Nazilli

Nazilli'de Sümerbank’ın son basmalarıyla bir kültür yaşatılıyor

Yokluğun içinden doğan bir sanat, sabrın ve emeğin ilmek ilmek işlendiği bir gelenek... Aydın’ın Nazilli ilçesinde yaşayan kültürel miras taşıyıcısı Nihal Erbakan, Türklerin yoksulluktan doğan ve zamanla bir kültüre dönüşen “kırkyama” geleneğini Nazilli Sümerbank kumaşlarıyla yaşatmaya devam ediyor.

Abone Ol

ÖZEL HABER | Aydın’ın Nazilli ilçesinde yaşayan emekli sınıf öğretmeni ve kültürel miras taşıyıcısı Nihal Erbakan, Türk kültürünün en nadide el sanatlarından biri olan kırkyama geleneğini günümüze taşımaya devam ediyor. Her biri geçmişin izlerini taşıyan ve Sümerbank’ın son kumaş parçalarını sabırla bir araya getiren Erbakan, hem geçmişle bağ kuruyor hem de kaybolmaya yüz tutmuş bir mirası yaşatıyor.

YOKLUKTAN DOĞAN SANAT: KIRKYAMA

Kırkyama, geçmişte yoksulluk dönemlerinde artan kumaş parçalarını değerlendirme amacıyla ortaya çıkan, ancak zamanla bir sanat haline gelen bir gelenek. Nazilli’de yaşayan Nihal Erbakan, bu geleneği “yoksulluktan doğan bir üretkenliğin kültüre dönüşmüş hali” olarak tanımlıyor. Erbakan, 100 yıl önce babaannesinin yaptığı bebeklik yorganını örnek göstererek, “Kırkyama aslında çaresizlikten, eldeki parçaları birleştirip bir ürün çıkarma arzusundan doğdu. Ama bugün baktığımızda, bu yoksulluk estetiğe, el emeği bir kültüre dönüşmüş durumda.” diyor.

SÜMERBANK BASMALARINDAN SANATA

Nihal Erbakan’ın ürettiği birçok kırkyama eseri, Nazilli Sümerbank Fabrikası’nın tarihi basmalarından yapılıyor. Erbakan, geçmişin izlerini taşıyan bu kumaşları araştırarak buluyor, değerlendiriyor ve yok olmamaları için sanata dönüştürüyor. “Her bir parça geçmişten bir iz taşıyor. Sümerbank basmaları sadece kumaş değil; Nazilli’nin, Anadolu’nun kültürel hafızasıdır.”

15 YILLIK EĞİTMENLİKLE KUŞAKLAR ARASI KÖPRÜ

Yaklaşık 15 yıl boyunca Nazilli Halk Eğitim Merkezi’nde kırkyama kursları veren Erbakan, son 2 yıldır da Nazilli Belediyesi’nin kurslarında eğitimlerine devam ediyor. Amacının, bu kadim el sanatını genç nesillere aktarmak olduğunu belirtiyor. “Asıl kültürümüz elde saklı. Önce makine kırkyamasını öğrendim ama zamanla fark ettim ki, bir kültürü yaşatmak istiyorsak onu öz haliyle, yani elde yapmalıyız.”

“MİRASIMIZI YAŞATALIM” ÇAĞRISI

Kırkyama sanatının unutulmaması için çağrıda bulunan Nihal Erbakan, her yaştan insana bu el sanatını öğrenmeleri için sesleniyor: “Kırkyama, sabrın, emeğin ve geçmişle bağ kurmanın en güzel örneklerinden biridir. Herkes öğrensin, mirasımızı birlikte yaşatalım.”