ÖZEL HABER | Aydın’ın Bozdoğan ilçesi, gastronomi haritasına adını altın harflerle yazdırıyor. Bunun en önemli sebebi ise; manda kaymağıyla taçlandırılan ve taş fırında pişirilen geleneksel pidesi. 1978 yılından bu yana aynı lezzeti koruyan bu ürün, 2024 yılında coğrafi işaret alarak tescillendi. Ancak bu pidenin hikâyesi sadece damakta değil, aynı zamanda tarihte de iz bırakıyor.
VEDAT MİLOR’UN AYDIN’DAKİ TEK TAVSİYESİ
Ünlü gurme yazar Vedat Milor, Aydın'daki gezisi sırasında görkemli restoranlardan uzaklaşıp tabelasız bir dükkânda tattığı bu pidenin "tatmaya değer" olduğunu ifade etti. Sosyal medya paylaşımlarında ustalığın ve sadeliğin ön planda olduğu bu gibi yerlerde gerçek lezzetin saklı olduğunu vurguladı. Sayfasında Aydın kategorisinde de bir tek bu lezzete yer verdi.
USTALIĞIN 50 YILLIK HİKAYESİ
Bu eşsiz pidenin arkasındaki isim, Bozdoğanlı Ahmet Aydın. Tam 50 yıldır fırının başında olan Aydın, bu pidenin nesilden nesile geçen bir gelenek olduğunu söylüyor. Ahmet usta, “Bozdoğan halkı kaymaksız pide yemez. Bizim için bu bir alışkanlık değil, kültürdür,” diyerek, manda kaymağının pideye kattığı özgünlüğün altını çiziyor.
LEZZET UCUZ DEĞİL, AMA DEĞER
Pidenin fiyatı ise kullanılan malzemeye ve içeriğe göre değişiyor. Kimi zaman sade, kimi zaman etli ya da cevizli olarak yapılan pide, 200 TL ile 400 TL arasında alıcı buluyor. Ancak bu fiyat, bir geleneği, ustalığı ve eşsiz bir deneyimi satın almakla eşdeğer.
Bozdoğan’ın manda kaymaklı pidesi, sadece bir yiyecek değil; kültürel bir miras. Tabelası olmayan bu dükkânda, her ısırıkta geçmişin izini, emeğin sıcaklığını ve doğallığın tadını almak mümkün. Aydın’a yolu düşen herkesin, bu gizli hazineyi tatmadan dönmemesi tavsiye edilir.