Belalar karşısında Müslüman'ın tavrı

Abone Ol
Hayatın zorluklarından bazen bunalır, bazen de isyan noktasına geldiğimiz anlar olur. Niye bunlar benim başıma geliyor? Ne yaptım ki Allah beni bu şekilde imtihan ediyor, dediğimiz zamanlar olmuştur. Allah yeryüzüne, İslam’ı anlatmak, insanları hatalardan uzak tutmak ve bir olan Allah’a yönelmeleri için peygamberler göndermiştir. Peygamberler de zaman zaman zorluk basamaklarını birer birer aşmıştır. Hazreti Yusuf, Hazreti Yunus ve Hazreti Muhammed Mustafa (SAV)’in başına gelen birer hadiseden bahsedelim, ondan sonra kendimize bakalım. Allah Teala, Hazreti Yusuf (A.S.)’ı zindandan çıkarmak istediğinde zindanın duvarlarını çatlatıp yıkarak Yusuf'u çıkarmadı, gökten zindan kapısını açacak, tuzla buz edecek bir yıldırım da indirmedi. Peki ne oldu?
Yüce Allah Mısır Kralına bir rüya gösteriyor ve Hazreti Yusuf'un zindandan çıkış hikayesi böyle başlıyor. (Hazreti Yusuf kıssası için Yusuf suresinin 111 ayetini baştan sona okuyunca nice ibretler ve dersler vardır.) Hazreti Yunus (A.S.) kura sonucu denize atlayınca onu üç karanlık içinden kurtaracak Allah'tan başka kimse mi vardı? Hayır yüce Allahtan başka kimse yoktu. Yunus Peygamber:
"Lailahe ille ente subhaneke inni küntü minezzalimin"
(“Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben kötü işler yapmışım!” Enbiya:87) deyince Yüce Allah hem onu hem de kıyamete kadar bu mübarek kelimeyi söyleyenleri kurtaracağını vadediyor. Rasulullah Efendimiz amcası ve eşi vefatından sonra, Taif'e gitti. Orada bulunanlara İslam’ı anlattı ama yüz bulamadı, bir kefil marifeti ile Mekke'ye girdi. Ne evi, ne arsası, ne yazlığı, ne de gecekondusu vardı. Mekke ona adeta daralınca, Yüce Allah ona gökyüzünün kapılarını açtı, davet etti. İsra ve Mirac'ı ona nasip etti. Değerli Kardeşlerim,
Akıllı Müslüman felaketler önünde durup düşünür ve Rabbi'nin gücünden ve kudretinden ibret alır. Ne kadar gururlanırsa gururlansın ve ne kadar yeryüzünde hakimiyet imkanlarına ulaşırsa ulaşsın, hiçbir güç bu gücün ve kudretin seviyesine yaklaşamaz. Şimdi yarın daha kötü olacak, eski günleri unutun, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyenler hiç mi bunları okumazlar, duymazlar acaba.
Unutmayalım, her yokuşun bir inişi, her darlığın sonunda bir genişlik ve her gecenin de bir sabahı vardır.
Şüphesiz Müslümanların başlarına gelen musibetlerden dolayı, biri birinin üzüntülerini paylaşmaları Allah Teala katındaki en faziletli amellerden biridir. Sabretmesini bilene, Allah’ın yardımı gelecektir. Bu iman ve ihlas ile hayatımıza devam etmeliyiz.
Şunu aklımızdan hiç çıkarmayalım: “Biz seferden mesulüz. Zafer Allah’ındır. “ Cuma’nın selamı, rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun.