Adalet bir kutup yıldızı gibi yerinde durur. Geri kalan her şey onun etrafında döner demiş Konfüçyus.
Şimdi bu sözü beyin fırtınası yaparak ülke tasavvuru oluşturalım.
İnsanların sadece karnını doyurmayı ama beynini doyurmayı düşünmediği,birbirine saygısızca davrandığı, üretimin temel seviyelerde olduğu,teknolojinin satın alındığı,tarım arazilerine yolların yapıldığı, eğitime ve okumaya verilen önemin azaldığı,herkesin kendini her konuda uzman zannettiği ama kimsenin hiçbir şey bilmediği, devlete kapağı attım diyip yan gelip yatan,işini düzgün yapmayan insanları,özel sektörlerin daha çok kâr etme amacıyla insanları sömürdüğü, sorunların konuşarak çözülmediği ve insanların birbirlerine olan saygısızlıklarının had safhada olduğu, herkesin şikayetçi olduğu,doğruyu söylediği ama kimsenin söylediği gibi davranmadığı, insan hayatının evlerden ve eşyalardan ucuz olduğu, ne küçüklerin büyüklere ne büyüklerin küçüklere saygı ve sevgisinin kalmadığı, kitap okuma oranının dünya seviyesinden düşük olduğu ve okuduğunu/gördüğünü anlayan,sorgulayan insan sayısının az olduğu,dinin ve ideolojilerin o ülkenin vatandaşı olmanın hatta insan olmanın önüne geçtiği ve insanların birbirini ayrıştırdığı,meslek sahibi olma ve topluma faydalı olma yerine para kazanma düşüncesinin yerleştiği,bilime ve fene verilen önemin falcılara duyulan güvenden daha az olduğu bir ülke düşünün.
Bu durumlara nasıl bir çözüm üretirdiniz ve böyle bir ülkede yaşamak ister miydiniz?
Ben bulduğum çözümü söyleyeyim. Kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız ona göre davranın, nasıl bir ülke görmek istiyorsanız ona göre çalışın,nasıl bir hizmet görmek istiyorsanız ona göre topluma faydalı olun. Aile hayatının,çocuklara verilen eğitimin, evdeki sorumluluklarınızın bilincinin,okulların toplumu dönüştürücü rolünün farkında olun. Bulunduğunuz konumun farkına varın ona göre hareket edin ve işi ehline bırakın. Her şeye şüphe ve nefret yerine sevgiyle yaklaşın. Dünyayı gelecek nesile miras,tüm çocukları çocuklarınız gibi görün. Bütünün parçası olduğunuzu unutmayın ve kaynaklarımızı tüketmeyin. Sorun değil çözüm üreten yapıda olun. Teknolojiyi azaltıp bol bol okuyun,müzik dinleyin,resim çizin,dans edin,spor yapın. Ruhunuzu da bedeniniz kadar besleyin. Ben değişince ne olur demeyin emin olun ki çok şey değişecek. Küçük bir noktadan bir bütüne ulaşacağız.
Sevgiler.