Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, açıklamasında, ''Kuşadası Dilek Milli Parkı benimdir, senindir, bizimdir. Bizim dışımızda kimse Milli Parkın ayrıcalıklı kullanımına sahip değildir. Hiç bir yetkili orun(makam) Milli parkı kimseye kullandıramaz, kiralayamaz, satamaz.Yetti be yetti. Ülkem cayır cayır yanıyor. İçimiz yandı kül oldu. Bari var olanı kurtaralım. Kimden mi?'' sözlerine yer verdi. Prof. Dr. Ercan'ın açıklaması şu cümlelerle devam etti;
''MİLLİ PARKA BİR GÜNDE GİREN KİŞİ SAYISI 10 BİNE YAKIN''
''Dilek Milli Parkı her an yanabilir'' başlığı ile paylaştığı açıklamasında Prof. Dr. Ercan, ''Dilek Milli Parkı Kuşadası Körfezi'nin güneyinde Ege Denizi'ne burun gibi uzanan, yoğun çam ormanıdır. İçinde varsıl bir doğal yaban yaşamı sürer. İçindeki asfalt yol, doğu girişte Güzelçamlı beldesinden başlar İçmeler, Aydınlık, Kavaklı, Karasu koylarından geçerek dip Burun’a kadar uzanır. Samson Dağı'nın güneyinde, Doğanbey ile Karina köyü vardır. Biz her sabah arkadaşlarımızla Karasuya kadar bisiklet sürerken, kimileri yürüyüşe çıkar, ayrıca koylarda serinlemek üzere yüzlerce araç 08.00'dan sonra Milli parka girer. Bir günde giren kişi sayısı 10 bin kişiye yaklaşır.''
''PARKA GİRİŞLERDE HİÇBİR NÜFUS KAYDI YOK''
''Kim girdi kim çıktı hiç bir nüfus kaydı yoktur. Bunların yanı sıra hergün saat 10:00’da yaklaşık 8 gezi teknesi en ilerideki koylarda yüzdürmek için akın akın yolcu taşımaktadır. Bu teknelerde kimler var kimler yok belli değildir. Bunlar yetmezmiş gibi, bir de Milli parkın koylarında restoran, gazino işleten bir işletme vardır. Kimdir bu kişi, nasıl bir ayrıcalığı var bilemiyorum. Kumsal üzerinde çardaklar, çardaklar önünde çöpler. Her gece 02:30’a dek buraya kimler gelir gider belli değil. Kapıda güvenlik için bir jandarma. Ancak yangında ne yapabilir ki? Girişlerde yalnızca para alınıyor. Bilgisayara kimlik girilmiyor. Uğurlu da girebilir uğursuz da. Dilek Milli Parkı gerçek anlamda korumasız. Girenlerden biri bir izmarit atsa, ya da bir ot tutuştursa, gitti dilberim orman, yaban yaşamı, börtü böcek. Gelde kurtar. Gel de 100 yılda bir daha bu parkı yeniden yap. Asla.''
''BUGÜNE KADAR NASIL YANGIN ÇIKMADI ŞAŞARIM''
''Bugüne kadar bunca önlemsizlikle, özensizlikle nasıl yangın çıkmadı şaşarım, korkarım, hergün ürperirim, çekinirim. Bu yarımada yangına çok duyarlıdır. Milli parka bitişik Söke, Ağaçlı, Davutlar, Güzelçamlı, Doğanbey, Karina’da çıkacak bir yangın ormana atlayarak tüm Milli parkı yakabilir.Ne yapmalı?Milli park, Mayıs'tan başlamak üzere her türlü etkinliğe kapatılmalıdır. Giriş ve çıkışta kullananlar kimlikleri bilgisayara girilmelidir. İşletmenin etkinliğine ivedi son verilmelidir. Milli park girişinde Güzelçamlı, Davutlar, Ağaçlı, Doğanbey, Karina’da yangın takımı hazır tutulmalı. Denizden yangın söndürenleri hazır tutulmalıdır.''
''UMARIM KORKTUĞUMUZ BAŞIMIZA GELMEZ''
''Bırakın bizi yürümeyelim. Bırakın bizi bisiklet sürüp, denize girmeyelim. Bırakın araçlarla binlerce kişi gelip piknik yapmasın. Bırakın kim olduğu belirsiz kişiler gazinoya gelip, içki içip, yemek yiyip fasıl yapmasın. Kuşadası onlara dar mı geldi de kamu ediniminde olan Milli Parka uzandılar. Batsın onların eğlencesi de, keyfi de.''