Ankara'daki programın ardından Çarşamba akşamı İstanbul'a geçen gazeteciler, son olarak 15 Temmuz Hafıza Müzesi ve İstanbul Valiliği ziyareti ile programı sonlandırdı.
Gazeteciler İletişim Başkanlığı Uluslararası Medya Koordinatörü Gözde Kirişçioğlu eşliğinde Hafıza 15 Temmuz Müzesi'ni ziyaret ettiler.
Müze uzmanı tarihçi Muhammed Yıldız gazeteciler yaptığı açıklamada, "Hafıza 15 Temmuz, 15 Temmuz destanını gelecek nesillere aktarmak ve ortak hafıza oluşturmak amacıyla hain darbe girişiminin üçüncü yıl dönümünde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla kapılarını ziyaretçilere açtı. Merkezin içeriği Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve 15 Temmuz Derneği’nin 7 Ocak 2017’de gerçekleştirdiği Müze Çalıştayı’nda şekillendi. Hafıza 15 Temmuz, çalıştayın ardından ortaya çıkan fikirlerden yola çıkılarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı iradesiyle, Mimar Hilmi Şenalp’in küratörlüğüyle hayata geçirildi. Merkezin işletmesi Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde 15 Temmuz Derneği ile birlikte yürütülüyor. 15 Temmuz’la beraber Türkiye ve dünyadaki darbeler, sömürgeler ve kolonilerin anlatıldığı merkez ziyaretçilere, askeri vesayet ile sömürgecilik tarihi üzerine de bir anlatı sunuyor" dedi. Müzede o gece şehit 253 kişiye ait ayakkabıların hikayesi de anlatıldı. Açıklamaların ardından yerli ve yabancı basın mensupları müzeyi ziyaret ederek fotoğraf çektiler.
VALİ GÜL, 15 TEMMUZ'UN ANLATTI
Müze ziyaretinin ardından İstanbul Valiliği’ni ziyaret eden yerli ve yabancı basın mensuplarını Vali Davut Gül karşıladı. Vali Gül konuşmasında, "Bize bu fırsatı veren Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığımıza ve katılan her birinize tek tek teşekkür ederim" dedi. "15 Temmuz'un üzerinden 9 yıl geçince bu tür önemli hadiseler 9 yıl içerisinde anlaşılması değerlendirme yapılması çok da kolay değil." diyen Vali Gül, "Ama şu avantajımız var. Her birimiz aslında Türkiye'de yaşayanlar olarak bu olayın şahitleriyiz. 15 Temmuz'da gerek vatandaşlarımızın, gerekse de kamu görevlilerimizin her birinin tecrübeleri var, anıları var, yaşadıkları var ve kahramanlıkları var. FETÖ terör örgütüne baktığımızda aramızda yurt dışında gelen çok sayıda gazetecimiz, basın mensubumuz, televizyon mensubumuz var. Televizyoncu arkadaşlarımız var. 1960'lı yıllardan başlayarak gerek ülkemizin kamu hizmetindeki eksiklerini kullanarak gerekse de bizim milletimiz gerçekten inançları konusunda muhafazakar ve inançlı bir millet. Onları kullanarak belli bir alan oluşturmaya çalıştı. Nedir bu? 60'lı yıllarda nüfusumuzun yaklaşık yüzde 70'i kırsalda yaşıyor. Dolayısıyla da eğitimle ilgili eksiklikleri, pansiyonla ilgili eksiklikleri, yurtlarla ilgili eksiklikleri bizim en önemli kaynağımız olan insan kaynağımızı bir şekilde ele geçirerek bunlarla başlayan bir süreç oldu.
“EKONOMİK KAYNAK ELDE ETTİLER”
Vali Gül, açıklamasına şöyle devam etti: “Yine inançlı insanların zekatları, fitreleri, Yardımları ve buna benzer duygularını kullanarak bir ekonomik kaynak elde ettiler. Sonraki süreçte okuyan kişilerin bir şekilde kamuya girmesiyle kamuda belli bir kadrolaşma başladı ve gün geçtikçe bu kendilerine yetmedi. Soruları çalan, terfilerde arkadaşlarına kumpas kuran, bir şekilde iftira atan, ayrı bir suç şebekesi oluştu. Emniyet başta olmak üzere yargıda, askeriyede, özellikle kritik yerlerde liyakatlı ya da liyakatsiz tek kriterin FETÖ terör örgütüne bağlılığı olan, ona sadakat olan bir yapı maalesef kurumlarımızın içerisine yerleşmeye başladı. Bununla birlikte yurt dışında belki sizlerin de ülkenizde çeşitli özel okullar açarak o ülkedeki bürokratların, siyasetçilerin Ve buna benzer o ülkedeki önde gelen kişilerin çocuklarını bu okullarda okutmaya başladılar. Aslında Türkiye'de yapmak istedikleri şeyin aynısını bütün dünyada yapan bir suç şebekesiyle karşı karşıyayız. O ülkelerde okullarla başlayan ve okulları bir lojistik olarak kullanan yapı Türkiye'de ticaret yapmak isteyen kişileri o ülkelerdeki öğrencisini okuttuğu kamu görevlileri, siyasetçilerle bir ara getirmeye başladı. Dolayısıyla da Türkiye'nin dışında farklı ülkelerde ayrı bir alan açıldı. Birbirini besleyen bir yapı oluştu. Buradaki iş adamına yurt dışında alan açtığınızda buradaki iş adamının ekonomik olarak da katkılarını alma imkanı oluştu. Tabii bunlar yapılırken devletin bunu fark etmesi, milletin bunu fark etmesiyle birlikte önlemler alınmaya başlandı. Önlemler alındığında işte 15 Temmuz ihanet gecesine yavaş yavaş gelmiş olduk" ifadelerini kullandı.
Vali Gül'ün konuşmasından sonra hatıra çekimi ile ziyaret sona erdi.
AYDIN’I ÖZMEN TEMSİL ETTİ
Aydın Ses Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve Nazilli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ümit Özmen’in Aydın’ı temsil ettiği programa 81 ilden 81 yerel medya temsilcisinin yanı sıra Macaristan, İsveç, Birleşik Krallık, ABD, Sırbistan, Güney Kore, Azerbaycan, Türkmenistan, Senegal, Etiyopya, Nijerya, Kamerun, Kırgızistan, Malezya, Kuzey Makedonya, Yunanistan, Kazakistan, Fransa, İsviçre, Almanya, Uganda, Kenya, Gürcistan, Bulgaristan, Avusturya, Burundi, Gambiya, Gana, Tanzanya, Bosna Hersek, Rusya, Özbekistan, Fas, Güney Afrika, Suudi Arabistan, Katar, Moritanya, Tunus, Lübnan, Kuveyt ve KKTC’den 119 medya mensubu katıldı.