Merhum Başbakan Adnan Menderes ile dava arkadaşları Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’yu rahmetle andığını ifade eden Özmen mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Demokrasi tarihimizin kara lekelerinden biri olan 17 Eylül 1961, millet iradesine pranga vurulmak istenen bir utanç günüdür. Milletin sevgisiyle başa gelen merhum Başbakan Adnan Menderes’in, İmralı’da darağacına gönderilişi; yalnızca bir insanın değil, milli iradenin ve demokrasinin idamıdır.
Milletin adamı Adnan Menderes, ‘Yeter! Söz milletindir!’ diyerek vesayet odaklarına karşı milletin hür sesini temsil etmiştir. Ancak bu karanlık zihniyet, onun milletle kurduğu gönül köprüsünü yıkamayınca, hukuk dışı yöntemlerle onu ve yol arkadaşlarını şehit etmiştir.”
"Sandığın gücü"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde demokrasinin güçlendiğini kaydeden Özmen, “Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, demokrasimizin çıtasını yükselten, vesayeti tasfiye eden ve özgürlük alanlarını genişleten bir Türkiye inşa ediliyor. Milletin iradesi, artık tankların gölgesinde değil, sandığın gücünde tecelli etmektedir. Adnan Menderes ve dava arkadaşlarının bize bıraktığı en büyük miras, bu aziz milletin iradesini hiçbir odağın tahakkümüne bırakmamak, demokrasiden ve özgürlüklerden asla taviz vermemektir" ifadelerini kullandı.
"Ruhları şad olsun"
Özmen, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Bu vesileyle, demokrasi şehidimiz Merhum Başbakan Adnan Menderes’i, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’yu rahmet ve şükranla anıyoruz. Ruhları şad olsun, milletin hafızasında ve vicdanında ebediyen yaşayacaklardır.”