"Dünyada gördüğümüz her şey kadının eseridir." (M.K.Atatürk)
Benim ülkemde 102 yıldır tüm heybetiyle yaşayan koca bir çınarın, çocukların ellerindeki al bayrakların dalgalarına karışmış coşkusunu yaşamanın gururu içerisindeyim.
Cumhuriyet vazgeçilmezimizdir.
*
İçinde bulunduğumuz coğrafyada yaşamış İyonların bir yazıtında der ki,
"Denizin, zeytinin ve kadının olduğu yerde medeniyet vardır."
Barışın, huzurun, hâkim olduğu toplumsal bir düzen, medeniyetin en önemli şartıdır.
Kadın hakları demek, insan hakları demektir. Bunlar ayrı düşünülemez.
Cumhuriyet yönetimi, halkın iradesi ile yönetilmesi yani uygarlığın penceresidir.
Cumhuriyet yönetimi ,ulus egemenliğine dayalı, vatandaşların eşitlik ilkesini esas alan hukukun üstünlüğüne dayalı özgürlükçü bir yönetim biçimidir.
Cumhuriyet rejimlerinde vatandaşların temel hak ve özgürlükleri en geniş bir biçimde devletin güvencesi ve teminatı altında bulunmaktadır.
Cumhuriyetin kazanımları saymakla bitmez ancak kanımca cumhuriyet, en çok KADIN demektir.
Atatürk, ülkemizdeki kadınların Cumhuriyetin kurulmasındaki fedakârlık ve hizmetlerini takdir etmiştir.
Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren kadının sosyal, ekonomik ve siyasal konumunu iyileştirici uygulamalarına başlamıştır. Meşrutiyet Dönemi’nin bütün düşünce akımlarını ilgiyle izleyen, ülkesinin sorunlarını yakından inceleyerek bunlar üzerinde düşünen Atatürk, kadının yerini yükseltmeyi hedeflemiştir.
Cumhuriyetten önce neredeyse hiçbir hakkı olmayan kadınlar, cumhuriyet sayesinde toplumda artık bir fert, bir birey olmuşlardır.
İşte o haklardan bazıları;
Sosyal Haklar
1924: Tevhid-i Tedrisat (Öğrenim Birliği) Kanunu çıkarıldı. Böylece eğitim laikleştirilerek tüm eğitim kurumları Millî Eğitim Bakanlığına bağlandı. Kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye başladı.
1926: Türk Medeni Kanunu kabul edildi. Kanun ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı tanındı. 17 Şubat 1926’da TBMM’de kabul edilen kanun 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girdi.
1930: Kadın ve çocukların korunmasına ilişkin ilk düzenleme Umumi Hıfzısıhha Kanunu ile yapıldı. Doğum izni düzenlendi.
Siyasal Haklar
1930: Belediye Yasası çıkarıldı. Yasa ile kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1933: Köy Kanunu’nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.
1934: Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. Türkiye bu hakkı kadınlara tanıyan ilk Avrupa ülkesi oldu.
1926: Medeni Kanun ile mirasta kız ve erkek çocukların eşit pay almaları sağlanmıştır.
Ekonomik Haklar
1936: İş Kanunu yürürlüğe girdi. Kadınların çalışma hayatı iyileştirildi. Kadınlara istedikleri işte çalışabilme hakkı tanınmıştır. İş Kanunu yürürlüğe girdi. Kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.
*
Başta de ifade ettiğim gibi,
Cumhuriyet önce HÜRRİYET, en fazla da KADIN demektir.
Yaşasın cumhuriyet.
Yaşasın Atatürk'üm.
Ne senden vaz geçeriz ne de büyük eserinden.
Sağlıcakla...