Gündem

Ülken, bilinmeyenlerini ve özel yaşantısını SES'e anlattı

Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Ülken, gazetemizin ‘Size Dair’ adlı köşesinin ilk konuğu oldu. Kendisi hakkında kamuoyunda çok bilinmeyenleri samimi bir şekilde anlatan Ülken, hayatının dönüm noktasının ise Aydın Ticaret Odası başkanı olarak seçilmesi olduğunu belirterek “Aydın Ticaret Odası’nın hakkını ödeyemem.” dedi.

Abone Ol

Kendinizi tanıtabilir misiniz?

Aydınlıyım. Bildiğiniz, standart, dışarıdan bakıldığında, ‘Aydınlı nasıldır’ diye sorulduğunda verilecek cevapları içinde barındıran naçizane bir bireyim. Çevre Mühendisiyim, iş adamıyım. Aydın’ın en köklü 2-3 kurumundan birinde Cenab-Allah temsil etmeyi bize nasip etti. An itibariyle Aydın Ticaret Odası başkanıyım.   

35 yaşında Aydın Ticaret Odası Başkanı oldunuz. Bu noktada gençlere bir çağrını var mı?

İnsan hayatı dijitalleşmeyle birlikte çok daha erken olgunlaşmaya da gidebiliyor, çok daha asosyal hale gelmeye de gidebiliyor. Nesiller arası geçişkenlikte her nesil bir sonrakini garipsiyor. Bu da hayatın doğal akışı. Bizim babalarımız bize söylerdi, ‘Bizim zamanımızda böyle değildi’ diye. Şimdi biz de bunu çocuklarımıza dememeye çalışıyoruz. İnşallah onlar da kendi çocuklarına dememeye çalışacaklar ama mutlaka diyecekler. Çünkü, dünya gelişiyor, dijitalleşiyor. Bu dijitalleşmenin artıları olduğu gibi eksileri de var. Ben gençlere özellikle sosyalleşmelerini, sosyalleşme derken bireysel ilişkileri dijital platformlarda yapma desek de mutlaka yapacaklar. Biz doğu ile batı arasında hem Türk modernitesini kendine özgü bir şekilde oluşturmuş hem de doğunun da batının da etkisinde kalmış, amatörlük ile profesyonellik arasında gidip gelen bir toplumuz. Bizde insan ilişkileri beşeri münasebetler çok önemli. İnsan ilişkileri ve Network’u insan biriktirmeyi, insan kaynaklarını yabana atmasınlar. Bu çok önemli. Bizim iş yapma kültürümüz, dijital platformlarda mutlaka hayatımızı kolaylaştıracaktır ama insan ilişkileri çok önemli. O göz teması, karşılıklı samimiyet olgusu ve sosyal medyada olmak değil, sosyal olmak çok önemli. Orayı ıskalamasınlar derim.    

20 yaşındaki Hakan Ülken’e ne söylemek isterdiniz?

Bugünkü aklımla yapma dediklerimi yapsaydım, bugünkü Hakan Ülken olmazdım. Çünkü onlar yaşanmalıydı. İnsan, yaş aldıkça sadece olgunlaşmıyor, bir de mütekamiliyet denen bir kavram var. Kamil olma ve tam anlamıyla kamil hale gelme. Hiçbir insana Cenab-ı Allah onu nasip etmez. Tam kamil olamazsın. Önemli olan en iyiyi yakalamaya çalışmak. Ben hep şöyle tanımlarım, ‘Günümüze de atıfta olsun, aracınızdaki yakıt sizi 100 kilometreye götürmeye yetiyorsa, siz onu verimli kullanarak 105-110 kilometreye çıkarıyorsanız, kardasınız, 100 kilometrede kalıyorsanız sadece hayatı yaşadınız, 80 kilometrede kalıyorsanız o zaman da zarardasınız’ demektir. O nedenle 100’ü garantiye alıp 100’ün üzerine çıkmak lazım. O yüzden insan sürekli kendini geliştirmekte zorunda. Her yıl daha fazla şey öğreniyorsunuz, daha fazla olgunlaşıyorsunuz. Hele ki bu 30’lu yaşlardan sonra daha hızlı oluyor. Gelişmemiz lazım, geliştirmemiz lazım kendimizi. 20 yaşındaki Hakan Ülken’e o gün ne yaptıysan, aynısını yap derdim. 

Hayatınızda bir dönüm noktası var mı? Gerek hayatınızda gerek kariyerinizde size etki eden bir kişi var mı?

İnsan taklit etmemeli ama örnek almalı. Zaten insan insandan etkilenir, etkilenmemesi de mümkün değildir. Önemli olan iyi ve doğru insanlardan etkilenmek. Onların sizin hayatınıza aile olarak girmiş olması, ya da sizin tercih ettikleriniz. Aile olarak girenleri tercih etme şansınız yok. Anne, babanızı, akrabalarınız seçme şansınız yok. Çok şükür, benim ailem hep iyiydi, çok büyük emekleri var. Hepsinden etkilendim. Bir de kendi tercih ettiklerim, kendime eş, dost ve arkadaş edindiklerim var. Hepsinden de çok şey öğrendim. O nedenle çok kişiden etkilendim. Babam bir rol model, dayım bir rol model. Bunların ikisini model olarak aldığım insanlar boyutunda her zaman ikisini ayrı bir noktaya koyarım. Hayatımın dönüm noktası çok aslında. Bu kurumun başına gelmek çok ciddi bir dönüm noktasıydı. Bana çok şey kattı. Aydın Ticaret Odası’nın hakkını ödeyemem. 

