Mesleğe nasıl başladığını anlatan 55 yaşındaki Erkaç, 12 yaşından bu yana ayakkabıcılığı severek yaptığını söyledi. Çocukluk yıllarında bir meslek sahibi olmak için ayakkabıcılığa merak sardığını belirten Erkaç, “Efeler’e bağlı Kızılcaköy Mahallesi’nden bir meslek öğrenmek için İncirliova’da çizmeci İlyas Sarı Usta’nın yanına çırak olarak girdim. O yıllarda onun çizmeci olduğunun farkında değildik, ayakkabıcı dükkânına girdiğimizi sanıyorduk. Meğerse ustamız efe çizmesi ustasıymış. Ondan çizmecilik sanatını öğrendik. O günden bugüne efe çizmesi yaparak bugünlere kadar geldim. Sekiz yıl İlyas ustanın yanında çalıştım, 35 yıldır da kendi işimi yapıyorum” ifadelerini kullandı.
“GELECEK GÖRMÜYORLAR”
Efe çizmesi yapan usta sayısının her geçen gün azaldığını dile getiren Erkaç, mesleğin geleceğinden endişe duyduğunu ifade etti. Bugüne kadar sadece yeğenini usta olarak yetiştirdiğini, oğlunun da bu yolda ilerlediğini söyleyen Erkaç, “Dükkânımızda 3-5 çırak yetiştirdik ama çoğu bu işte gelecek göremiyor. Bir süre çalışıp sonra bırakıyor, başka işlere yöneliyorlar. Bu nedenle yanımda sadece yeğenim usta oldu. Şimdi de oğlum yetişiyor. İnşallah yeni bir usta olarak piyasaya girecek” şeklinde konuştu.
ÇİZMELERE İLGİ YÜKSEK
Efe çizmelerinin Türkiye genelinde ilgi gördüğünü belirten Erkaç, bu çizmelerin Yörük kültürünün önemli bir parçası olduğuna dikkat çekerek, “Genellikle deveci camiası başta olmak üzere Aydın efeleri tarafından, ayrıca at yarışlarında, boğa güreşlerinde ve özel etkinliklerde sevilerek giyiliyor” dedi.
52 NUMARA AYAKKABI YAPTI
Efe çizmesi üretiminin yanı sıra ayakkabı tamiri, satışı ve kişiye özel ayakkabı yapımı da gerçekleştirdiklerini anlatan Erkaç, “Çizmenin yanında ayakkabı üretiyor, tamir işleri yapıyoruz. Ayağına uygun numara bulamayanlara kişiye özel ayakkabı yapıyoruz. Bugüne kadar dükkânımıza gelip de ‘ayakkabısız kaldım’ diyen olmadı. Yaptığım en büyük ayakkabı numarası 52” ifadelerini kullandı.
“35 YILDIR ZENGİN OLMADIK”
Mesleğinin kendisini ne zengin ettiğini ne de kimseye muhtaç bıraktığını söyleyen Erkaç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bir insan ayakkabıcılıktan geçimini sağlayabilir ama çok çalışmak gerekiyor. Biz 35 yıldır zengin olmadık ama şükür halimize. Kimseye de muhtaç olmadık. Her gün dükkânımızda yapacak bir işimiz var. Hiçbir zaman kimsenin yanında ezilmedik, her zaman dik durduk.”