisi yaptı.
“DOĞAL PEYZAJ BOZULUYOR, ÖNLEM ALINMALI”
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Kuşadası özelinde bakıldığında iki alanın hemen göze çarptığını söyleyerek, "Birisi 1966 yılından bu yana uluslararası sözleşmeler, Milli Park Kanunu ve yönetmeliklerle koruma altında bulunan ve herkesin hayranlık duyduğu Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’dır.Diğeri de Kirazlı topraklarından başlayıp, Yaylaköy ve Soğucak bölgelerine uzanan ve Toskana’ya benzetilen Değirmendere Vadisi’dir. Değirmendere Vadisi Kuşadası’nın hemen yanı başında olup, hem doğal ve kültürel alanlar hem de tarımsal araziler açısından çok önemli ekolojik bir bölgededir. Vadinin güneyinde Kirazlı arazileri içinde bulunan Çataltaş mevkiinde 1. derece arkeolojik sit alanına 50 mt. mesafedeki Akdeniz Bitki Örtüsünün en güzel örneklerinin görüldüğü ve yaban yaşamının devam ettiği alanda, bir vatandaş tarafından işçiler tutularak tüm makilik alanların motorlu testerelerle tamamen kesildiği tespit edilmiştir. Aynı vatandaş tarafından yolun alt bölümündeki arazinin doğal peyzajı bozularak ve 15 yıl önce Kirazlı köylüleri tarafından dikilen fıstık çamlarının üzerine onlarca kamyon dolgu yapılarak arazi kazanılmaya çalışıldığı görülmüştür. Hem bitki örtüsünü tahrip eden hem de dolgu yaparak doğal peyzajın bozulmasına neden olan şahsın muhtarlığa verdiği bilgiye göre; her iki alanı Milli Emlak Müdürlüğü’nden ecrimisil ödeyerek aldığını, istediğini yapabileceğini ve bu iki alanın artık kendisine ait olduğu şeklinde olmuştur” ifadelerini kullandı.
“MAKİLİKLER NİÇİN KESİLDİ?”
Sürücü, şunları kaydetti: “Bahse konu olan alanlar Kuşadası Körfezi’ni en iyi gören ve panoramik deniz manzarasına sahip bir noktada olup, 1. derece arkeolojik sit alanının yanındadır. Asırlardır günümüze kadar gelmiş makilikler niçin kesilmiştir? Kirazlı köylülerinin büyük emeklerle dikmiş olduğu fıstık çamlarının üzerine niçin dolgu yapılmaya devam etmektedir? Son yıllarda makiliklerin tahrip edilmesinin yaygınlaşması üzerine, kentin içine kadar inen domuzların yaşam alanları olan bu doğal alanların korunmasının ne kadar önemli olduğu vurgulanmıştır.Diğer incelemeler; Değirmendere Vadisi’nin tam ortasında Kuşadası’nın kısıtlı kalmış verimli tarımsal arazilerinin bulunduğu alanda bir firma tarafından, sera amaçlı jeotermal sondaj kuyusunun açılması faaliyetinin yapılması düşünülen 4 alanda inceleme yapıldı. Açılması düşünülen kuyulardan birinin arkeolojik sit kapsamında bulunan tarihi Saz Değirmeni’nin içinde, iki adedinin 1. derece arkeolojik sit alanına 50 mt. mesafede, bir adedinin ise dere yatağının yanındaki bir tarlada olduğu görülmüştür. Değirmendere Vadisi’nde geçmiş dönemlerde 30 yakın değirmenden ayakta kalan Saz Değirmeni’nde de incelemeler yapıldı. Birçok malzemesi halen sağlam olan değirmenin restoresinin yapılarak işlevsel hale getirilmesi ve turizme kazandırılması için Kuşadası Belediyesi’ne müracaat edilmesine karar verildi. İncelemelere katılan tüm muhtarlar, kooperatifler ve dernekler; Değirmendere Vadisi’nin doğasıyla, tarihiyle, tarımıyla bütüncül olarak korunması, bu vadinin etkisi altında olan tüm alanlarda jeotermal, taş ocakları, makilik açmalar, ağaçların kesilmesini kesinlikle izin verilmemesi yönünde görüş bildirmiştir.”