Asayiş

3 işçi göçük altında kalarak can vermişti: Nazilli’de ilk dava görüldü

Nazilli’de DSİ sulama hattındaki göçükte 3 işçi hayatını kaybetmiş, 1 işçi yaralanmıştı. Davada sanıklar suçlamaları reddetti, duruşma 21 Ocak’a ertelendi.

Abone Ol

Aydın’ın Nazilli ilçesinde DSİ’ye ait sulama hattındaki çalışmada meydana gelen göçükte yaşamını yitiren Celal Yıldırım, Ramazan Okul ve Burusk Şeyhmus Yapıştıran’ın ölümüne ilişkin dava, Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam edildi. Duruşmada sanıklar savunmalarını yaparken, olaya ilişkin yeni teknik detaylar dosyaya girdi.

“BORUNUN VARLIĞINDAN HABERİMİZ YOKTU”

Duruşmada savunma yapan inşaat mühendisi M.C, göçüğün şirket tarafından öngörülemeyen bir su borusunun patlaması sonucu meydana geldiğini öne sürdü. M.C, “Görev tanımım yazılı olarak verilmedi. Kazı alanında ASKİ’ye ait olduğu sonradan öğrenilen boru patlayınca toprak yumuşamış. Olay yerinde sondaj yapılmadı. Bize verilen altyapı bilgilerine göre çalışıyorduk. İş sağlığı güvenliği tespit defteri tarafıma tebliğ edilmedi. Suçu kabul etmiyorum” dedi.

“BORUNUN KAYDI HİÇBİR KURUMLA PAYLAŞILMAMIŞ”

Şantiye şefi S.T ise patlayan borunun ASKİ’nin kendi kayıtlarında dahi bulunmadığını savunarak, “Kazıyı yapan operatör S.K’ydı. ASKİ borusunun yerinin hiçbir kurumun kayıtlarında olmadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.

“GÖÇÜĞE YÜKSEK BASINÇLI SU NEDEN OLMUŞTUR”

Duruşmada tanık olarak dinlenen ve olay sırasında arıtma tesisi şantiyesinde görev yapan inşaat mühendisi S.T ise olaya ilişkin kapsamlı teknik açıklamalarda bulundu. S.T şirketin Trabzon’daki 150 km’lik isale hattı projesi dahil birçok büyük ölçekte çalıştığını belirterek Nazilli’deki sahada da benzer hassasiyetle hareket edildiğini söyledi.

“1 AY ÖNCE RAPOR HAZIRLANDI, EKSİKLERİ BİZZAT GİDERDİM”

Şantiye şefi S.T, olaydan yaklaşık bir ay önce şirket bünyesinde çalışan iş güvenliği uzmanı tarafından WhatsApp üzerinden hazırlanan şantiye raporunda eksiklikler bulunduğunu, bu eksiklikleri kendisinin bizzat düzelttiğini söyledi.

“OTLU BÖLGENİN ÇÖKTÜĞÜNÜ TESPİT ETTİM”

Göçük haberinin gelmesiyle olay yerine koştuğunu belirten şantiye şefi, “Ağır tonajlı makineler genelde sağ tarafta çalışır. Ancak resimlerde de görüldüğü üzere üzerinde otlar bulunan sol taraftaki bölüm çökmüştü. Çukurun içinde patlayan bir boru tespit ettik ve bu borudan ASKİ’ye ait içme suyu aktığını belirledik.”

Şantiye şefi S.T, ölen işçilerin döşediği borunun 1,5 metre paralelinde başka bir boru bulunduğunu ifade ederek bunun kazı öncesi hiçbir kurum tarafından bildirilmediğini söyledi.

“YAĞMUR 3,5 METRE DERİNE İNEMEZ”

Yağmurun göçüğe neden olduğu iddialarını teknik verilerle değerlendiren şantiye şefi S.T, bunun mümkün olmadığını belirtti:

“Yağmur suyunun toprakta ilerleyebileceği mesafe 15–20 cm’dir. 3,5 metre derine ulaşması imkânsızdır. Yağmurdan sonra operatör Sedat Karatay’ı aradım, ‘Bir sıkıntı varsa çalışmayın’ dedim. Ekip 09.30’da alana geçti ve yağmura dair olumsuzluk gözlemlemedi.”

Ayrıca derin kazı nedeniyle risk gördüğünü, bu nedenle kazının daha yukarıdan yapılması için talimat verdiğini söyleyen şef, “Göçükten çekindiğim için DSİ’nin raporuna rağmen 1 metre yukarıdan işlem yapılmasını istedim.”

“ASKİ DE BORUNUN YERİNİ BİLMİYORDU”

Şantiye şefi S.T, DSİ ve ASKİ ile yapılan yazışmalarda hiçbir su hattı bilgisinin kendilerine verilmediğini belirtti:

“600’lük çelik boruyu kazı sırasında tesadüfen bulduk. ASKİ yetkilileriyle görüştüğümde boru hatlarının noktasal olarak kendilerinde bile kayıtlı olmadığını söylediler.”

“İKİNCİ KEZ BORUYU PATLATTIK, ALANI SU BASMASIN DİYE”

Göçük sonrası kurtarma çalışmaları sırasında yaşanan süreci de aktaran şantiye şefi:

“Maktullerin bulunduğu alana suyun ulaşmasını engellemek için 50 metre geriden kazı yapıp aynı boruyu ikinci kez patlattık.” dedi.

MAHKEMEDEN ARA KARAR

Mahkeme heyeti duruşmada sanıklar hakkındaki adli kontrolün devamına, müştekilerin katılma taleplerinin kabulüne, tanıkların dinlenmesine, operatör S.K’nın SEGBİS üzerinden ifade vermesine ayrıca Meteoroloji Müdürlüğü’nden olay günü yağış miktarının sorulmasına karar verildi.

DAVA 21 OCAK’A BIRAKILDI

Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesi, eksik hususların tamamlanması için duruşmayı 21 Ocak saat 13.30’a erteledi.