CAHİLİYEDE ZENGİN KARAKTERİ

Abone Ol
Hâlbuki Zenginlik Ya da zengin bir çevrede yetişmiş olmak güzel bir ahlaka sahip olmamak için bir sebep değildir. Aksine zenginlik Allah'ın insanlara verdiği güzel bir nimettir. Önemli olan bu nimeti Allah'a şükrederek ve O'nu takdir ederek kullanmasını bilmektir. Bu konunun örneklerini Peygamberlerde görmek mümkündür. Hz. Süleyman'ın Allah'ı zikretmek, O'nun nimetlerini anmak ve şükretmek için Allah'tan mal istediği Kuran'da şöyle bildirilmiştir: O da demişti ki: "Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbimi zikretmekten dolayı tercih ettim..." (Sad, 32) Ayrıca Allah'ın verdiği nimeti takdir edebilecek ahlaktaki bir insan, aynı şekilde çevresindeki insanlarda gördüğü güzellikleri de kavrayabilecek bir düşünce ufkuna sahip demektir. Dolayısıyla böyle bir insan dünyanın en zengin insanı da olsa, her şeyi önüne hazır gelse, ya da hayatı boyunca hiçbir zorluk ve sıkıntıyla karşılaşmamış da olsa yine de halden anlayan, ince düşünceli, vicdanlı bir karaktere sahip olur. Sıkıntı çekenin, fakir olanın ruh halini, ihtiyaçlarını bilir. Sevmeyi, saygıyı, sadakati en derin şekliyle yaşayabilir. Dostluğu, arkadaşlığı herkesten daha iyi bilir. Çünkü bu kimse mümindir ve her ne kadar refah içerisinde olursa olsun vicdanını ve aklını bir kenara bırakmaz. Hep daha iyisini daha güzelini bulmak ve Allah'ın rızasını daha da fazla kazanmak için sürekli bir arayış içerisinde olur. Bu nedenle rahatlık onu ahlak tembelliğine itmez. Çünkü onlar Allah'a yakınlaşmak ve O'nun sevgisini kazanabilmek için yarışırlar. İşte onlar, hayırlarda yarışmaktadırlar ve onlar bundan dolayı öne geçmektedirler. (Müminun, 61)