Anne ve babaların izin haklarını genişletecek yeni düzenleme, Meclis’in gündemine girmeye hazırlanıyor. Doğum izninin 24 haftaya çıkarılmasını içeren ve uzun süredir üzerinde çalışılan taslak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından tamamlandı. AK Parti Grubu, düzenlemeyi önümüzdeki hafta değerlendirerek son haline getirecek.
DOĞUM İZNİ 24 HAFTAYA ÇIKIYOR
Mevcut mevzuata göre anneler doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık izin kullanabiliyor. Yeni taslak, izin süresinin özellikle doğum sonrası dönemde artırılarak toplamda 24 haftaya çıkarılmasını öngörüyor. Bu sayede hem annenin iyileşme süreci hem de bebeğin bakım ihtiyaçları için daha geniş bir zaman tanınması planlanıyor.
BABALIK İZNİ UZATILIYOR, EŞİTLİK SAĞLANIYOR
Düzenleme, babalık izinlerinde de önemli değişiklikler içeriyor. İşçi statüsündeki babaların 5 gün olan izin süresinin 10 güne çıkarılması hedefleniyor. Ayrıca işçi anneler için süt izni uygulaması memurlarla eşit hale getirilecek. Böylece kamu–özel sektör arasındaki izin farklılıkları giderilerek yıllardır dile getirilen eşitsizlikler ortadan kaldırılacak.
KADIN İSTİHDAMI RİSKİNİ AZALTACAK DENGE FORMÜLÜ
Hükümet, doğum izinlerinin daha da artırılmasına sıcak baksa da ekonomi yönetimi özel sektörde kadın çalışanlara yönelik olası ayrımcılığa dikkat çekiyor. Doğum izinlerinin fazla uzun tutulmasının, işverenlerin kadın çalışan istihdamına mesafeli yaklaşmasına yol açabileceği değerlendirilirken, aile yaşamını korurken iş hayatındaki dengeleri gözeten bir model üzerinde çalışılıyor.
DÜŞEN DOĞUM ORANLARI DÜZENLEMENİN ÖNÜNÜ AÇTI
Türkiye’nin nüfus artış hızının 1,48’den 1,42’ye gerileyeceği tahmin ediliyor. Çalışan kadınlarda bu oranın 1,38’e kadar düşmesi, yeni sosyal destek mekanizmalarının gerekliliğini ortaya koydu. Bu kapsamda:
- Mahalle tipi kreşlerin yaygınlaştırılması
- Çocuk bakım desteğinin artırılması
- Ev kadınlarına yönelik emeklilik ve vergi avantajları
gibi adımlar da gündemin üst sıralarında yer alıyor.
AİLEYİ DESTEKLEYEN POLİTİKALAR GENİŞLETİLECEK
Edinilen bilgilere göre, Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 20’sinin tek kişilik hanelerde yaşaması, aile kurmayı teşvik eden politikaların daha da güçlendirilmesini zorunlu kılıyor. Hedef, hem nüfusun yenilenme hızını korumak hem de aile yapısını destekleyen sosyal politikaları genişletmek.