Aydın’da CHP İl Başkanı olarak görev yapan Ali Çankır, 4 yıllık başkanlık döneminde partisinin başarısına önemli katkı sağladı. Partisi CHP için gece-gündüz demeden çalışan Çankır, siyasi kimliğinin yanı sıra çok sevdiği mesleği eczacılığı da başarıyla sürdürüyor. Hoş görülü, anlayışlı, sağ duyulu ve beyefendi kişiliğiyle tanınan Çankır, Aydınlıların saygısını kazanan isimlerden biri oldu. Aydın ve partisine en güzel şekilde hizmet etmek için çalışmalarına devam eden Çankır ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. ‘Size Dair’ adlı köşemizin 17’nci konuğu olan Çankır, kendisine dair bilinmeyenleri ve özel yaşantısını gazetemizin muhabiri Mehmet Kavas’a samimi bir dille anlattı.

*Kendinizi tanıtabilir misiniz?


Kuyucak’ta doğdum, büyüdüm. İşçi bir ailenin çocuğum. Ailem, o dönemin ekonomik şartlarından dolayı Almanya’da işçi olarak 25 yıl çalıştı. Bu anlamda beni babaannem büyüttü. Pamuk tarlarında çalışarak çocukluk, gençlik dönemlerimizi geçirdik. İlk, orta ve lise eğitimimi Kuyucak’ta tamamladım. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Yaklaşık 29 yıldır olarak Nazilli’de eczacılık yapıyorum. Eşim de eczacı. İkisi ikiz olmak üzere üç tane kızım var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 25 yıllık üyesi olarak partimizde çeşitli görevler yaptım. CHP Nazilli İlçe Yönetimlerinde 4 dönem görev aldım. İki dönem CHP Nazilli İlçe Başkanlığı yaptım. Bir dönem Örgütten Sorumlu Aydın İl Başkan Yardımcılığı görevinde bulundum. Dört yıldır CHP Aydın İl Başkanı olarak görev yaparak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Siyaset yapmaya karar vermek aile rızasını almak açısından çok önemli. Eczacı olan eşim, günlük eczanesine gider, mesaisini yapar, çocuklarımızla ilgilenir. Bütün o ağır yükün altında benim siyasete ayırdığım zaman ve eve ayıramadığım zamanla ilgili yaptığı fedakarlık için kendisine minnettarım. Çünkü, bütün evin ve çocukların yükü onun üzerinde. Dolayısıyla o fedakarlıkla bir yaşam sürüyoruz. Eşim de mücadelemize büyük destek oluyor. İyi bir derece İngilizce, orta derece Almanca biliyorum.

*Hayatınızda bir dönüm noktası var mı? Gerek hayatınızda gerek kariyerinizde size etki eden bir kişi var mı?


Benim hayatıma etki eden en önemli kişi eşimdir. Hayatımın her noktasında benim yanımda oluyor, destek oluyor ve olmaya da devam ediyor. Bu anlamda siyasi karar vermem de en önemli destekleyicimdir. Dolayısıyla bu sürece gelmemde de önemli bir katkısı vardır. Eşimin bu işe olur vermesi benim hayatımın önemli dönüm noktalarından biridir. O dönemde çocuklarının geçimi için Almanya’ya giden annem ve babamın, evlatlarından ayrı bir yaşam sürmesi çok kolay bir şey değil. Bu fedakarlıkları yaparak bize zeminler hazırlayan annem ve babamın benim yaşamımdaki mücadeleci ruhumda önemli bir etkisi vardır. Babaannem büyüttü beni. Benim yaşantımda önemli bir yeri var. Babaannem iyi bir aşçıydı. Bölgede de bütün hayır yemeklerine babaannem çağrılırdı. Bana da bu anlamda çok büyük katkısı olmuştur. Bende yemek yapmayı çok severim. Ondan aldığım birikimlerle hala da vakit buldukça zaman zaman yemek yapmaktan keyif alıyorum. Ailemin dışında Kuyucak Lisesi’ndeki Din ve Ahlak Bilgisi Öğretmenim, şimdi de meslektaşım Eke Doğan hocamdır. Kendisi Eczacılık Fakültesi’nden o dönemde iki dersten dolayı ayrılmak durumunda kalmış. O dönem İlahiyat Fakültesi’ne gitmiş. Cumhuriyetçi, riyakatlı bir öğretmendi. Onun eczacılık hikayesi benim eczacılığı tercih etmem de önemli bir unsur oldu. O anlamda kendisine de minnettarımdır. Ben üniversiteye gittim, kendisi öğretmenlikten emekli oldu. Aftan sonra eczacılığı bitirmeye karar verdi. Ben de notlarımı kendisine verdim. O da eczacılık fakültesini öğretmenlikten emekli sonra bitirdi ve şu anda meslektaşım. Benim hayatımda önemli bir katkısı olmuş, her anlamda fikirleriyle yaşam tarzı, mücadele ruhuyla, beyefendiyle örnek aldığım bir kişi olmuştur.

