Gündem

ADÜ’de ‘Ermeni Meselesi’ konuşuldu

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde (ADÜ) düzenlenen panelde Ermeni meselesi tüm yönleriyle ele alındı. Panelde konuşan ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, senato olarak aldıkları kararla 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan eden Fransa’yı kınadıklarını söyledi.

Abone Ol

"NEFRET YARATMA GAYRETİNDE OLANLARI TARİH AFFETMEYECEKTİR"

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, Ermeni meselesinin siyasi, diplomatik, sosyolojik, uluslararası hukuk ve ekonomik olmak üzere birçok yönünün bulunduğuna dikkat çekerek bu konuyu siyasi bir olay olarak görmeden bir bilim insanı objektifliği ile meselenin tarihsel arka plan ilişkilerini önceleyerek tarih süzgecinden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Rektör Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, Hristiyan Bizans Döneminde İstanbul’a girmesi dahi yasak olan Ermenilerin 1453 tarihinden sonra gayri müslim tebaa içerisinde “Teba-i Sadıka” haline geldiğini, daha sonra farklı milletlerin kendi çıkarları doğrultusunda Ermenileri Osmanlı Devleti'ne karşı kışkırttığını ifade etti. Sözlerini sürdüren Aldemir, “PKK terör örgütünün arkasında yer alan Ermeni Diasporasına, 30 bin şehidimiz ve aileleri adına bir Türk evladı olarak, bir bilim adamı olarak lanet ediyorum. Yine geçtiğimiz günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un asılsız Ermeni iddialarını meşrulaştırmak adına Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile aldığı 24 Nisan’ı 'Ermeni Soykırımı Anma Günü' ilan etme kararını ahlaki bir suç olarak görüyor, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Senatosu olarak aldığımız kararla bir kez daha kınıyorum. Tarihi olayları politik çıkarları uğruna malzeme olarak kullanan ve haddini aşanları Türk-Ermeni toplumları arasında kin ve nefret yaratma gayretinde olanları tarih asla affetmeyecektir” diye konuştu.

"DİPLOMATLARIMIZA YAPILAN KATLİAMLAR HAFIZAMDAN SİLİNMEDİ"

Vali Yavuz Selim Köşger, tarihin hiçbir safhasında devlet kuramamış Ermeni Milletinin, bugün dinlerini, dillerini ve milli benliklerini koruyarak günümüze kadar gelmelerini Fatih Sultan Mehmet’e ve onun torunlarına borçlu olduğunu ifade etti. Fransız İhtilali’nin getirdiği milliyetçilik akımının etkisiyle emperyalistlerin maşası haline gelen Ermenilerin, ASALA terör örgütü aracılığı ile diplomatlarımıza yaptığı katliamların hafızasından silinmediğini ifade eden Vali Köşger, “Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

“ANADOLU’DAKİ TÜRK VARLIĞI 4 BİN 300 YILLIKTIR”

Konuşmaların ardından başlayan panelde, oturum başkanı Prof. Dr. Hüseyin Üreten, Ermeni meselesinin birden çok disiplini etkileyen bir durum oluşturduğunu ifade ederek bu meselenin ancak bilim insanlarının çalışmalarıyla açıklığa kavuşturulabileceğini söyledi. Yanlış bilinen bir gerçeğe de açıklık getiren Prof. Dr. Üreten, Anadolu’nun Ermenilerin ana vatanı olmadığını ve göçlerle bu coğrafyaya geldiklerini ifade edip Akad Uygarlığının kaynaklarına göre ise Anadolu’daki Türk varlığının 4 bin 300 yıllık olduğunu belirtti.

“AMERİKALI MİSYONERLER ÇIKARLARI İÇİN ERMENİLERİ KULLANDI”

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) uluslaşma bilincinin oluşmasını sağlayan Protestan kiliselerinin, Ermenileri kullanarak Anadolu’yu savaşsız bir şekilde ele geçirebilmek amacıyla misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğunu dile getiren Doç. Dr. Dilşen İnce Erdoğan, sömürge yarışında geri kalan ABD’nin Ermenileri çıkarları doğrultusunda kullandığını söyledi.

“3 MİLYON TÜRKÜN HESABI SORULMALIDIR”

Rusların sıcak denizlere inme politikası sonucu Kafkaslarda güdümlü bir Ermeni devleti kurmak için çalışma yaptığını anlatan Doç. Dr. Ahmet Toksoy, Revan Türk şehri iken göçlerle buraların Ermenileştirildiğini vurguladı. Doç. Dr. Ahmet Toksoy, Birinci Dünya Savaşı sırasında Rusya’da Bolşevik İhtilalinin gerçekleşmesiyle Rus Ordusu’nun ellerindeki silahları Ermenilere bıraktığını ve bu silahlarla Ermenilerin 3 milyon Türkü çeşitli işkencelerle öldürerek soykırım yaptığını ifade etti. Toksoy, “3 milyon Türk'ün hesabı sorulmalıdır” dedi.

“SEVK VE İSKÂN KANUNU SADIK ERMENİLERİ KORUMUŞTUR”

Millet-i Sadıka olarak da adlandırılan Ermenilerin Osmanlı’nın en üst makamlarına kadar yükselebildiğinin altını çizen Öğretim Görevlisi Banu Berber Babalık, 27 Mayıs 1915 tarihinde yürürlüğe giren Sevk ve İskân Kanunu'nun Osmanlı’ya karşı herhangi bir taşkınlık içerisinde bulunmayan ve Osmanlı’ya karşı sadık kalan Ermenileri koruma amacı taşıdığını ifade etti. Babalık, sömürge yollarını güvende tutmak, Rusya’ya ve Osmanlı’ya kaşı diplomatik koz olarak kullanmak üzere İngiltere’nin Ermenileri sürekli kışkırttığını ifade etti.

TEŞEKKÜR PLAKETİ VERİLDİ

Etkinliğin sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Panelistlere, Vali Yavuz Selim Köşger ve Rektör Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi. Panel, “Belgelerle Ermeniler Tarafından Yapılan Katliamlar” sergisinin gezilmesiyle sona erdi.