Farklı sezonlarda toplam 8 sezon terlettiği Aydınspor formasıyla birçok başarılara imza attı. Goller attı, asistler yaptı. Yeri geldi süper lig'in kapısından döndü, yeri geldi amatör lige dönüp hizmet etti bu şehre. Çanakkaleli olmasına rağmen, futbolu bıraktıktan sonra da Aydın'dan kopamadı. Kendisinin deyimiyle o artık 'Gerçek bir Aydınlı'

Barış Mayadağ'la işletmeni olduğu 'Libero emlak bürosu'nda buluştuk. Aydınspor günlerini anlatırken yeri geldi duygulandı, yeri geldi gülümsedi.
Uludağ üniversitesi iktisat mezunu olan Mayadağ, futbol için üniversite eğitimini terk etmemiş, aksine hem futbol hayatına devam edip hem de öğrenim hayatını tamamlayarak, genç nesillere örnek olmuş.

A.Ç.: Öncelikle Aydınspora transferiniz nasıl gerçekleşti?
B.M.: Ben Aydınspora 1996/97 sezonunda geldim. Tavşanlı linyit sporda oynuyordum. Nazillispor'la aynı gruptaydık. Nazillispor’a karşı buradaki maçta iyi oynamışım ki Hakkı Aslan hoca beni izlemiş ve beğenmiş. Bir sene sonra Necdet Zorluer hocanın yardımcılığını yaparken beni tavsiye etmiş. Bu şekilde beni transfer etmeye karar vermişler. Çanakkale'de memleketim Eceabat'ta yaz tatilindeyken bir telefon geldi ve transfer görüşmesi için Aydın'a geldim. Sonra görüştük ve anlaştık. Mehmet Ulaş kulüp müdürüydü. Kulüpte Ümit Yalvaç vardı. Hatta transfer işleminde sorun çıkınca birlikte Tavşanlıya giderek lisansımı alıp geldik. Ertesi gün Aydınspor'a imza attım. Transfer süreci bu şekilde gelişti. O sezon çok sakatlık yaşadım, çok fazla forma şansı bulamadım. Sezon sonu bir kaç maçta görev alabildim. İkinci senem yine sakatlık ve formsuzluklarla geçti. Takımda daha iyi futbolcular vardı, yaş grubu olarak da benden büyüklerdi. Ben genç oyuncuydum. Sonraki sene Nazillispor'a kiralık olarak verildim . Hakkı Aslan hocaydı. Benim transferimi çok istemişti. O sene 3.ligden 2. lige çıktık, şampiyonluk yaşadık. Ertesi sene Tansel Önder Aydınspor başkanlığına seçilince takıma ilk transfer edilen oyunculardan birisi oldum ve o iki sezon çok iyi geçti. Nazilli’de 11-12 gol attım . Takım şampiyon oldu ve benim de katkım oldu. O sene 3, 4 oyuncu daha gelmişti kiralık olarak Aydınspor’dan. Esas çıkış Aydınspor da oldu.

'RİZE MAÇI TÜRK FUTBOL TARİHİ İÇİN KARA BİR LEKEDİR'

