Aydın’da Milli Mücadele döneminin önemli kahramanlarından biri olan Yörük Ali Efe’nin vefatının 74. yılı dolayısıyla panel düzenlendi. Efeler ilçesindeki Milli Aydın Bankası Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele, konuşmacı olarak Yörük Ali Efe’nin torunu emekli vali Kayhan Kavas da katıldı.
“BU KONULAR ANLATILMAZ”
Kavas, panelde dedesi Yörük Ali Efe’yi anlattı. Yörük Ali Efe’nin torunu olmaktan gurur duyduğunu kaydeden Kavas, “Annem anlatır, dedem Yörük Ali Efe’ye ‘Kurtuluş Savaşı’ndan anlat’ demişler. Dedem ‘çok ayıp, bu konular konuşulmaz, bu konular anlatılmaz. Biz üzerimize düşeni yaptık. Bizden sonra gelen nesiller de mutlaka ellerinden gerekeni yapacaklardır. Bu konuyu anlatmak doğru değildir.’ demiş. Hatta kendisine bir gazeteci belgeleri sormuş, dedem de “Belgeler yok, belge kalmadı. Belgeleri İtalyanlar aldı götürdü” demiş.” ifadelerini kullandı.
“BELGELER AYDIN’DA”
Bu belgeleri Aydın Müzesi’ne teslim ettiğini, şu anda orada olduğunu kaydeden Kavas, “Sonra aradan yıllar geçtikten sonra 1999 yılında Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu, Türkiye’ye emeği geçenler alın teri olanlarla bir toplantı düzenledi. Bu toplantıda 100 Türk büyüğünün akrabalarına plaket verildi. Onlardan biri de Yörük Ali Efe idi. Dayımla beraber, İstanbul’daki bu toplantıya katıldık. Plaketi ben aldım. Sonra dayımın İstanbul’daki evine gittik. Evde otururken dayım bir paketle geldi. ‘Al dedi dedenin evrakları’. ‘Dedemin evrakları yok, dedem evrakları İtalyanlar aldı” diyor dedim. ‘Neyse sen bunları al, deden o zamanlar böyle demesi gerekiyordu, öyle dedi’ dedi. Evrakları aldım. Beşiktaş’tan Taksim’e kadar evraklarla yürüdüm. Çok heyecanlıydım. Ankara’ya döndüm. “Askerî Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Başkanlığı’na belgeleri gösterdim. Belgeleri tasnif ettiler. Belgelerin kalmasını istediler, hayır bu belgeler Aydın’ındır dedim. Aydın’daki müzeye teslim ettim. Belgeler o kadar eskiydi ki belgeleri tasnif edenlerin bütün elleri mantar olmuştu. Belgeleri tek tek ilaçladılar. Belgeler şu an Aydın Müzesi’nde. Hepimizin bu topraklara borcu var. Hiç havadan yaşamıyorsunuz. Bu insanlar bizden vefadan başka bir şey beklemiyorlar. Bu adamlar geceleri rüyamıza girecekler, ellerine sopaları alacaklar ‘Biz bu memleketi ne halden ne hale getirdik, siz ne yapıyorsunuz diye’ bize hesap soracaklar. Bu hesaptan kurtulabilmek için hepimizin bunun ucundan tutma vaktidir. Hepinizi sorumluluğa davet ediyorum.” dedi.