Aydın'ın Sesi'nin bugün ki konuğu, Türkiye'de menajerlik sistemini ilk kez kuran, Aydınspor'da başkanlık ve menajerlik yapmış, 'imparator' lakaplı futbol adamı Ufuk Gezeroğlu. Gezeroğlu ile Fenerbahçe spor kulübünde başlayan hikayesini, Türkiye'de ki menajerlik sistemini ve Aydın futbolunu konuştuk. Yepyeni bir hayat hikayesi ve Aydın'ın Sesi sizlerle.

Fenerbahçe spor kulübünde yatıp kalkıyor, ne görev verilirse yapıyordu. Şoförlük, malzemecilik, kamp sorumluluğu.. Bir gün dönemin teknik direktörü Hollandalı Hiddink geldi ve Gezeroğlu'nun hayatında yeni bir sayfa açıldı. Aydınlı futbolcu menajeri Ufuk Gezeroğlu'nun hikayesini sizler için dinledim...

Ahmet Çelik: Fenerbahçe spor kulübünde göreviniz nasıl başladı?
Ufuk Gezeroğlu: Ben üniversite okurken Fenerbahçe spor kulübünde yatıp kalkıyordum diyebilirim. Kulüp başkanının yanında şoförlük yaptım, malzemecilik yaptım. Üniversite okurken Fenerbahçe'de herşey yaptım. 1986 yılından sonra 1987 yılından itibaren kamp sorumlusu oldum. Oyuncularla birlikte kamplara gidiyordum. 103 golle şampiyon olduğumuz sezon bazı transferlerde rollerim oldu. Mesela Oğuz Çetin lise arkadaşımdı. Aykut Kocaman yıllardır arkadaşım. Serdar, Turan Sofuoğlu falan. O transferlerde emeğim vardır. Genel müdür Serkan Acar'ın yardımcılığını yaptım. Metin Aşık futbol şube sorumlusuydu.
A.Ç: Türkiye'de olmayan bir şey yaptınız ve menajerlik sistemini kurdunuz. Nasıl ortaya çıktı bu düşünce?
U.G: Dönemin teknik direktörü Guus Hiddink'in önerisiyle ortaya çıktı. Yaptığım küçük işleri bırakmamı ve oyuncularla ilgilenmemi söyledi. 1990 yılıydı. Bizde uluslar arası spor menajerliğini kurduk.

'MENAJERLERİN BÜYÜK KISMI ÇOK BECERİKSİZ VE İŞİ BİLMİYORLAR'

