Sanayici kimliği ve arkeolojiye olan tutkusuyla tanınan Ercan Çerçioğlu, Aydın ekonomisi için turizme dikkat çekti. Çocukluğunda oyun oynadığı NYSA Antik Kenti'nin arkeolojik kazılarında görev alan Çerçioğlu, "Aydın paha biçilmez bir kültür varlığının üzerinde yer alıyor ancak ne bunun farkında ne yeterince değerlendirebiliyor, ne de kıymeti biliniyor" dedi. Türkiye’nin ilk 30 otomotiv yan sanayiinde yer alan; ticari, endüstriyel ve tarım makineleri için Avrupa'daki en büyük çelik jant üreticilerinden biri olan Jantsa 1000'den fazla çalışanı olan ve yıllık iki milyon jant üretim kapasitesine sahip, global bir firma. 1977 yılında kurulmuş köklü bir firmanın genel müdürlüğünü yapan Ercan Çerçioğlu ile Aydın’ı ve Aydın ekonomisini konuştuk. Türkiye’deki en büyük ilk 500 firma arasına girmiş Jantsa’nın bugün 7000 farklı tasarımda 300 ebat jant ürettiğini öğrendik. Bu da Jantsa’yı, tüm segmentlerde en geniş ürün yelpazesini sağlayabilen tek üretici yapıyor. 1977 yılında kurulan Jantsa, yerel bir jant üretim atölyesinden, dünya çapındaki en hızlı büyüyen jant üreticisine ve İstanbul Borsası’na (BIST) kote olmuş, önde gelen jant üreticilerinden biri haline gelmesini sağlayan Çerçioğlu, ailesi binlerce kişiye de istihdam sağlıyor. Uzun Yıllar Aydın Sanayi Odası yönetiminde de görev yapan Ercan Çerçioğlu, sorularımızı yanıtladı.

AYDIN EKONOMİSİ İLERLEME KAYDEDEMEDİ

Durmuş Ali Kılınç; Uzun yıllar Aydın Sanayi Odası’nda (AYSO) görev yaptınız ve Aydın'ın ISO 500’deki önemli firmalarından biri olan Jantsa'yı yönetiyorsunuz. Aydın'ın kalkınması konusunda neler söyleyeceksiniz? Ercan Çerçioğlu; AYSO’daki görevim esnasında Aydın'ın sanayi yatırımları ile kalkınabileceğini sürekli savunduk. 7 Organize Sanayi Bölgesinin zamanla dolarak, Aydın'ın itici gücü olacağına inanıyorduk. Bugün bu öngörümüzün gerçekleşmediğini görüyorum. Organize Sanayi Bölgelerimizde halen eski markalarımız faaliyet gösterirken, yeni yatırımlar, tarıma dayalı sanayi üzerine yapılmış durumdadır. İncir, zeytin ve süt ürünlerin işleme tesislerine yönelik yatırımlar ağırlıklı olmuştur. Bu durum, Aydın'ın 2. teşvik bölgesinde olmasının nasıl önemli bir hata olduğunun da kanıtıdır. 2000'lerin başındaki bu tartışmalar sürerken, bir diğer görüşte Aydın'ın bir tarım kenti olduğu ancak tarım ile kalkınabileceği, tarımın desteklenmesi, ürün deseninin artması gerektiği, sanayinin de ancak tarıma dayalı sanayi yatırımları ile Sera OSB'lerin desteklenmesi gerekliydi ki; bugün görüyoruz bu fikir de gerçekleşmedi. Belki jeotermal kaynaklarının seracılıkta kullanılması sağlanmış olsaydı bir nebze hedefe ulaşılabilirdi. Son olarak elimizde kalan turizm ise Kuşadası ve Didim ilçelerinin zenginleşmesine hizmet ederken, Aydın geneline refah yayamadı. Böylece, Aydın il ekonomisi Türkiye sıralamasında 19 ile 21’incilik arasında dolaşarak ilerleme kaydedemedi.

