Akşamdan kalmanın tatlı sersemliği ve sevgilisi Evgenia’nın yanında uyanmanın huzuru içinde Başkomiser Nevzat sabahın tadını çıkarmaktadır. Gecenin yorgunluğunu atmak için en güzel reçete ise Evgenia’nın aşkla hazırladığı kahvaltıdır. Başkomiser Nevzat’ın bu anlarda istemediği tek şey telefonunun çalmasıdır. Çünkü telefonun çalması demek bu huzur bulduğu ortamdan ayrılması demektir. Çok geçmez korkulan olur ve Başkomiser’in telefonu çalar. “Kim bu münasebetsiz!” derken tabii ki arayanın ekibin bıçkın delikanlısı Ali olduğu anlaşılır ki Ali bu saatte ısrarla arıyorsa vardır mutlaka bir sebebi.
Başkomiser Nevzat yine iş başında! Yine bir cinayet soruşturması…
Yer İstanbul, Kasımpaşa’da bir çocuk parkı. Kum havuzunda ensesinden tek kurşunla öldürülmüş bir adam. Adamın yanında bir oyuncak bebek. Maktulün bir kulağının yarısı yok. Başka bir yerde öldürülmüş ve oraya sonradan getirilmiş. Görgü tanığı yok.
Ekipler iş başında. En başta da Zeynep. Kriminoloğumuz… Ekibin en çalışkan üyesi Başkomiser’in Ali gibi en güvendiği yardımcısı. Başkomiser Nevzat, yüzünü göremediği maktülün yardımcısı Zeynep’ten başını kaldırmasını ister. Başkomiser bir anda şok olur. Bu adam tanıdığı birine benzemiyor mu? Evet, evet benziyor. O oyuncak bebeği de sanki gözü bir yerden ısırıyor. O bebek kızının bebeği değil miydi? Peki bu adam kim? Yoksa yıllar önce kızını taciz eden sapık mı? Bir şok daha! Evet, ta kendisi! Akif Soykan.
Bir seri katil vakası…
Cinayet, beş yıl önce 12 kişiyi öldürdüğü bilinen bir seri katil olayını hatırlatır. Çünkü maktulün öldürülüş şekli o cinayetlere çok benzemektedir. Aradan çok geçmeden ekip katille ilgili ipuçlarını bulmaya başlar. Evet, gerçektende o seri katilin cinayet işleyiş ritüelleri aynen tekrarlanmaktadır. Artık hiç şüphe yoktur. Katil “Körebe”dir.
Maktulün enseden tek kurşunla öldürülmesi, gözlerini kırmızı kumaş bir bantla bağlaması sağ kulağını kesmesi ve yanına bir oyuncak bırakması… İşte katil bulundu. Acaba bulundu mu ?
Başkomiser Nevzat’ın dünyalar güzeli kızı Aysun ve hayat arkadaşı Güzide bir suikaste kurban gitmiş ve katilleri bulunamamıştır. Bu öldürülen adamı görünce deneyimli polis eskiye gitmiş ve acısı bir kez daha tazelenmiştir.
Zaman geçtikçe araştırmalar derinleştikçe katilin çocuk tacizcilerini kendince cezalandırdığı anlaşılır. Aynı Körebe gibi. Çünkü Akif Soykan da bir çocuk tacizcisidir. Ancak bazı ritüeller daha önce işlenen cinayetlerle uyuşmamaktadır. Ayrıca konuyla ilgisi olan herkes yine katil tarafından olduğu tahmin edilerek birer birer öldürülmektedir. Olaylar sarpasadıkça Başkomiser Nevzat ve arkadaşları daha bir kaygılanır.Tek düşünceleri başka bir cinayet olmadan katili yakalamaktır.
Duyarlı yazar…
Yazar bu polisiye romanlarında sadece katilleri aramıyor. Aynı zamanda ülke gündeminde olan meselelere değiniyor. Kitabın yazıldığı tarihlerde yaşana Suriye iç savaşı ve Türkiye’ye göçler yüzünden yaşadığımız sıkıntılar, organ mafyacılığı, çocuk kaçırma ve çocuk tacizleri…Topluma karşı da duyarlı olan Başkomserimiz bizleri de duyarlı olmaya çağırıyor bir bakıma.
Ahmet Ümit sevenler ya da onun kalemi ile hala tanışmayanlar toplanın! Bir Başkomiser Nevzat romanı daha… Baştan sona heyecan, merak sizi bekliyor. Polisiye roman yazarları içinde ilk sırada gelen ve en çok okunan yazarlardandır Ahmet Ümit. Okuyucuyu yormaz, sıkmaz. Akıcı ve sade dili dolayısyla her yaştan insanın okuyabileceği düzeydedir kitapları. Bazı kitapların sizi sarması için ilk elli yüz sayfayı okumanız gerekir. Ahmet Ümit’te öyle değildir. İlk sayfadan itibaren olaylar başlar ve kendinizi bir anda olayların ortasında bulursunuz. Bir de bakmışsınız katili bulmak için ipuçları arıyorsunuz. Seri halinde yayınlanan Başkomiser Nevzat serisinin beşinci kitabı. Ben heralde hepsini okudum hem de hep aynı keyifle. Evet, belki bilindik kahramanlarla klasik bir kurgusu var ve bu okuyucuya biraz sıkıcı gelebiliyor ama inanın merak hiç bitmiyor. Bence çok okunan yazarlar arasında öne çıkmasının sebebi bu. Yazarın polisiye roman serisinin dışında “Sultanı Öldürmek Bab-ı Esrar, Masal Masal İçinde gibi farklı okurlara seslenen güzel kitapları da bulunuyor. Okuyun, okutun. Pişman olmayacaksınız.
Merak edenlere keyifli okumalar.
Kitapla kalın.
Kitabın Adı ve Yazarı: Kırlangıç Çığlığı/Ahmet Ümit
Kitabın Basıldığı Basımevi yıl ve Tarih:1.Baskı Mart 2018, Everest Yayıncılık, İstanbul
Kitabın sayfa sayısı:398
ALINTILAR:
"Kabuk bağlayan yarayı kanatmanın manası yok..."
Ne dünya bu kadar hassasiyeti kaldırır, ne de insanlar bu kadar inceliği.