Aydın’ın Germencik ilçesinde, Bozköy yolu altından geçen jeotermal reenjeksiyon hattında 25 Kasım tarihinde meydana gelen patlamaya ilişkin açıklamalarda bulunan Germencik Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Halil Çetinkaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Halit Ergin’in patlamaya ilişkin bir vatandaşın yazılı sorularına verdiği yanıtlara tepki gösterdi.
“ÜÇ KEZ PATLAMA YAŞANDI”
Çetinkaya, İl Müdürü Ergin’in verdiği cevapların “sorumsuzca, içi boş ve yetersiz” olduğunu savunarak, kamuoyunun ciddi çevre sorunları karşısında tatmin edici bir açıklama beklediğini ifade etti. Aynı jeotermal santralde bir yıl içinde üçüncü kez çevre felaketi yaşandığını iddia eden Çetinkaya, buna rağmen şirketin aynı alandaki yeni projelerine izin verilmesini eleştirdi.
“JEOTERMAL ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞTÜ”
Jeotermal santrallerin Aydın genelinde sosyal çevreye, tarım arazilerine ve yeraltı su kaynaklarına verdiği zararların çok sayıda bilimsel çalışma ile ortaya konduğunu dile getiren Çetinkaya, “Aydın adeta jeotermal çöplüğüne dönmüşken neden hâlâ yeni santrallere izin veriliyor?” diye sordu.
“DUYARSIZ KALINDI”
Patlamalar sonucu çevreye yayılan jeotermal akışkanların toprağa, yeraltı sularına, tarıma ve insan sağlığına verdiği zararların görmezden gelindiğini öne süren Çetinkaya, bu akışkanların dere yoluyla Hıdırbeyli Sulama Göleti’ne ulaştığını, daha önce de gölete sürekli boşaltım yapıldığı yönünde ihbar ve şikâyetler bulunmasına rağmen yetkililerin duyarsız kaldığını iddia etti.
“SADECE FELAKET YAŞANDIĞINDA MI DENETLENİYOR?”
Hıdırbeyli Sulama Göleti’nin tarımsal sulamada kullanıldığına dikkat çeken Çetinkaya, jeotermal akışkanların gölete boşaltılmasının tarımsal zehirlenmeye ve insan sağlığı açısından ciddi risklere yol açtığını savundu. İl Müdürlüğünün denetim yaptığını açıkladığı tarihler ile santralde yaşanan patlama tarihlerinin örtüştüğünü belirten Çetinkaya, “Bu santraller sadece felaket yaşandığında mı denetleniyor?” sorusunu yöneltti.
Aydın’ın birinci derece deprem bölgesi olduğuna da vurgu yapan Çetinkaya, benzer bir patlamanın yerleşim yerlerinden geçen reenjeksiyon hatlarında yaşanması halinde ortaya çıkacak olası bir facianın vicdani sorumluluğunun kime ait olacağını sordu.
Çetinkaya, açıklamasını, “Bir devlet kurumu olarak bu kadar ciddi ve önemli bir konuda, bu kadar basit, kısır, yetersiz ve ciddiyetten uzak bir denetim sonucunu, nasıl bir açıklama ve cevap olarak verebiliyorsunuz?” sözleriyle tamamladı.