Ekstra play-off’lara kaldık. 2000 yılında. Çeyrek final de Karabükspor’u 5-0 yenerek yarı finalde Çaykur Rizespor ile eşleştik. Orada resmen bir hakem faciası yaşadık . Maçı 4-1 kaybettik. O maç Aydın şehrini ve biz tüm futbolcuların kaderini etkiledi. Aydınspor’un ve bireysel anlamda benim kaderimi etkiledi. O gün Süper lige çıkacağımıza tüm futbolcular olarak inanmıştık. Maça inanarak çıktık. Hem takım olarak hem kendi adıma üst düzey performans sergilediğimiz bir sezondu. Ama Mutlu Çelik adında bir hakem hem Aydın şehrini Süper ligden etti hemde biz futbolcuların Süper ligde oynama hayallerini söndürdü. O maçın kesinlikle Türk Futbol tarihine kara bir leke olarak geçtiğine inanamıyorum. Çünkü daha sonra duyduğumuz öğrendiğimiz şeyler de bunu doğrular nitelikteydi. O maçta 1-0 mağlup duruma düştük. 1-1 yapan golü ben attım. Daha sonra maçın hakemi uydurma bir penaltı verdi. O penaltıyla birlikte en önemli iki oyuncumuzu oyundan attı. Penaltıyı kalecimiz Akın kurtarmasına rağmen hakem penaltıyı tekrarlattı. Bu sefer penaltı gol olunca 2-1 oldu. 70 dk 9 kişi mücadele etmek kolay değildi. Üstelik ikinci yarı inanılmaz bir sağanak yağış başladı. O maçı dün gibi hatırlıyorum. Herşey gözümün önünde. Resmen hakkımız çalındı. Zaten ikinci yarıya çıkarken ne yapsak olmayacağını anlamıştık. Maç 4-1 sonuçlandı. Kaybetmiştik. Karabük’ü 5-0 yendiğimiz zaman moralimiz çok yüksekti. Bende o maçta 2 gol atmıştım. Başbakan Mesut Yılmaz’dı. Siyasi olaylar döndüğüne inanıyorum. Rize’nin şampiyon olması kurgulanmış bir senaryoydu. Bizler de saha içinde mücadele eden sadece birer piyonduk. Zaten Rizespor süper lige çıktı. O gün Aydınspor Süper lige çıkmış olsaydı şehir olarak çok büyük ivme kazanırdı. Aydın futbolu çok iyi yerlerde olurdu. Maddi ve Manevi olarak şu an çok farklı olurdu. Şu an Aydınspor’un amatör ligde olması içimi çok acıtıyor ama malesef elimden bişey gelmiyor. O kulüpte büyüdüm,o kulüpte büyük başarılara imza attım . Ama biz o sene Süper lige çıkmış olsaydık şu an herşey çok farklı olurdu. Bir sonraki sene yine finallerde bu kez Kayserispor ile karşılaştık. Yine finaller Antalya da oynandı. 2 gol attım ve 2-0 öne geçtik. İlk yarının ve ikinci yarının son dakikalarında birer gol yedik, maç 2-2 sonuçlandı ve uzatmalara gitti. Uzatmalarda da gol olmayınca maç penaltılara kaldı. Bu maçta da penaltılarda elendik. O sene de çok iyi takımımız vardı. Bu Kayseri maçı Aydınspor tarihi için sonun başlangıcı oldu. Ondan sonraki yıllarda maalesef Aydınspor dikiş tutmadı. Önce PTT birinci ligden düştü sonra ikinci ligden düştü. Ve sonra üçüncü lig... Tansel Önder de bıraktıktan sonra yeni yönetimler kulübü ayakta tutamadılar. Bence Aydınspor’un en güçlü olduğu dönem 2000 yılıydı. Açıkçası çok istemesem de o yıldan sonra bende ayrılmak zorunda kaldım. Bir kaç tane Süper lig takımından transfer teklifi almama rağmen bir türlü gerçekleşmedi. Gol krallığı da yaşadığım için yüksek bonservis bedelleri yazdılar. Grubun en fazla gol atan oyuncusuydum. Gençlerbirliği ve Samsunspor’a transferlerim gerçekleşmedi. Hatta Beşiktaş ve Trabzonspor içinde adım geçmişti. Bunlarla ilgili hiç bir gelişme olmadı. O sene babamı kaybettim. Büyük bir boşluktaydım. Karşıyaka’dan ciddi bir teklif aldım. Üç oyuncu + biraz para karşılığında alt lige transfer oldum. Karşıyaka tercihimin ne kadar doğru olduğu tartışılır. Aydınsporda gösterdiğim performansı orada gösteremedim. İlk sene Adana Demirspor’a finallerde kaybettik. İkinci sene şampiyonluk yaşadık. Ama Aydın da ki kadar performans gösteremedim. Daha sonra Eskişehir spora gittim. Yine büyük hayaller ile gitmiştim fakat şampiyonluk yaşayamadık. Futbol kariyerimde üç dört şampiyonluk yaşadım. Ama Eskişehir de olmadı. Büyük bir potansiyel, büyük bir camia ,büyük bir taraftar kitlesi buna rağmen şampiyon gelmedi. Daha sonra futbol hayatım aşağıya doğru inmeye başladı.

