İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, Aydın’da JES’lerin yarattığı doğa tahribatı ve yaşamsal tehdidi meclis gündemine taşıdı. 10 sorudan oluşan soru önergesini TBMM Başkanlığına sunan Sezgin, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in sorduğu sorulara cevap vermesini istedi. Sezgin, TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergede, Aydın’da bulunan JES tesislerinde ortaya çıkan atıkların denetimsiz şekilde toprağa ve başta Menderes nehri olmak üzere su kaynaklarına karışması nedeniyle verimli tarım arazileri ve çevre üzerinde ciddi bir tahribat oluşmakta olduğunu belirtti. Tesislerin yarattığı su ve hava kirliliği nedeniyle Aydın’da solunum yolu rahatsızlıkları ve kanser başta olmak üzere çeşitli hastalıklarda ciddi artış yaşandığını belirten Sezgin, Türkiye’de kansere bağlı ölümler 2010-2013 döneminde yüzde 18 iken, bu sayının Aydın’da yüzde 42 olduğunu ve giderek arttığını vurguladı.

RAPOR HAZIRLANDI MI?

Aydın Milletvekili Sezgin, JES’lerin insan ve hayvan sağlığı, tarımsal üretim ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesi ve bunların telafi edilmesi için ne gibi tedbirler alındığını sorarak, JES’lerin neden olduğu vahim tahribata ilişkin olarak bağımsız bir uzman heyet tarafından herhangi bir etki raporu hazırlanıp hazırlanmadığının açıklanmasını talep etti. SORULARI BAKAN DÖNMEZ’E YÖNELTTİ Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e “Türkiye’deki elektrik üretiminin yüzde 1’inden daha az bir hasıla uğruna Aydın’da bu tahribatın yapılıyor olmasının ekonomik gerekçesi nedir? Ekonomik getiri beklentisi, JES’lerin yarattığı çevre, yaşam ve doğa tahribatının maliyetine değecek midir?” sorularını da yönelten Sezgin, JES’lerin yol açtığı çevre, yaşam ve doğa tahribatı ile hükümetin yaşam hakkı, sağlık ve çevre politikaları konularına bakışı arasında nasıl bir paralellik olduğunun da açıklanmasını talep etti.

“TÜRKİYE’DEKİ JES’LERİN YÜZDE 58’İ AYDIN’DA”

Aydın’da çok sayıda ve yüksek enerji potansiyeline sahip jeotermal yatakları bulunduğunu öne süren Sezgin, “2007 yılında kabul edilen 5686 sayılı ‘Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’ doğrultusunda Aydın topraklarının yaklaşık yüzde 80’i, son yıllarda gerçekleştirilen çeşitli ihalelerle özel jeotermal işletmelerin kullanımına açıldı. Bu nedenle Aydın’daki JES sayısı da hızla artış gösterdi. 25’i Aydın’ın batı bölgesinde, 7’si ise doğu tarafında olmak üzere, Türkiye’deki toplam JES’lerin yüzde 58’i Aydın’da bulunuyor. Ülkemizin enerjide çok büyük oranda dışa bağımlı olması nedeniyle enerji kaynaklarında çeşitlendirme yaratmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanmak ihtiyacı olduğu ortadadır” dedi

. “HAVA KİRLİLİĞİNDE AYDIN 2’NCİ İL”

Gerek denetim yetersizliği, gerekse de yetkililerin ihmali nedeniyle Aydın’daki JES yatırımlarının insan sağlığı, çevre, tarımsal üretim, hayvancılık ve doğal kaynaklara çok ciddi zararlar verdiğinin altını çizen Sezgin, “Aydın Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 2016 yılında hazırladığı “Aydın İli 2016 Yılı Çevre Durum Raporu”na göre Aydın’da toprak kirliliğinin en önemli ikinci nedeni JES akışkanlarıdır. Aydın ilinin içme ve kullanma su ihtiyacının yüzde 80’den fazlası yeraltı sularından karşılanmakta olduğu için, sularda bulunan ağır metal ve kimyasal maddeler besin yoluyla insanlara ve diğer canlılara geçmektedir. Ayrıca JES’ler, havaya yoğuşmayan gazlar salarak Aydın’da hava kirliliğine ve kötü kokuya neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak Aydın, Türkiye’de yaz dönemi kükürt dioksit hava kirliliğinin en yüksek olduğu ikinci il konumundadır. Tesislerin yarattığı su ve hava kirliliği nedeniyle solunum yolu rahatsızlıkları ve kanser başta olmak üzere çeşitli hastalıklarda ciddi artış yaşanmaktadır. Türkiye’de kansere bağlı ölümler 2010-2013 döneminde yüzde 18 iken, bu sayı Aydın’da yüzde 42 olarak gerçekleşmiştir. Son yıllarda farkın daha da açıldığı söylenebilir” diye konuştu.