Görev yaptığı süre içerisinde Kuşadası ile ilgili her haberi, her olayı arşivlemiş, Kuşadası’ndan tayini çıktıktan kısa bir süre sonra 1977 yılında elim bir trafik kazası sonucunda hayatını kaybetmiş ve vasiyeti üzerine sevdalısı olduğu bu topraklardaki Davutlar Mezarlığı’na gömülen İsmail Güzeliş, Kuşadası’nda iz bırakan Kaymakam olarak biliniyor.

ÇOK DEĞERLİ BİLGİ VE BELGELER VAR

48 yıllık bu muazzam ve değerli arşivin bağışlanması nedeniyle rahmetli Kaymakam Güzeliş’in kızı Birgen ve oğlu Cüneyt Güzeliş’e teşekkür eden Kuşadası Yerel Tarih Dergisi Araştırma Grubu (KUYETA) Yöneticisi Sedat Onar, “Bu değerli arşivde 1970-1974 yılları arasında Kuşadası’na ait değerli bilgi ve belgeler var. Bizler bu arşive sahip olmakla mutlu olduk ve çok sevindik. Bunları dergimizde paylaşacağız, dolayısıyla Kuşadası’nın 1970-1974 yılları arasına projektör tutulmuş olacak. İşte böyle sizlerin, ailelerinizin elindeki bilgi, belge ve fotoğrafların bizlerle paylaşılması sonucunda oluşturuluyor. Cüneyt ve Birgen Güzeliş gibi duyarlı destekçilerimiz sayesinde sizlere Kuşadası’nın farklı dönemlerini belgeleriyle anlatma fırsatı yakalıyoruz. Lütfen sizler de elinizdeki Kuşadası yerel tarihini aydınlatabilecek nitelikteki her türlü bilgi ve belgeyi bizimle paylaşın” dedi.

“KUŞADASI’NIN YEREL TARİHİNİ YAZABİLMEK İÇİN DESTEĞE İHTİYAÇ VAR”

Destek beklediklerini aktaran Onar, “Bize bildirin, biz sizlerden teslim alıp muhafaza edelim, dergimizde yayınlayalım, tarihe bir kayıt düşelim. Gerekirse bu belgeleri bizler kullandıktan sonra aynı şekilde sizlere iade edelim ama mutlaka kayda girsin, unutulmasın. Böyle kayıt altına alınmayan her belge sonraki nesiller tarafından bir kenara veya çöpe atılacak, bu değerli belgelerden mahrum olacağız. Bizlerin Kuşadası yerel tarihini yazabilmemiz için sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Lütfen duyarlı olun, Kuşadası tarihini birlikte yazalım” ifadelerini kullandı.

“BİR MASAL ŞEHRİNDEN BAHSEDİYORMUŞ GİBİ”

Kaymakam İsmail Güzeliş’in kızı Birgen Güzeliş ise, “Rahmetli sevgili babacığımın çok önemli hobilerinden biri de arşivcilik ve kütüphanecilikti. Kaymakamlık memuriyeti dolayısı ile bulunduğu ev çok odalı ise, bir odası bu iş için tahsis edilirdi. Eğer oda sayısı 3 ise, biri ebeveyn, biri 3 erkek çocuğa ayrılır, duvarları kitap ve arşivlenmiş dosyalarla kaplı oda bendenize düşerdi. Hangi ilçedeyse o bölgeyle ilgili yayımlanmış ne kadar haber varsa hepsini tek tek keser, pembe renkli DMO dosyanın içindeki kağıda tutkalla yapıştırırdı. Eğer haber uzunsa A4 seklinde katlayıp koyardı. Diğer kitap ve belgeleri konularına göre ayırıp kalın karton klasörlere koyup altına açıklamasını yazıp kaldırırdı. 47 yaşında öleceğini sanki biliyormuş gibi hayatını dondurmak ister gibiydi. Onu, o melun kaza sebebiyle kaybettikten sonra kütüphaneyi koruma işini kardeşim Cüneyt üstlendi ve korudu. Annem Yıldız Güzeliş vefat edince Kuşadası ile ilgili dökümanlar bana geldi. 47 yıl korunmuş bu dosyaların sorumluluğunu ben hep üstümde hissettim. Okurken şimdiki Kuşadası değil de, bir masal şehrinden bahsediyormuş gibi hissettim. Zaman büyüsünü yapmıştı bize. O zamanlar belki de farkında olmadığımız güzellikleri anlatıyordu. Artık ortaya çıkıp güvenli ellerde herkesin huzuruna çıkma vaktiydi. Ben de Kuşadası Kent Belleği Merkezine bağışladım” diyerek aile olarak Kuşadası’na katkı sağladıkları için mutlu olduklarını söyledi.