'AYDINSPOR'A GOL ATTIĞIM İÇİN ÜZÜLMEDİM'

Aydınspor-Muğlaspor maçı vardı ve düşme kalma maçıydı. Aydınspor’un kalması için kazanması gerekiyordu. Ben Muğlaspor forması giyiyordum. Maç 1-1 bitti. Muğlasporun golünü ben attım. Aydınspor küme düştü. Aydın'a gol attığım için üzülmedim çünkü ben profesyonel bir futbolcuyum. Ekmeğini yediğim hiç bir takıma ihanet etmedim. O gün biz kaybetsek biz küme düşecektik sonuçta. Benim kariyerimde daha çok başarılar var. Başarısızlık azdır. Ama o gün Aydınspor da düşmeseydi keşke. Çok önemli ve kritik bir maçtı. Maçın hakemi de Cem Papila idi. O sezon Aydınspor 3. lige düştü biz ikinci ligde kaldık. Bir sezon sonra ben Beykoz’a transfer oldum. İki sezon sonra Muğla’ya geri dönmüştüm. Bu kez de biz küme düştük. 2010 yılında futbol kariyerimi sonlandırdım.
A.Ç: Antrenörlük hayatınız?
B.M: 4 sezon Aydınspor da antrenörlük yaptım. Karşıyaka ve Çine Madran da görev aldım. UEFA A lisansım var. Şimdi emlak işi ile uğraşıyorum. Teklif gelirse tekrar antrenörlük yaşantımı sürdürebilirim. Aydın içinde ve dışardan iyi bir teklif gelirse bunu değerlendiririm. Beklemedeyim... Aydınspor 1966 masterlarda oynuyorum. Aydını temsil ediyoruz. O zaman sadece 1 tek Aydınspor vardı ve herkes ona destek oluyordu. İyi bir yönetimimiz vardı. En büyük problem yönetim kalitesizliğiydi daha sonrası için. İyi yönetimler gelmedi. Doğru ve işi bilen isimler gelmedi. Ekonomik sorunlarda ortaya çıkınca iyi futbolcular alınamadı. Kalite de düştü. Keşke 1923 Aydına sahip çıkılsaydı. Borcu yoktu. Ama çok kısa zamanda borç batağına battı. Ona da sahip çıkılmadı. Kötü yönetildi. Tam iyi giderken herşey tersine dönüyor burada. 1966 gitti 1923 geldi. Şimdi o da gitti Aydın Bşb.bld geldi. Sürekli yeni bir oluşum var. Bana kalırsa birleşilsin isterim ana o da zor görünüyor. Valisi, kaymakamı, belediye başkanı bir toplantı yapsalar. Farklı fikirler ortaya koyulsa ve istişare de bulunsalar belki farklı olur. Futbol emek ister. Kalıcı gelirler de şart. İşi bilen antrenörler, yönetimler gerekli. Ve bir de ekonomiyi iyi bilmek gerekiyor. Yoksa borç bularak bu işler olmuyor. Gerektiğinde para verebilecek yöneticiler olmalı. Tansel Ōnder de çok paralar verdi. Alt yapıdan oyuncu yetiştirmek de çok önemli. İyi paralar kazandık çok şükür futboldan. Ekmek yedik. Bazı paralarımız kulüplerde kaldı fakat yine de kazanç sağladık. Oyuncu parasını alamazsa motive olamıyor. Hele ki ileriki yaşlarda daha çok etkiliyor. Geleceğini garanti altına almak istiyorsun. Ben 20 21 yaşımda Aydın’a geldim. Buradan evlendim. Gençliğim burada geçti. Artık Aydınlı oldum diyebilirim. Aydına yerleştik. Bu şehri sevdik iklimini sevdik. Burada çevremiz oluştu dostluklar kurduk. Ben 16 yaşımda Çanakkale'den çıktım. Şu an 45 yaşımdayım. 29 yıldır gurbetteyim bunun 20 senesi Aydın'da geçti.