*Hayatınızın olmazsa olmazı dediğiniz üç şey nedir?


Birincisi ailem, ikincisi özgürce üreteceğimiz, huzurla yaşayacağımız bir ortam, olmazsa olmazımdır. Üçüncüsü ise Türkiye’nin ekonomik huzurun yanında hak ettiği demokrasi ve adalet yoluyla perçinleşmiş, dünyada sayılı ülkelerden birisi olması.

*Hayatta bir pişmanlığınız var mı?


Pişmanlığım olmadı.

*En sevdiğiniz huyunuz nedir?


Fikir danışan bir insanımdır. Ortak hareket etmeyi severim. Karşılıklı fikirlerle daha iyi bir noktaya geleceğini bilirim. Bu anlamda eleştiri ve öneriye açığımdır.

*En sevmediğiniz huyunuz nedir?


İnsan sevgisinden dolayı ‘hayır’ demekte bazen zorlanıyorum. Bu huyumu pek sevmem.

*Neye tahammülünüz yok. En çok neye kızarsınız?


Her türlü hata yapılabilir ve telafi edilebilir. Ancak yalan kurgusu altında mazeret üretmeye tahammül edemem.

*Bu konuda yetenekliyim dediğiniz bir alan var mı?


Organizasyon konusunda yetenekli olduğumu düşünüyorum. Bunu hem iş hayatımda hem de siyasi hayatımda tecrübe ettim. Organizasyon ve ekip çalışması beni hep mutlu ve motive eder.

*Aydın’ı tek kelimeyle anlatsanız ne dersiniz?


Aydın, zengin toprakların fakir insanları haline geldi. Bu yüzden biz zengin topraklarının zengin Aydın’ını zengin halkını yaşatmamız lazım. Aydın çok güzel bir şehir. Aydın’ı çok seviyorum.

*En sevdiğiniz yemek?


Goruk sulu bamya. Bamyayı soğuk yerim.

*En sevmediğiniz yemek?


Sevmediğim bir yemek yok.

*En son okuduğunuz kitap?


Suzanne Collins’in ‘Gregor’ adlı kitabını okudum.

*En son izlediğiniz dizi, film ya da belgesel? En beğendiğiniz sinema oyuncusu?


Çocuklarımla birlikte belgesel izlemekten keyif alıyorum. Çocuklarımın tercihleriyle aksiyon dizileri izliyorum. Cem Yılmaz’ı severim.

*Ne tür müzik dinliyorsunuz? En beğendiğiniz ses sanatçısı?


Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği’ni çok severim. Neşet Ertaş’ı çok beğenirim.

*Hayatta bir korkunuz var mı?


Türkiye’de aile babası olarak bir gelecek kaygım var. Bu kaygımızı da ilk seçimde ortadan kaldıracağız.

*Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?


