Geçmiş yıllarda, yol kalitesi ve sürüş konforu artırıldığı için hız sınırları yükseltilmişti. Ancak şehir girişlerinde hızın aniden düşmesi, hem sürücüler için risk yaratıyor hem de trafik akışını olumsuz etkiliyordu. Örneğin, bölünmüş yollarda 110 km/s olan hız sınırı, yerleşim yeri girişinde 70 km/s’ye iniyor. Bu ani değişim de radar uygulamaları nedeniyle sürücülere ceza olarak yansıyabiliyor.
Modern otoyolların varlığına rağmen, bazı bölgelerde düşük tutulan hız limitleri trafik yoğunluğunu artırırken, yakıt tüketimi ve araç performansı açısından da olumsuzluklar doğuruyor. İstanbul’daki E-5 Karayolu’nda uygulanan 80 km/s sınırı, özellikle trafiğin yoğun olmadığı saatlerde sürücüler için yolculuk sürelerini uzatıyor.
Türkiye’de hız limitleri; şehir içi, şehir dışı ve otoyol kategorilerinde belirleniyor. Bunun yanı sıra otomobil, motosiklet, minibüs, otobüs ve kamyon gibi araç türlerine göre de farklı sınırlar uygulanıyor. Yasal hızın üzerine yüzde 10’luk tolerans tanınırken, Yap-İşlet-Devret otoyollarında otomobiller için 140 km/s sınırı bulunuyor. Bu sınır toleransla birlikte 154 km/s’ye kadar çıkabiliyor.
Yeni düzenlemeler kapsamında, yol yapısı, trafik yoğunluğu ve yaya hareketliliği dikkate alınarak, gereksiz yere düşük tutulan hız limitleri yeniden değerlendirilecek. Özellikle kullanılmayan yaya geçitleri nedeniyle düşürülen hız sınırları gözden geçirilecek.
Çalışmalar, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlıklarının koordinasyonunda yürütülecek. Öncelikli yollarda düzenlemelerin 1 Eylül’e kadar, diğer bölgelerde ise 31 Aralık’a kadar tamamlanması planlanıyor.