Adnan Menderes Üniversitesinde düzenlenen Geçmişten Geleceğe Aydın Sempozyumu'nda Hüseyin Kuruüzüm, Karacasu kültürüne dair örnekler verip yapılan çalışmalar ve bu çalışmaların kitaplaşma sürecinde geçen aşamaları anlatan bir sunum yaptı. Karacasu'da yazılı kaynakların 1984'e kadar çok yetersiz olduğunu ifade eden Kuruüzüm, son 10 yılda ise Karacasuluların dayanışması sayesinde bugünkü basım maliyeti 1 milyon lirayı aşan 19 Kitabın kültür envanterlerine kazandırıldığını dile getirdi.
Kuruüzüm’ün konuşmasının sonunda Karacasu'daki bir kitabeye atıf yapıp söylediği "Türkiye'yi sevmek sözle değil eserledir" sözleri alkışlandı.
KARACASU'DAKİ KÜLTÜR VARLIKLARI
Karacasu'nun dıştan sönük, içten uyanık ve zengin bir kasaba olduğunu ifade eden Kuruüzüm, "1300 yılından beri Oğuzların yerleşmesi ile bilikte gerek Oğuz gerek Osmanlı kültürünü gerekse Cumhuriyet döneminin kültür varlıklarını bağrında taşıyan bir kasaba. Öyle ki yanına bir de gerdanlık takmış. Bu gerdanlığın adı Afrodisias. Unesco'nun Dünya Mirası Listesinde bulunuyor. Bir tarafta Aydın Bey bir tarafta Afrodisias. Onun ortasında da çeşmeler, kitabeler, camiler, türbeler, köprüler. 1500 tarihi ile başlayıp 1829 tarihine kadar devam 27 adet Osmanlı dönemi kitabesi, 8 tane de Cumhuriyet dönemi kitabesi bulunuyor. 1784 tarihli Çeşme'de akan su için toprağa gümüşler seren su denir. 1946 tarihli Sevenler Okulu kitabesinde de de 'Bugünün küçüğü yarının büyüğü, idrak edebilen ne mutlu' yazar. Bu da Cumhuriyetin türküsüdür" dedi. İlçeye dair yazılı kaynakların yetersizliğinden söz eden Kuruüzüm, 1984'te Karacasu Postası çıkana kadar kitabeler, mezar taşları, 1944'te çıkan küçük bir gazete yazısı, 1950'li yılları anlatan imar komisyonu raporu dışında yazılı bir belgeye rastlanmadığını ifade etti.
SON 10 YILDA 19 KİTAP
Karacasu hakkında araştırma yapmaya başlamasının hikayesini anlatan Kuruüzüm, son 10 sene içinde bugünkü basım maliyeti 1 milyon lirayı aşan 19 Kitabın Karacasu kültür envanterlerine kazandırıldığını anlattı. Bu kitapların basım maliyetinin ilçede ve ilçe dışında yaşayan Karacasuluların dayanışması sayesinde karşıladığını ifade eden Kuruüzüm,
"Konuşmak başka bir şey yapmak başka bir şeydir. Cumhuriyetin bir öğretmeni olarak sevinç içersindeyim. Bütün öğretmenlerimizden rica ediyorum. Karacasu'da daha onlarca, yüzlerce araştırılacak konu var. Ben neye üzülürüm biliyor musunuz? Karacasu'da o kadar çok araştırılacak konu var ki bunlara yetişememeye üzülürüm. Bizi buraya davet edenlere, bizi dinleyen sizlere, sesimizi duyurmaya çalışan bütün yerel araştırmacılara teşekkür ediyorum.
1949 yılında yapılan Karacasu Ortaokulu kitabesinde yazan sözle bitirmek istiyorum. Karacasu'yu sevmek sözle değil eserledir. Karacasu yerine Türkiye de diyebiliriz. Türkiye'yi sevmek sözle değil eserledir" ifadelerini kullandı.