A.Ç. Eski takım arkadaşlarınız ile görüşebiliyormusunuz ?
B.M: Eski takım arkadaşlarımın birçoğu ile hala görüşüyorum. Murat Akkan, İnanç, Serkan Bilen, Serdar Meriç, Gökhan Doğan, Murat arabacı, kaleci İbrahim, Murat Barut var. Artık herkes hayat mücadelesinde. Eskisi kadar görüşemiyoruz.
A.Ç: Saha içinde ilginç olaylar yaşadın mı?
B.M: Saha içinde birçok enterasan olayla karşılaştık. Çok var aslında. Rize ve Kayseri maçlarını unutamıyorum. Hakemler çok etki etmişti o maçlarda. Nazillispor Aydınspor maçında sakatlanmıştım. Bizim masör Emin abi vardı. Deplasmanda sanırım 1-0 öndeydik. Benim tedavim için sahanın içine girmişti. Zaman geçirmek için bütün malzemelerini sahanın içine yaymıştı. Rakip oyuncu da ‘Napıyorsun ya sen bu kadar sahanın içine yayılır mı burası hastane mi dışarı çık’ diye malzemelerini dışarı fırlatmıştı. Emin abi de yapardı bu tür şeyler takım öndeyken. İşini iyi bilirdi. Emin abi de çok sinirlenmişti oyuncuya ve gerginlik olmuştu (gülüyor) oyuncudan masöre kadar kenetlenmeyi biliyorduk. Takım galip gelsin de herkes ekmek yesin diye..
A.Ç: Unutamadığın gollerin var mı?
B.M: Karabük’ü 5 - 0 yendiğimiz maçta 2 güzel gol atmıştım o golleri unutamıyorum. Bir de Çanakkale’de 1 - 0 kazandığımız maç var. Ailem ilk kez stada beni izlemeye gelmişti. Golü de ben atmıştım 78.dakikada. Memleketime karşı oynayıp attığım o golü unutamam.
100 den fazla gol attım hepsi çok değerli. Özellikle galibiyeti getiren gollerim çok değerli benim için.
A.Ç: Bir forvet oyuncusu olarak hangi oyuncuları beğenirdin?
B.M: Türkiye’de en beğendiğim forvetlerden biri Gökhan Ünal’dı. Yurtdışından Hernan Crespo.
A.Ç: En çok gol attığın takımlar desem?
B.M: Eskişehir Buca ve Karşıyaka’ ya hep gol atardım. Şansım tutardı bu takımlara.
A.Ç: İyi bir forvet oyuncusu nasıl olmalı?
B.M: İyi bir forvet oyuncusu modern futbolda pivot santrafor değil, hızlı, zeki ve atletik olmalı. Yetenek lazım, sezi olmalı, gerektiğinde savunma yapabilmeli. Gol şansını, duracağı yeri bilmesi getirir. Bitirici olmalı. 20-25’li yaşlarda daha koşan bir forvettim ama 30’lu yaşlara gelince daha çok duracağı yeri iyi bilen bir forvet olmaya başladım. Daha çok gol pozisyonuna girmeye başladım. Kaçırdğımda oluyordu ama yaşım ilerledikçe gol yapma oranımı yükselttim. Ayak içi vuruşlarım çok iyiydi. Kafa vuruşlarım net ve darbeliydi. Savunma arkası koşularım vardı. Sağ ve sol ayağımı da iyi kullanırdım. Hamdi ve Koray beni çok iyi beslerdi. Çok akıllı oyunculardı.

Röportaj esnasında dikkatimi çeken diğer ana başlıklar:

- Rize ve Kayseri maçları futbol hayatımızın ve Aydın şehrinin kaderini etkileyen maçlardı
- Aydınspor 1923 de Selahattin Dinçel döneminde yardımcı antrenördüm ve şampiyonluk yaşadık
- İzmirspor deplasmanında 45. Dakikada oyuna girdim ve 7 dakika da 3 gol atarak hat trick yaptım.
- A.Menderes stadında ki Ç. Dardanel maçında 3 penaltı kaçırdık ve mağlup olduk. Şanssızlık mı desem, talihsizlik mi, beceriksizlik mi bilemiyorum
-Kariyerimde 100 den fazla gol attım bunun sadece 4 tanesi penaltıdan

Barış Mayadağ ile soru- cevap:

Uğurlu rakam: 17
Çalıştığın en iyi antrenör: Kenan Korkmaz
Birlikte oynadığın en iyi oyuncu: Koray Teoman Cinel (Hamdi Çam'da çok iyiydi )
Hayatta olmazsa olmazın: Kızım
En büyük hedefin: Prof. Liglerde takım çalıştırıp iyi bir antrenör olmak
A.Ç: Son olarak Aydın'lılara ve Aydınspor taraftarlarına vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
B.M: Aydınspor'un benim için yeri her zaman farklı olacak. Şu an içinde bulunduğa duruma gerçekten çok üzülüyorum. En kısa zamanda efsane Aydınspor'un üst liglere dönmesini temenni ediyorum. Aydın şehrinin ileri gelenlerinin buna katkı sağlamasını istiyorum. Bununla ilgili bir oluşum olursa, hizmet etmeye ve katkı sağlamaya hazırım. Üstüme düşeni yaparım. Aydın şehrini futbolun doğrularını yapmaya davet ediyorum. Bu şehir, bu taraftar süper ligi hak ediyor.