Gündem

''Sektörün mevcut sorunlarına çözüm odaklı yaklaşımlarla yola çıktık''

Birleşik TÜRSAB hareketi adına TÜRSAB Başkan adaylığı açıklamasında bulunan Aylin Özsavaş Kuşadası'nda düzenlediği özel bir organizasyon ile Kuşadalı turizm temsilcileriyle buluştu.

Abone Ol

Turizm sektörünün en köklü meslek kuruluşlarından biri olan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), yaklaşan 26. Olağan Genel Kurulu öncesi başkan adaylarının açıklamaları devam ederken, Birleşik TÜRSAB hareketi adına adaylığını açıklayan Aylin Özsavaş Kuşadası'nda düzenlediği gecede turizmcilerle bir araya geldi. Özsavaş, gecede, sektörün mevcut sorunlarına karşı çözüm odaklı bir yaklaşım sergileyen güçlü bir kadro ile yola çıktıkları mesajını verdi.

''BU KURUM EN DEĞERLİ ÖZELLİĞİNİ KAYBETTİ''

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nin (TÜRSAB) iletişim ve diyalog konusunda varolan özelliklerini kaybettiğini belirten sözleriyle organizasyondan söz alan TÜRSAB Başkan adayı Aylin Özsavaş, ''Sekiz yıldır yönetimde olan meslektaşlarım, yönetim kurulu üyeleri aslında hepsine teşekkür etmek istiyorum. Her biri burada bir vazifeyi yerine getirmeye çalıştı. Ancak olmadı. Olamadı. Ve bundan sonra da olamayacak. Çünkü bu kurum en değerli özelliği olan diyaloğu ve iletişimi kaybetti. Şu anda sektörümüz iletişimsizlik sebebiyle ne istediğini elde edebiliyor ne de gerekli kurumlarla aynı masa etrafında toplanabiliyor. Oysa bizlere neler vadedilmişti. İki dönemden fazla yapmayacağım ve yaptırmayacağım demişti başkanımız. Bugün üçüncü dönem bitiyor. Ve dördüncü dönem için her ne kadar bir açıklama yapılmasa da şu anda ülkenin her yerinde seçim çalışması yapılıyor.'' dedi.

''SEKTÖR OLARAK GERİYE GİDİYORUZ''

''Biz, artık sektör olarak geriye gidiyoruz. 2017 yılında çok önemli bir akreditasyon konusu yaşanmıştı. O dönemde, akreditasyon alabilmek için seyahat acentası olma zorunluluğu vardı. Bu sene, 27 Nisan tarihinde bir gecede resmi gazetede yeni bir yönetmelik yayınlandı. O yönetmelikle artık seyahat acentası olma zorunluluğu kalktı. Konu, resmi gazetede yayınlandığında TURSAB'ta ki yetkili arkadaşlar için sürpriz oldu. 'Merak etmeyin ertesi sabah düzeltiriz.' denildi. Bu işe artık topyekun el atmamız gerekiyor. Mesleğinize sizlerin sahip çıkması gerekiyor, bizlerin değil. Bir sene önce, meclisten 19 farklı sektör için yeşil pasaport konuşuldu. Bu 19 meslek içinde o yeşil pasaporu ilk başta alması gereken turizmciler yoktu. Bizlerin, sektör olarak çok güçlü bir hobi oluşturması gerekirdi. Yapmadık. Bugün, yurtdışı fuarlarına randevu alamadığımız için gidemiyoruz. Şu andaki bizim mesleğimizin durumu kesinlikle sürdürülebilir bir seviyede değil. Bizler artık müşterilerimize de vize alamaz hale geldik. Artık karar sizin. Bana oy vermeyin. Kendinize oy verin. Bu mesleğe sahip çıkın ve çocuklarınıza bırakacağınız bir mirasınız olsun.''