Sokakları özlüyorum. Arkadaşlarımla balık tutmayı özlüyorum. Oyunlar oynardık. O dönemde keyifli bir çocukluk yaşadım. Çocukluğumun her anını özlüyorum.

*Bu yoğun tempoda ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?


Vakit ayırmaya çalışıyorum ama yeterince ayıramıyorum.

*Hayatta en sevindiğiniz an?


Çocukluğumda ailemle kavuştuğum anlardı, şimdi ise eşim ve çocuklarımla bir arada olduğum her an benim için çok güzel bir an.

*Hayatta en üzüldüğünüz an?


Babamı kaybettiğim zaman çok üzülmüştüm.

*Bir film çekseniz ismi ve konusu ne olurdu?


Çocukluğumdaki hayatı çekmek isterdim. Gülümseyen, umutlu, her konuda eşit olan yaşamı çekmek isterdim. İsmi ise ‘Mutlu Hayat’ olurdu.

*En beğendiniz söz?


‘Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.’ sözünü çok beğeniyorum.

*Elinizde sihirli bir değnek olsaydı, dünyada neyi değiştirirdiniz?


Doğadaki değişimi, kötüye gidişi değiştirirdim. Bundan 50 sene önceki dünya koşulları dönmeyi gerçekleştirirdim. Dünyanın kirli olmadığı döneme dönmek isterdim.

*Dünyanın 8’inci harikasını seçmeyi size verselerdi, nereyi seçerdiniz?


Bütünüyle Aydın’ı seçerdim.

*Hangi takımı tutuyorsunuz? En beğendiğiniz sporcu?


Fenerbahçeliyim. Ben her şeyde disiplini çok severim. Bu anlamda işini hakkaniyetle yapan, disiplinli davranan ve özel yaşamında da aynı disipline devam eden her sporcuyu severim.

*Bir toteminiz var mı?


Sevdiğim insanların benim için söyledikleri iyi dilekler. Yakınlarımın bu iyi dilekleri benim için motivasyon aracı olmuştur. Doğayı da totem tutarım.

*En sevdiğiniz renk?


Mavi. Çünkü, mavi güven verir.

*Sizce, hayatı en değerli kılan şey nedir?


Aile ve toplumdur.

*Bir şeyin orijinaline sahip olmak isteseydiniz, bu ne olurdu?


Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un Fethi’nde o gemileri geçiren kızaklar Kaz Dağları’nda var. Orada imal edilen, onları işleyen materyalin orijinaline sahip olmak isterdim.

*Bir şeyi icat etmek isteseydiniz bu ne olurdu?


Maliyetsiz olup tüm dünyadaki çocukların kullanacağı iletişimle ilgili bir eğitim materyalini icat etmek isterdim. Maliyeti olmayan ücretsiz bir interneti icat etmek isterdim.

*Günlük hayatta kullandığınız en sık kelime nedir?


Sevgi.

*Yapmaktan keyif aldığınız şeyler nelerdir?


Mutfaktan çok keyif alırım. Balıkçılığı çok severim. Dağ yürüyüşlerini severim. Erken kalkarak bisiklet binmek bana büyük keyif veriyor.

*20 yaşındaki kendinize ne söylemek isterdiniz?


Yaşam mücadelesine aynen devam et derdim.

*Gençlere bir çağrınız var mı?


Bugünün koşullarıyla hareket etmesinler. Türkiye’nin geleceğiyle ilgili en ufak bir umutsuzluğa yer yok. Önümüze gelecek olan ilk seçimden sonra Türkiye’nin geleceği çok güzel olacak. Dolayısıyla gençlerimiz, ne istiyorlarsa, hayatta onu neyin mutlu edeceğine inanıyorlarsa buna göre meslek tercihi yapsınlar. Sevdiğiniz mesleği yaparsanız o meslekte en iyilerden biri olursunuz. Bu da size hem maddi hem de manevi olarak tatmin eder.

*Hangi konu açıldığında sıkılırsınız?


Sığ konularda konuşmaktan sıkılırım.