Bu Hafta Ne Okumalıyım: 'Aradığın şey kütüphanede saklı'

Abone Ol

“Her kitabı değerli kılan, kitabın kendi gücünden ziyade, onu nasıl okuduğunuzdur.”
Tomoka, yirmi bir yaşında hayalleri olan bir genç kız. Yaşadığı küçük kasabadan büyük şehre üniversite okumak için gelmiş. Okulu bitmiş, iş aramış bulamamış ve bir süper marketin giyim bölümünde satış elamanı.
Ryo, otuz beş yaşında bir mobilya şirketinde bir muhasebeci. Sevdiği işi yapmak istemesine rağmen hayat onu çok farklı bir yöne çevirmiş. Antikalara müthiş bir ilgisi var ve küçükkenki hayali bir antikacı dükkanı açmak. Maalesef ki parası yok ayrıca da şartları bunun için hiç uygun değil.
Natsumi, kırk yaşında bir dergi editörü. Daha doğrusu editörü idi. Bebek olunca işten doğum izni için ayrılır. Tekrar işe döndüğünde ise bebeği yüzünden eskisi kadar işine vakit ayıramayacağını düşünen patronları, onu eski işinde değil de arşivde görevlendirir yani geri plana atarlar. Artık işinde mutlu değildir ve bebeğiyle ilgilenmek zorunda olduğu için de işinde kendini yetersiz hissetmektedir, mutsuzdur. Zaten zor olan bebek bakımı onu bu kadar yorarken, eşi de çok yoğun çalışırken vs vs bir de mutlu olduğu işini yapamamak… Off çok sinir bozucu. Çünkü o editörlük yapmak istiyor.
Hiroya, otuz yaşında “neet” yani ev genci. Bizdeki tabiri ile boş gezenin boş kalfası açıkçası. En zor durumda olan da o. Çünkü hiçbir işe yaramadığını ve hiçbir işi beceremediğini düşünüyor. Bütün gün evde oturuyor. Tabii ki eğitimi var, tasarım okulu mezunu ve illüstrasyon yapmayı seviyor. Çok da başarılı bu işte. Ama öyle insanlarla karşılaşmış ki hepsi de -neredeyse anlaşmış gibi- onun bu meslekte yetenekli olmadığına onu inandırmış. Aslında sadece itici bir güce ihtiyacı var.
Masao, altmış beş yaşında, emekli bir sağlık müdürü. Bütün hayatını işine adamış. Onun dışında ne bir soysal hayatı ne bir hobisi var ne de sohbet edip laflayacağı bir arkadaşı. O artık bir emekli ve bu yüzden en iyi bildiği işini yapamıyor. Şimdi nasıl vakit geçirecek?
İşte size hayatın içinden insan manzaraları… Eminim içinden bazıları ile yakın taraflarınız var. Sizin de belki ara ara böyle duygular hissettiğiniz oldu. Ne yapacağınızı ya da kime gideceğinizi bilemediniz. Hepimiz kendimize göre birtakım sıkıntılar yaşıyoruz. Bunların bazıları ile başa çıkabiliyoruz, bazılarıyla ise hayır!.. Çözemediğimiz için de çaresizliğe düşüyor, mutsuz ve umutsuz bir hayat yaşıyoruz. Çünkü insanız. Her şey bizim için. Hayata ve kendimize yetemediğimiz anlarımız var, olacak da. Önemli olan nedir peki? Yenilgiye düşmemek, düştüğümüz yerden tekrar ayağa kalkmak!.. Bu dünyaya bir defa geliyoruz ve mutlu olmak hepimizin hakkı. Tabii bunu elde etmek için de çaba göstermek gerekiyor. Tamam kabul ediyorum, belki biraz da şansımızın yaver gitmesi gerek ama esas iş bizde.
Bu insanlar için hayat öyle bir yol çizdi ki yolları bir kütüphanede kesişti. Bu öyle bir kütüphane ki, oraya her giden dolaylı da olsa derdine çare buluyor.”Bu da nasıl oluyor?” dediğinizi duyar gibiyim. Bu haftaki kitabımızın gizemi de burada zaten. Hayatın zorluklarının yanında sunduğu güzellikler. Kütüphaneci Bayan Komaçi. İşinin ustası bir kütüphane memuru. İnsanlara iyi gelecek şeyler biliyor. Yolunuz bu kütüphaneye düşerse Bayan Komaçi ile mutlaka tanışın. Size de yazacağı bir reçetesi mutlaka vardır.
Japon edebiyatından okuduğum nadir kitaplardan biri de bu kitaptı. Çok satanlar içindeydi. Piyasa kitabı olabileceğini düşünerek almakta biraz tereddüt etmiş öyle ön yargı ile okumuştum ama hiç de öyle değilmiş. Sıcacık, kolay okunan, bana iyi gelen bir okumaydı. Severek, kendi hayatımı sorgulayarak ve sahip olduklarım için ne kadar şanslı olduğumu görerek okudum. Bana iyi gelen size de iyi gelsin, umarım.
Merak edenlere şimdiden keyifli okumalar olsun.
Kitapla kalın!..

KİTABA DAİR
Kitabın Adı ve Yazarı: Aradığın Şey Kütüphanede Saklı / Michiko AOYAMA

Kitabın Basıldığı Basımevi yıl ve Tarih: 2020-Japonya, Türkiye, Ağustus, 2024, Domingo Yayıncılık ,İstanbul.

Kitabın sayfa sayısı:212

ALINTILAR
“Kendinize eksik ya da fazla gördüğünüz şeyler, başkalarında ya da başka bir yerde tam tersi şekilde değerli olabilir.”
Artık kalbimin sesine göre hareket etmenin önemini biliyorum.”