Aydın yerel basının amiral gemisi SES Gazetesinde uzun aradan sonra tekrar sizlerle beraber "KISA KES AYDIN HAVASI OLSUN" başlığı altında köşe yazılarımla her Cuma günü birlikte olmaktan büyük keyif aldım.
Aydın matbuatının duayeni Hilmi TÜKEL'den miras gazetemiz ilkeli duruşu ve popülerliği ile ulusal basında da bir referans olarak bilinmektedir.
Sizlerle buluşturan gazetemize teşekkürlerimle tekrar "hoşgeldim" diyorum.
Aydın gündemi oldukça yoğun ve ülke genelinde siyasi kulvarda çokça konuşulan bir il oldu son bir aydır.
Malum gelişmeler, transferler, eleştiriler, yapılamayan meclis toplantıları pek de iyi karşılanmasa da, Aydın'ın adını gündemde tutmaya devam ediyor.
Cumhuriyet ile başlayan ülkemizin 102 yıllık siyasi yaşamında kimler geldi, kimler geçti.
İsmet ve Nahit abiler, en akılda kalanları bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçen yerel siyasete damgasını vurmuş isimler ve anekdotlarını anımsadım.
İşte bunlardan bazıları, Aydın'ın en üretken ve çalışkan Acarlar beldemizde bir siyasi miting öncesi, toplanan kalabalık kızgın ve öfkeli. Gelen Adalet Partisi'nin yerel bir vekil adayına haber uçurulur.
"Aman beyefendi dikkat edin, mitinge gelenlerin bazı muhaliflerin, pazar sepetleri içinde çakıl ve taş var, konuşmanızı protesto edecekler ".
"Ya öyle mi " der vekil adayı, gayet sakin miting meydanına çıkar ve toplanan halka "ey çalışkan Acarlar halkı, sizler olmasanız pazar yerlerinde halkımız ucuz alışveriş nasıl yapacak. Siz şöyle çalışkansınız, böyle üretkensiniz" diyerek gönüllerini alınca, ellerindeki sepetleri yere koyan Acarlılar, vekil adayını alkışlamaya başlarlar. Vekil adayı coştukça coşar, Acarlar halkı alkışlar, miting olaysız devam eder ve aday omuzlarda sona erer.
Çıkarılacak ders, "Siyaset herkese dokunmak sanatıdır."
Yine herkesin tanıdığı bir milletvekiline mal etmeye çalıştığı diğer anekdot; Aydın da bir bir yaz akşamı köy kahvesine gelen vekil adayı, akşam yemeğinden sonra toplanan köy halkına seslenmek üzere ayağa kalkar ve hoşgeldin faslından sonra, "burası çok sıcak izninizle ceketimi çıkarıp konuşmak istiyorum" der ve ceketini askıya asması için kahveciye uzatır. Kahveci elinde ceket, ortada bekleyince, "ne bekliyorsun evladım" deyince ,
"beyefendi önceki dönem vekilliğinizde köyümüze bir çivi mi çaktınız ki, asalım ceketinizi" der.
Kıssadan hisse, "halk yapılanları yıllar geçse de unutmaz, iyiliği de kötülüğü de.
Halk deyip geçmeyin.
Bu necip halk, olan biten her şeyi izliyor ve biliyor.
Hafife almayın.
Gün gelir mutlaka hakettiğiniz cevabı verir sizlere.
Geçmişten bu anekdotlar kulağınıza küpe olsun günümüz siyasetçilerine,
Yerelde kimler geldi kimler geçti, her biri unutuldu gitti.
İyisi mi, siz de halkı hafife almayın, geçmişte tekerrür eden ders asla unutulmaz, ne demiş atalarımız; Kurt ayazı atlatır ama yediği soğuğu asla unutmaz.
MEHMET ÖZÇAKIR
tralleisli@hotmail.com