Hayatınızın olmazsa olmazı dediğiniz üç şey nedir?

Mücadele olmazsa ben yokum. Mücadele illa kavga anlamında değil, mücadele demek uğraşmak, hedef koymak demek. Dürüstlük yoksa ben yokum. Dürüstlük benim için olmazsa olmaz. En başta da sağlık derim. Sağlık yoksa hiçbirimiz yokuz. 

Hayatta iyi ki yapmışım dediğiniz bir şey var mı?

İyi ki okumuşum. Okumaktan kastım eğitim tahsili değil. İyi ki kitapları kendime olmazsa olmaz biçmişim. Okumadan, gelişmeden hiçbir şey yapamazsınız. 

Bu konuda yetenekliyim dediğiniz bir alan var mı?

Kendini geliştirmeye çalışma noktasında yetenekliyim. 

En sevdiğiniz huyunuz nedir?

Azmim. 

En sevmediğiniz huyunuz nedir?

Bazen kendini tutamamak. Bazen bir şey söylüyorum ama daha sonra söylemesem diyorum. Ben haksızlığa uğradığımda çok sinirlenmem. Benim önemsediğim, sevdiğim, değer verdiğim ve gücünü yetmediğini düşündüğüm unsurlar haksızlığa uğradığında kızıyorum. Bana yapıldığında ben mücadelemi veririm. Aydın, oda bir haksızlığa uğradığında, benim bir üyem haksızlığa uğradığında veya herhangi biri hakkını yeterince savunamayacağını düşündüğümde daha dezavantajlı birisi haksızlığa uğradığında iş başka oluyor. O zaman ister istemez kızıyorsun. 

Neye tahammülünüz yok. En çok neye kızarsınız?

Yalana ve haksızlığa tahammülüm yok. Haksızlığı gördüm mü sinirleniyorum. 

Hayatta bir pişmanlığınız var mı?

Pişmanlıklarım yok. Keşkelerim var, her insan da olduğu gibi. Pişmanlık çok kötü bir şey, adamı yer bitirir. 

Sizi en iyi anlatan cümle nedir?

Nasipten öte köy yok. 

Bir gününüz nasıl geçiyor?

İşimiz tam anlamıyla ilgilenemiyoruz. Birinde eşim diğerinde profesyoneller, ortaklar. Biz hayatımızı Aydın Ticaret Odası ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne ipotekledik. Fırsatını bulduğumda okumaya gayret ediyorum. Maçı da kaçırmıyorum. Futbol izlerken biraz kafam dağılıyor. Stada gittiğimde kafam daha çok dağılıyor. Her şeyden soyutlayıp sadece bir şeye odaklanmayı ya statta canlı ambiyansta ya da kitap okurken yapabiliyorum. 

Bu yoğun tempoda kendinizi nasıl dinlendiriyorsunuz? Ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?

Günümüz günümüze uymuyor. Bir telefon geliyor, il dışında, yurt dışına çıkıyoruz. Fırsat buldukça hem kendimize hem de ailemize vakit ayırmaya gayret ediyoruz. 

Aydın’ı tek kelimeyle anlatsanız ne dersiniz?

Dünyanın en güzel şehri. 

Elinizde sihirli bir değnek olsaydı, dünyada neyi değiştirirdiniz?

Türkiye’yi Birleşmiş Milletler’de 6’ıncı veto hakkı olan ülke yapardım. 

Dünyanın 8’inci harikasını seçmeyi size verselerdi, nereyi seçerdiniz?

Aydın’ı seçerdim, başka bir yeri seçme ihtimalim var mı?

Hangi takımı tutuyorsunuz?

Önce Aydınsporluyum ben. Popülizm olsun diye, kulağa hoş gelsin diye söylemiyorum. Ben önce Aydınsporluyum. Benim babam çok çok sıkı bir Fenerbahçelidir. Babamla ben Fenerbahçeli oldum. Biz radyodan Fenerbahçe’nin maçlarını dinlerdik ama babamla birlikte daha ben küçükken Aydınspor’un bütün maçlarına giderdik. Üniversite yıllarım hariç Aydınspor’un bütün maçlarını takip ettim. Ortaokul çağlarında da Aydınspor’un deplasman maçlarına giderdim. Fenerbahçe de benim için inanılmaz bir tutku. Hasta Fenerbahçeliyim ama biz üç yıl Süper Lig’de kaldık. Üç yıl boyunca Aydınspor-Fenerbahçe maçlarında deli gibi Aydınsporluydum.   

Bir toteminiz var mı?

Maç izlerken bazen yapıyorum. 

En sevdiğiniz yemek?

Et. 

En sevmediğiniz yemek?

Kereviz.

En son okuduğunuz kitap?

Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi’ne bakıyorum. 

Ne tür müzik dinliyorsunuz?

Her müzik türünden kulağıma hoş geleni dinlerim ama daha çok Anadolu rock dinliyorum.

En son izlediğiniz dizi ya da film?

İngilizlerin Gözünden İkinci Dünya Savaşı’nı konu alan bir belgesel izledim.

Televizyonda hangi programları izliyorsunuz?

Fırsat buldukça tartışma programları izliyorum.

Bir film çekseniz ismi ve konusu ne olurdu?

Hem filmin ismi hem de konusu Yörük Ali Efe olurdu.

Sizce, hayatı en değerli kılan şey nedir?

Umut

Geçmiş yıllarınızdan hangi günü tekrar yaşamak isterdiniz?

Benim için her günüm özel. O nedenle ayrım yapamam.