A.Ç: Kulüp menajerliği yada bugün ki adıyla sportif direktörlük Türkiye'de doğru işliyor mu?
U.G: Hayır. Ne menajerlik doğru işliyor ne de sportif direktörlük.
Menajerlerin büyük bir kısmı çok beceriksiz ve işi bilmiyorlar. Türkiye'de menajerlerin yüzde sekseni bu işi yapamıyorlar. Hep hazır futbolcu transferi yapıyorlar. Ben bin'in üzerinde transfer yapmışım. Bunların büyük çoğunluğunu ben buldum. Futbolcular kulüp bulmuyorlardı, şimdi kulüp bir futbolcu buluyor menajerini arıyor. Şu kulübe gidebilir miyiz diyor. Beceriksiz çok menajer var. Hep hazır hep hazır. Menajer bu işi yapacaksa neden para veriyorlar ki? Avukat bulurum daha iyi.
A.Ç: Türkiye'de hangi oyuncularla çalıştınız veya çalışıyorsunuz?
U.G: Ahmet Yıldırım, Ertuğrul Sağlam, Saffet Akbaş.. Çok var. Orkan Çınar var şimdi bizim şirketin oyuncusu. Çok oyuncu var. Ben 10 yıldır menajerlik yapmıyorum ama bizim şirketin birçok oyuncusu var.
A.Ç: Türkiye'de bu işi doğru yapan kimse yok mu?
U.G: Ben Süleyman Hurma'yı çok beğenirdim. Zaten şu an Karagümrük kulübü başkanı ve çok da başarılı. Sportif direktörlüğü de çok iyiydi.
A.Ç: Yabancı sınırlamasıyla ilgili düşünceniz nedir?
U.G: Yabancı sınırını azaltmaları lazım. Örneğin, biz Fenerbahçe olarak 103 gol attığımız sezon, 1989 yılında Türkiye'de yabancı sınırı sayısı 3'tü. Düşünün sadece 3 yabancı alabiliyordunuz. Bizim tek yabancı oyuncumuz, kalecimiz Toni Schumacher'di. Herkes bana 'neden 3 yabancı almıyorsunuz? Yabancı oyuncu getir, para kazan' diyorlardı. Schumacher 1986 Dünya Kupası'nda Alman milli takımının kalesini korumuştu. 1987' de biz transfer ettik. Yabancı oyuncu bu şekilde getirilir. Getireceksin kalitelisini getireceksin. En iyisini alacaksın. Dünya kupasında oynamış, şampiyon olmuş takımın kalecisini getirdim. Ben Türkiye'de menajerlik sistemini kurduğumda, getirdiğim 2 yabancı da Dünya kupasında başarılı olmuş oyunculardı. Dünya 3'üncüsü olmuş takımın kalecisi ve ortasahası. Polonya'nın kalecisi Bako, ortasahası da Meyer. Transferi bu şekilde yapacaksın. Türkiye'de birçok yabancı oyuncu dolu. Gelen yabancının devamlılığı yok.

'2014 YILINDA BENİ YEDİLER. O SENE ŞAMPİYON OLURDUK!

A.Ç: Gelelim memleketimiz Aydın'a. Aydın futbolu neden bu durumda?
U.G: Bu soruyu aslında Mukan Perinçek daha iyi cevaplar. Çok uzun süredir beraber olduğumuz biridir. Aydın'da futbolun bu hale gelmesinin sebebi biraz siyasidir. Örnek vereyim, en son beni çağırdılar. Avusturya'daydım. 2014 yılıydı. Transferin bitmesine 15 gün vardı. Ligin başlamasına da 14 gün vardı. Bir takım yaptık. 13 hafta yenilmedi bu takım. İlk yarı sonunda lig ikincisiydik. Malatya'nın hocası Feyyaz Uçar, 'sen bırakmasan bu takım şampiyon olurdu' dedi. Evet şampiyon olurduk. O takımda beni yediler. Beni kollamadılar. Görevde tutmadılar. Aydın futbolunu bitirdiler.
Aydın Büyükşehir Bld. Üst liglere çıktı. Adı 1923 Aydın oldu. Gerçek Aydınspor'u kapatılma pozisyonuna getirdiler. Borçlandırıldı. 2014 de bıraktığım dönem 2. Yarı başarılı giden o takıma, devre arası 8 transfer yapılır mı? 2 veya 3 transferle şampiyon olurduk. Transferin doğrusu maçlardan sonra belli olurmuş.

'AYDIN FUTBOLUNU 2 KİŞİ KURTARABİLİR; MERSİN VE ALTUNTAŞ'

Aydın futbolunun yukarılara çıkması için Özlem Çerçioğlu'nu mahcup etmeyecek ve futbolu çok iyi bilen insanların yönetmesi lazım. Şu an Aydın futbolunu ilerletebilecek 2 tane isim var. Biri Polat Bora Mersin, diğeri Ömer Altuntaş. Bu iki insan Aydın futbolunu güzelleştirebilir.
Aydın Büyükşehir Bld.spor üst liglere çıkabilir. 2. Lige çıktığı zaman 'Aydınspor' ismini verirsin, Aydın 1923 takımında yaptıkları gibi.
Ama şunun altını çiziyorum, Polat Bora Mersin ve Ömer Altuntaş olduğu sürece Aydın futbolu geriye gitmez, ilerler. Onlar yetkili. Yükseltecek kişiler de onlar.