AYDIN’IN UMUDU KÜLTÜR TURİZMİ

Durmuş Ali Kılınç; Peki, Aydın ekonomisi için bir umut yok mu? Ercan Çerçioğlu; Tarım, Ticaret ve Sanayi’nin yanına 4. bir yol bulmalıyız bu da Kültür Turizmi olabilir. Afrodisias’tan Miletos'a ilimizde 20'den fazla antik yerleşimler var. Böyle bir zenginlik başka bir coğrafyada yok. Öncelikle bu ören yerlerindeki kazıları hızlandırmalı ve restorasyonları desteklemeliyiz. Unutmayalım ki; kültür turisti, dünyada en çok harcama yapan turist grubudur. Yaratacağımız bu yeni rotalara Arapapıştı, Latmos, Bafa gibi doğru güzergahları da ekleyerek turizm gelirlerini Aydın geneline yayabiliriz.

OYUN OYNADIĞI ALANLARIN ARKEOLOJİK KAZILARINA KATILDI

Durmuş Ali Kılınç; Bu arada sizin de Adnan Menderes Üniversitesi, Arkeoloji Bölümünden yeni mezun olduğunuzu öğrendik. Nedir bunun hikayesi? Ercan Çerçioğlu; Evet 2020 yılında mezun oldum. Çocukluğum, Sultanhisar'da NYSA Antik Kenti kalıntıları arasında oyun oynayarak geçti. Dolayısı ile hep bu konuya merak duymuşumdur. Ancak, sanayici bir ailenin büyük oğlu olarak fazla bir seçim şansım yoktu ve aile işimiz ile ilgili iyi bir eğitim almam gerekiyordu. Bu nedenle ODTÜ Ekonomi Bölümünde okudum fakat arkeoloji hep içimde bir ukde olarak kalmıştı. Bu fırsat 3. neslin Jantsa yönetimine katılımı ile ortaya çıktı. Ben de ADÜ Arkeoloji Bölümünü bitirdim. Şu anda Yüksek Lisans yapıyorum. Zaten son 25 yıldır Jantsa olarak NYSA antik kent kazılarını destekliyoruz ve resmi sponsoruyuz. Ne güzel bir tesadüf ki 25 yılın sonunda aynı zamanda NYSA kazı ekibinde de görev almış bulunmaktayım. Çok sevdiğim ADÜ Arkeoloji Bölümünün Dilek Yarımadası Yüzey araştırmaları ekibinin de bir üyesi olarak, arkeoloji bilimine hizmet etme gayretindeyim.

4. ENDÜSTRİ, KÜLTÜR TURİZMİ

Durmuş Ali Kılınç; Sanayicilik kimliğinizin ardından bir arkeolog olarak arkeoloji konusunda neler söylemek istersiniz? Ercan Çerçioğlu; Aydın paha biçilmez bir kültür varlığının üzerinde yer alıyor, ancak ne bunun farkında ne yeterince değerlendirebiliyor ne de kıymeti biliniyor. Üzülerek söylüyorum, Aydın'da kaçak kazı ve definecilik had safhada, kaçak kazılarla bilimsel önemi yüksek yapılar tahrip ediliyor, kırılıyor, parçalanıyor. Bu konuda yaşanan sorunun temelinde yine eğitim eksikliği var. Bence, ilköğretimden itibaren çocuklarımıza "Anadolu Medeniyetleri" konusunda eğitim verilerek bilinçlendirilmeli. Ancak böylece, defineciliği engelleyebiliriz. Defineciliği, cehalet besliyor. Metrelerce yer altında kazılan tüneller, dinamit ile patlatılan mermer bloklar, tüm bunların sebebi; kandırılan, hurafelere inanan, hayale sevk edilen cahil, bilinçsiz kişilerdir. Halbuki; en büyük zenginliğimiz, tarihi arkeolojik değerlerimizi gün yüzüne çıkartmak, restore ederek insanlığın hizmetine sunmaktır. Bu yöntemle 4. endüstri dediğim kültür turizmini güçlendirerek nitelikli ve gelir bırakıcı yeni bir kaynak edinebiliriz.