Kuşadası'nın Caferli Mahallesi'nde yaşayan ve 1982 Türkiye ve Avrupa Güzeli Nazlı Deniz Kuruoğlu’nun yaşadığı ve Mayıs ayında 'kaçak yapı' iddiası ile mühürlenen 100 yıllık taş evinde bilirkişi keşfi gerçekleşti. 2010 yılında İstanbul'dan ayrılarak Caferli'ye yerleşen ve burada kurulu bir düzen kuran Kuruoğlu, 1957 yılı öncesine ait evi Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği çatısı altında sosyal amaçlı kullanıma açmıştı.
''AMACIM KÖYLÜYE BİR KAZANÇ YERİ OLUŞTRMAKTI''
Bilirkişi keşfi sonrası açıklama yapan Nazlı Deniz Kuruoğlu, binayı 10 yıl önce satın aldığını belirterek, ''Binayı alma amacım köylüye bir kazanç yeri oluşturmaktı. Burada hem köylülerin kullanabileceği hem de satış yapabilecekleri yer derken butik otel durumuna çevirdik ve kahvaltı da vermeye başladık. Burada, köyün içindeki kadınlara iş imkanı sağladık. 10 yıl kadar bu iş sürdükten sonra burayı kapatıp, işletmeyi kapatıp KUŞAK Kadın Kooperatifi'ne baskı atölyesi olarak müze haline getirdik. Ve baskılar yapıyorduk burada. Sonra bir gün geldim ki kapımda mühür var. Kuşadası Belediyesine gidip durumu anlattım. Burası 10 yıldır var, elimde 80 yıl öncesine kadarki belgelerim mevcut. Hatta 80 yıldan daha fazla, 100 yıldır var ve burasının Caferli'nin tek orijinal ve hiç bozulmamış evi olduğunu anlattım. Hiç bozulmamış. Evim tebligat gelmeden önce mühürlendi. Kuşadası Belediyesi beni aradığında bazı evraklarınız eksik dedi. Halbuki buranın evrakları vardı. Zamanında buraya iş yeri ruhsatı verildi. Bunun üzerine yıkım kararı için ceza geldi. Akabinde avukat bir arkadaşımla görüşmeye gittim ve bu anlamda mücadelemiz devam ediyor ve sonuç olarak bilirkişi keşfi için gelindi.'' sözlerine yer verdi.
İPTAL DAVASI AÇMIŞTI
Kuşadası Belediyesi'nin 109 bin 777 TL imar para cezası kestiği ve yapı tatil zaptı düzenlediği taş ev için Kuruoğlu, geçtiğimiz günlerde idare mahkemesinde dava açmış ve evin geçmişi, tapu kayıtları ve kullanım amacıyla ilgili tüm belgeleriyle Kuşadası Jandarma Komutanlığı’nda ifade vererek idare mahkemesinde yürütmenin durdurulması ve iptal davası açtığını açıklamıştı. Konu kapsamında açıklama yapan Kuruoğlu, kültür ve üretim faaliyetlerinin yürütüldüğü ev için daha önce Kuşadası Belediyesi tarafından işletme ruhsatı verildiğini vurgulayarak evde herhangi bir ek yapı ya da tadilat yapılmadığını belirterek, ''Belediye önce ruhsat verdi, şimdi kaçak diyor. Bu çelişkiyi kabul etmiyorum.'' sözlerine yer vermişti.
YASAL GEREKLİLİKLER DEĞİŞTİ, ‘MUHTAR SENEDİ’ GEÇERLİLİĞİNİ KAYBETTİ
Aydın’ın 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı yasa ile büyükşehir statüsüne geçmesinin ardından köylerin mahalleye dönüştürülmesiyle birlikte, birçok eski uygulama yürürlükten kaldırıldı. Bu kapsamda, Kuruoğlu’nun Caferli Mahallesi’ndeki taş evinin de yeni mevzuata uygun bir kaydı bulunmadığı belirlendi. Belediyeden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Söz konusu taş ev, geçmiş yıllarda ‘muhtarlık senedi’ ile kayıt altına alınmıştır. Ancak bu belge günümüzde yasal olarak geçerli değildir. Evin yapı kayıt belgesinin bulunmaması ve bina ruhsat kayıtlarına işlenmemesi nedeniyle yapılan incelemelerin ardından mühürleme işlemi gerçekleştirilmiştir.”
30 GÜNLÜK SÜRE VERİLDİ, AYKIRILIK DEVAM EDİNCE MÜHÜRLENDİ
Belediye ekipleri tarafından Mayıs ayında, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. ve 42. maddeleri gereğince yapı tadil zaptı tutulduğu ve imar para cezası uygulandığı belirtildi. Kuruoğlu’na aykırılığın giderilmesi için 30 günlük süre tanındı ancak sürenin sonunda eksikliklerin devam etmesi üzerine ev mühürlendi. Açıklamada ayrıca, ruhsata aykırılıkların giderilmemesi halinde faaliyet durdurma, mühürleme ve gerekli durumlarda yıkım gibi ağır yaptırımların uygulanabileceği hatırlatıldı.
“TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ KAYDI ŞART”
Muhtar senedinin geçmişte tapu kaydı bulunmayan taşınmazlar için kullanılan bir belge olduğu hatırlatılarak, günümüzde hiçbir hukuki geçerliliği kalmadığı vurgulandı: “Muhtar senedi, resmi tapu yerine geçmez ve mülkiyet devri sağlamaz. Bu tür belgeler artık geçersizdir. Bir taşınmazın mülkiyetinin tanınması için Tapu Sicil Müdürlüğü’nde resmi kayıt yapılması zorunludur.”