Kuşadası’nda, Antika tutkunlarının gözde mekanları arasında yer alan Meral Antika ve Koleksiyon Dükkanı, büyülü atmosferine düzenlediği söyleşi ve sunum etkinliklerini de ekleyerek, kente farklı bir renk ve soluklar getirmeye devam ediyor. İlk etkinliğini, ‘Antik Çağın Harikaları’ üzerine düzenleyen mekan bu kapsamdaki ikinci etkinliğinde, ‘’Antik Çağ’da Bağ ve Şarap’ konusu ile davetlilerle buluştu. Meral Orhon, eşi Öğül Orhon ile Arkeolog Levent Kutbay’ın ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe, Arkeolog ve Akademisyen Prof. Dr. Ersin Doğer konuk olarak katılırken, Kuşadası’nda yaşayan rehberler, turizmciler ve sanatçılar davetli olarak katılım gösterdi. İkinci etkinliklerini düzenliyor olmaktan dolayı çok mutlu olduklarını anlatan Meral Antika ve Koleksiyon Dükkanı’nın sahibi Meral Orhon, katılımlarından ötürü davetlilere teşekkür ederek, ‘İkinci etkinliğimizi de gerçekleştirdik ve bunun için çok mutluyuz. Etkinliklerimiz farklı konu ve alanında uzman konuklarımızın katılımı ile devam edecek’ dedi.
ARKEOLOJİNİN ÖNDE GELEN İSİMLERİNDEN ERSİN DOĞER KONUK OLDU
Meral Antika ve Koleksiyon Dükkanı, ikinci etkinliğinde, Arkeolog ve Akademisyen Prof. Dr. Ersin Doğer ‘i konuk etti. Başta Türkiye’de olmak üzere dünya çapında da çalışmalarından ve kitaplarından sıkça söz ettiren Doğer, Doğer, yazdığı, “Antik Çağda Bağ ve Şarap” kitabında yer verdiği konuları bol kahkahalı ve keyifli bir söyleşiyle davetlilerle paylaştı. “Antik Çağda Bağ ve Şarap” kitabını, 20 yıl önce anforalar konusundaki araştırmalarının sonrasında yazdığını belirterek konuşmasına başlayan Prof.Dr. Ersin Doğer, ‘Ülkemizin hemen hemen her köşesi de dahil olmak üzere herhangi bir Akdeniz kıyısı ülkesinde ister ören yerlerini, isterseniz müzeleri gezin, mermerden yontulmuş bir tanrının elinde başak demetleri ile karışmış, ama yaprakları ve üzüm salkımları ile süslü bir bereket boynuzu hemen dikkat çeker. Asma yapraklarını, dolgun üzüm salkımlarını bir mezar lahidinin, bir sütunun, bir kabartmanın bir duvar resminin üzerinde bir tapınağın alınlığında görürsünüz. Toprağın bereketinin ve halkın zenginliğinin semboller olarak tanrılar ile insanlar arasında birer arabulucu gibidirler’ dedi.
