Sağlık

Hamileler ve çocuklara ‘İyot’ uyarısı

21 Ekim Küresel İyot Eksikliği Bozukluklarını Önleme Günü nedeniyle açıklama yapan Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gülhan Akbaba, iyot kullanımı ve dikkat edilecek hususular hakkında bilgi verdi.

Abone Ol

“İyot eksikliğinden en fazla hamileler etkileniyor”

İyot eksikliğinin, tüm dünyada en önemli sağlık sorunlarından birisi olduğunu belirten Prof. Dr. Akbaba, “İyot eksikliğinde ortaya çıkan bozukluklar yaşa ve eksikliğin ağırlığına göre değişmektedir. Tüm yaş grupları iyot eksikliğinden etkilense de özellikle hamileler, fetüs, yenidoğan ve süt çocukları daha fazla etkilenmektedir. Gebelik ve emzirme döneminde iyot ihtiyacı arttığı için gebeler ve emziren kadınlar iyot eksikliği için özel bir risk grubunu oluşturmaktadır. Bu dönemlerde günlük iyot ihtiyacı 250 mikrograma çıkar ve genellikle de sadece iyotlu tuz kullanarak iyot ihtiyacı karşılanamamaktadır. Bu risk grubunun ilave olarak günde 100-150 mikrogram iyot desteği, gebede tuzun kısıtlandığı durumlarda ise (örneğin hipertansiyon varlığında) günlük 200-250 mikrogram iyot desteği alması gereklidir” dedi.

“Çocuklarda İyot eksikliği zeka skorunu 13 puan düşürüyor”

İyot eksikliğine bağlı olarak düşük, ölü doğum, bebek ölümünde artma, zeka geriliği, sağırlık, boy kısalığı görüldüğünü açıklayan Akbaba, “İyot eksikliği bölgelerinde yenidoğan tarama testlerinde TSH düzeyleri yüksek bulunmaktadır. Çocukluk çağında ise guatr, büyüme geriliği, öğrenmede güçlük ve okul başarısızlığına neden olur. İyot eksikliği bölgelerinde yaşayan çocukların IQ skorunun 13 puan düşük olduğu gösterilmiştir. İyot eksikliği dünyada önlenebilir zeka geriliğinin sık nedenlerinden biridir. Erişkinlerde ise diffüz ve noduler guatr, zihnin yeterli çalışmaması gibi çeşitli hastalıklara yol açar. Başta gebeler olmak üzere, risk altında bulunan olgularda direk iyot başlanabilir. İyot eksikliği tespit edilen hastaların uygun tedavi için endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanına başvurmaları ve tiroid hormon düzeyleri de dikkate alınarak doğru tedavi planının yapılması önemlidir” dedi.