Karacasu'da karnını doyurmak için sofraya oturan Bülent Takkalı (58) hayatından oluyordu. Bir işletmeden ekmek alıp evine giden Takkalı, kahvaltı sofrasına oturdu. Ekmekten kopardığı ilk lokmayı ağzına atan Takkalı, ekmeği çiğnemek üzereyken dişlerinin arasında jileti fark etti. Hayatının şokunu yaşayan Takkalı, ilk olarak ekmeği aldığı yere gitti. Takkalı daha sonra İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne giderek şikayette bulundu.
"YA YUTSAYDIM"
Yaşadıklarını anlatan Takkalı, "Bir işletmeden ekmeği aldım. Eve gittim kahvaltıya oturdum. Bir lokma kopardım, ağzıma attım. Tam çiğneyeceğim, dilime bir şey battı. Dileme bir şey batınca çıkardım. 'Bu neyin nesi' dedim. Bir baktım jiletmiş. Kısa süreli şokun ardından gitti gerekli yerlere şikayette bulundum. Artık resmi makamları bileceği iş. Bu bana değil de 7-8 yaşındaki bir çocuğa denk gelseydi. Dili parçalanabilirdi. Yutsaydı, iç organlarına zarar verebilirdi. Fark etmesem yutsaydım. Ben bunu doktora da sordum. 'İç organların parçalanırdı, iç kanamadan giderdin' dedi. Sonuç direkt ölüm" dedi.
"BİR ÇOCUĞA DENK GELSE SONUÇ NE OLURDU"
Sözlerini sürdüren Takkalı, "Tabi bu fırının bilerek yaptığı bir şey değil. Bu bir hata. Bu jilet niçin kullanılıyor. Hamur haldeyken ekmeğe şekil verdikten sonra ekmeği çizmek için jilet kullanıyorlar. Bunun için özel plastikten bıçaklar var. Ayrıca bu jilet küf tutan bir şey. Bu küften gıda maddelerine mikrop bulaşabilir. Tıraş bıçaklarında kullanılan klasik jileti üçgen biçimde kesmişler, onu ekmeği çizmek için kullanıyor. İnsan canı bu kadar ucuz olmamalı. Bir çocuğa denk gelse ne olacaktı. Resmi yerlerden bana söylenen bu jileti kullanmanın yasak olduğu" şeklinde konuştu.
