Aydın’da yaz aylarının vazgeçilmez gündemlerinden biri olan baraj doluluk oranları, bu yıl da endişe verici seviyelerde seyrediyor. DSİ 21. Bölge Müdürlüğü’nün yayımladığı son verilere göre, kent genelinde barajların ortalama doluluk oranı sadece %15 seviyesinde. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde bu oran %13’tü. Kısmi bir artış olsa da, özellikle büyük ölçekli barajların hâlâ kritik seviyelerde olması, kuraklık riskini artırıyor.
BÖLGENİN EN BÜYÜK BARAJLARI TEHLİKE SİNYALİ VERİYOR
Aydın’ın içme ve sulama suyu ihtiyacının büyük kısmını karşılayan Denizli Adıgüzel Barajı, 1 milyar metreküplük kapasitesine rağmen yalnızca %9 dolu. Çine–Adnan Menderes Barajı’nda ise doluluk oranı %12 olarak ölçüldü. Her iki barajda da su seviyelerinin düşük olması, başta pamuk ve zeytin gibi suya bağımlı ürünlerde ciddi verim kayıpları yaşanabileceği yönünde uyarılara neden oldu.
KÜÇÜK BARAJLARDAKİ ORANLAR GÖRECE YÜKSEK, ANCAK YETERSİZ
DSİ verileri, bazı küçük ölçekli barajlarda daha yüksek doluluk oranları olduğunu gösteriyor. Gökbel Barajı %57, Karacasu Barajı %53, Karpuzlu-Yaylakavak Barajı ise %44 seviyesinde. Ancak uzmanlara göre bu barajlar bölgenin su ihtiyacını karşılamada yeterli değil ve büyük barajlardaki açığı kapatmaları mümkün değil.
İKİZDERE VE TOPÇAM BARAJLARINDA DA DURUM KÖTÜ
Aydın’ın hem içme hem de tarımsal sulama suyu açısından önem taşıyan İkizdere Barajı’nda doluluk oranı %17, Topçam Barajı’nda ise %26 olarak ölçüldü. Bu oranlar, özellikle yaz aylarında artan su ihtiyacı düşünüldüğünde, tarımsal üretim planlaması açısından büyük risk oluşturuyor.
AYDIN’IN SU POTANSİYELİ NE KADAR?
DSİ 21. Bölge Müdürlüğü’nün raporuna göre Aydın’ın yıllık toplam su potansiyeli 1.521 hektometreküp. Bunun 1.229 hektometreküplük kısmı kullanılabilir durumda. Ancak bu potansiyelin verimli ve planlı şekilde kullanılması, mevcut koşullarda her zamankinden daha kritik bir önem taşıyor.
“SUYU TASARRUFLU KULLANALIM”
Yetkililer, yaşanabilecek su sıkıntılarına karşı hem vatandaşları hem de üreticileri suyu dikkatli ve bilinçli kullanmaları yönünde uyarıyor. Su kaynaklarının doğru yönetimi, sadece bu yıl için değil, gelecekteki kuraklık risklerini azaltmak açısından da büyük önem taşıyor.