''TÜRSAB'IN TARİHSEL MİSYONU ÜYESİNE FAYDA SAĞLAMAKTIR''

''Türkiye'nin her yerinde bölgesel değerlendirme toplantıları yapılıyor. Peki iki buçuk senedir neredesiniz? Son bir ay kala mı bölge değerlendirme toplantısı yapılır? Son bir ay kala yönetiminiz bitmek üzereyken mi üyenizi dinlemeye başladınız? Sekiz yıldır neden yapmadınız? TÜRSAB'ın tarihsel misyonu üyesine fayda sağlamak ve Türkiye turizmini ileriye taşımaktır. Peki buradaki kaygı ne? TÜRSAB'ın gelirine ve yapacakları harcamalara kaynak yaratmaktır. Bizler bugüne kadar sizlere söz verilen ve yapılmayan her şeyi yapmak üzere geliyoruz. Aynı masa etrafında oturmadan hiçbir hak elde edemezsiniz. Burası küsme yeri değildir. Burası mücadele yeridir. Burası üyenin hakkını koruma yeridir. Burası üyeye hizmet yeridir. Hizmet edemiyorsam buyurun artık bu son olsun. Yeter. Çünkü, bizler bu sektörün en önemli paydaşlarıyız.''

''TÜRSAB'I YENİDEN AYAĞA KALDIRMAK HEPİMİZİN GÖREVİDİR''

''TÜRSAB, turizm sektörünün en köklü kurumudur. Ancak, bugünlerde, vizyonsuz bir yönetim anlayışıyla üyesine mesafeli, eleştiriye kapalı ve bu nedenden dolayı sektördeki meslektaşlarım kuruma olan inancını okuma olan inancını kaybetmiş durumda. Oysa kurumun bizlerin ortak sesidir, ortak hayalidir, ortak kurumudur, ortak çatısıdır her şeyden önce. Bu kurumu tekrar ayağa kaldırmak hepimizi başlıca görevidir. Bugün artık bir seçim arifesinde değiliz. Bugün artık bir yol ayırımındayız. Ya bu meslek, bu kurum tükenmeye devam edecek ya da bizlerle birlikte tekrar eski günlerdeki gibi ve daha da ileriye gidecek şekilde şaha kalkacak. 34 yıldır bu mesleğin içerisindeyim. 1991 yılında işe bu işin mutfağında başladım. Türkiye'nin her yerini karış karış dolaşıyorum ve engellenmelere rağmen meslektaşlarımın geleceği için mücadele veriyorum. Pastayı büyütmeden, ülke turizmini 12 ay boyunca her yerini gezilebilir hale getirmeden üye sayısını çoğaltmak haksız rekabet, kaçaklar ve kendi içimizdeki etik problemlerinin başlıca sebebidir. Artık bunları düzelmek zorundayız. Bu durum hiçbirimiz için bu şekilde gitmeyecek.''

''KUŞADASI'NDA KONGRE MERKEZİ'NİN PAZARINI YARATMADAN AÇMAK ANLAM İFADE ETMEZ''

''30 Ekim 2025. Tam 12 yıl önce bu bölgeye Kongre Merkezi adıyla çok önemli bir yapı kuruldu. Ne hayallerle kuruldu. 2016 yılında bölgeye Alman Seyahat Acentaları Birliği'nin kongresini getiriyorduk. 2016 yılının sonunda olacaktı bu buluşma. Ama, 2016 yılı gerçekten ülkemiz için kara bir yıl oldu. Türkiye o yıl çok çok zorlu süreçler yaşadı. Ve ondan sonra, bizzat 2018 yılında tekrar bu kongreyi getirmek için o dönemde meslektaşlarla uğraştık. Başarılı olamadık. Mesele, burada Kongre Merkezi'ni açmak değil. Kongre Merkezi'nin pazarını yaratmadan açmak bir anlam ifade etmez. Benim başlıca projelerimden biri dünyadaki bütün seyahat acentaları birliklerine kadar, Türkiye'nin her yerinde diyalog kapılarını açmaktır. Bu meslek için çaba göstermek ve hayal kurmaktır. Ve ondan sonra gerekli makamlarla ve yetkililerle masaya oturmaktır.''