Nereye gidiyoruz?

Abone Ol

Bazı kitaplar insana tokat gibi gelir. Hayat gailesi içinde fark etmeyiz sahip olduklarımızın değerini. Çünkü zaten onlar bizimdir ezelden beri. Sahip olmak için uğraşmadığımız ve kimsenin elimizden almasından korkmadığımız için de üzerindeki hakkımızı sonuna kadar kullanırız. Hesap da vermeyiz kimseye. Neyden mi bahsediyorum?

Evlatlarımızdan…

Yerine hiçbir sevgiyi koyamayacağımız ve yerini hiçbir şeyle de dolduramayacağımız bir sevgiden, evlat sevgisinden. Herkes için de öyle midir bilmiyorum ama benim hayatımda bir milattır kızımın doğumu. Çünkü onu kucağımıza almadan önceki “Çocuk olsa da gezmekten vazgeçmem, o bana uysun!” gibi atıp tutmalar uykusuz gecelerle tanışınca son bulur, teorideki öğrenilenlerin uygulamaya uymadığı gerçeği ile çok sert biçimde yüzleşilir. Çünkü benim -bizim- de öyle oldu!.. Çocuk büyütmek şakaya gelmez. İki iki daha dört! O masum ve küçük bir o kadar da sevimli varlık bizi eline alıverir. Biraz korku biraz heyecan ne yapacağını bilememenin tedirginliği bütün benliğimizi dört koldan sarıverir. Tabii ne kadar zor olursa olsun bizi teselli eden en önemli şey bebeğimizin sağlığıdır. O mutlu ve huzurlu uyuduğu vakit bütün yorgunluklar ve uykusuzlar geçiverir. Bize de o mışıl mışıl uyurken onu sevgiyle seyretmek kalır.

Hepimiz bu kadar şanslı değiliz maalesef. Gerçek bir hayat hikayesinden alınmış bugünkü kitabımız. İşte tam da bu huzuru arayan bir babadan bahsediyor. Engelli iki çocuğu ile hayata tutunmaya çalışan bir baba. ”Sağlıklı” bir çocuk sahibi olmayı hayal ederken umutlarının altında kalmış bir BABA ile karşı karşıyayız. Yazarın -ona göre- hem başına gelen bu felaket ile baş etmesi hem de dünyaya getirdikleri bu çocukları koruyup kollaması gerek.Yani hem içeriden hem dışarıdan savaşmalı. Zor hem de çok zor. Bu içinden çıkılmaz durumda onu ayakta tutan, ona teselli olan anlamlı tek cümle “Nereye gidiyoruz baba!”

Yazar Fournir’ın eşi ilk çocuklarında hamile kaldığında çok mutlu olurlar ve büyük heyecanla ilk bebeklerini beklemeye başlarlar. Minik, küçük eşsiz güzellikte bir yaratık. Mathieu…”Bu şimdi bizim mi?” İnanılmaz bir mutluluk ama sonsuz değil. Çünkü Mathieu, normal bir çocuk değil. Doktordan onun hem fiziksel hem de zihinsel engelli olduğunu duydukları anda hissettikleri acının ve şaşkınlığın tarifi yok. Ne yapacaklar? Bu durumun bir çaresi,çözümü ne bileyim tedavisi olmalı değil mi? Ama o da yok çünkü Matheiu hayatı boyunca onların bakımına muhtaç.

Zaman her şeyin ilacı derler. İnsan dayanamam dediği en kötü durumlara bile zaman geçtikçe alışıyor ya da alıştığını zannediyor. Fournier ve eşi için ikinci kez evlat sahibi olmak, belki de bu yaptıkları “hatayı” telafi etmek için bir şanstır.” Endişeliyim, kendimi kandırmak istemediğim için konuyu dillendirmiyorum. Tanrı’nın bizi ikinci kez cezalandıracağını düşünmüyorum ama. İşte, Thomas! Bir oğlumuz daha oldu. Ne kadar da harika bir bebek. Yüzündeki gülümseme kusursuz. O anda hissettiğim sevinci unutamam.”

Fransız asıllı yazar Jaen-Louıs Fournier, ilk önce sunduğu bir talk show programı ile tanınır. Ancak ona asıl şöhreti kendi hayatını ve ailesini anlattığı otobiyografik romanları getirir. İlk olarak babası için yazdığı “Babam Hiç Kimseyi Öldürmedi.”nin ardından eşinin ölümü üzerine yazdığı “Dul” adlı kitapları ile çok sevilir. Yazar bu kitabıyla da 2008 yılında Prix Femina ödülünü kazanır. Bir babanın engelli oğulları için duyduğu vicdan azabını, isyanlarını, evladını hem sevip hem de onlara bakınca yaşadığı acıyı öyle içten en doğal haliyle anlatır ki büyük bir okur kitlesine ulaşır. Kısa ama etkileyici yazılan bu kitabını gözleriniz dolarak okuyacaksınız. Bir çırpıda da okunan kitapları yazarın aslında birçok insan kendi hayatında görmezden geldiği gerçekleri çarpıcı bir dille ele alıyor.

Fournier’in bütün kitaplarındaki kendine dair yaşadıklarını-acı da olsa- yapmacıksız ve abartıya kaçmadan dile getirişi çok başarılı diyebilirim. Okuyun, bence etkisinde kalacaksınız.

Merak edenlere keyifli okumalar dilerim.

Sevgiyle ve kitapla kalın.

Kitabın ismi ve yazarı: Nereye Gidiyoruz Baba /Jaen-Louıs Fournier

Kitabın Basıldığı Basımevi Tarihi ve Yeri: YKY Yayınları, 2008, İstanbul.

Kitabın sayfa sayısı:102

Kitaptan alıntılar:

“Çoçuk yapmak, risk almaktır… Her seferinde kazanılmaz.”

“Endişilenecek hiçbir şey yok, zaten ölüyüz.”