Aydınlı iş insanı Fırat Barışık, 2015 yılında kurduğu Fibar Tur ile kente önemli bir değer kattı. Girişimcilik başarısıyla firmasını Aydın’ın öncü firmalarından biri haline getiren Barışık, aynı zamanda AYSİAD’da iki yıldır başkanlık görevini yürütüyor. Kentin en genç başkanlarından biri olan Barışık, mütevazi, sevecen ve hoşgörülü kimliğiyle tanınıyor. İş hayatındaki başarıyla gençlere de örnek olan Barışık ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. ‘Size Dair’ adlı köşemizin 15’inci konuğu olan Barışık, kendisine dair bilinmeyenleri ve özel yaşantısını gazetemizin muhabiri Mehmet Kavas’a samimi bir dille anlattı.

*Kendinizi tanıtabilir misiniz?


Aydın’da 1990 yılında doğdum. Aydın’ın yerlisiyim. İlkokul, ortaokul ve liseyi Aydın’da tamamladım. Nevşehir Kapadokya Turizm Seyahat İşletmeciliği Bölümü’nden mezun oldum. Mezun olduktan sonra birçok acenta ve şehirde çalıştım. 2015 yılında da Aydın’a geri dönerek Fibar Tur’u kurdum. Aynı zamanda iki yıldır Aydın Yönetici, Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı yapıyorum. Aydın Ticaret Odası’nın 13’üncü Meslek Komitesi’nde yönetimdeyim. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Aydın Bölge Temsil Kurulları Yönetim Kurulu Üyesiyim. Evliyim ve bir çocuk babasıyım. İyi derecede İngilizce biliyorum.

*Hayatınızda bir dönüm noktası var mı? Gerek hayatınızda gerek kariyerinizde size etki eden bir kişi var mı?


Ben, 16-17 yaşlarındayken Aydın’da bir turizm şirketi açıldı. Burada yaz dönemlerinde çalışmaya başladım. Yardımcı olmak adına çalışmıştım. Sektör hoşuma gitti. Geleceğin sektörü olduğunu ve benim karakterime, kişiliğime çok uygun olduğunu anladım. Üniversiteye hazırlanırken, turizm seyahat işletmeciliği okuyup bu sektörde çalışıp, ilerleyen dönemlerde de kendi acentamı açmanın hayalini kurdum. O dönem benim için bir dönüm noktasıydı. Hayatıma ise etki eden birçok kişi var. Zaten aile anlamında anne-baba başta olmak üzere birçok kişi rol model oluyor. Bunun dışında herkesten bir şeyler aldık. Etrafımızdaki abilerimizin, dostlarımızın, arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin iyi huylarından bir şeyler almaya çalıştım. Kendimi o anlamda geliştirmeye, örnek almaya da elimden geldiği kadar dikkat ediyorum.

*Hayatınızın olmazsa olmazı dediğiniz üç şey nedir?


En önemlisi sağlık. Sağlık olmazsa hiçbir şey olmaz. Çalışmak çok önemli benim için. Çalışmayı çok seven bir adamım. Üçüncüsü ise ailem ve sevdiklerim.

*20 yaşındaki kendinize ne söylemek isterdiniz?


O yıllarda heyecanlı ve çok çalışan, bir yerlere gelmek isteyen, hedefleri olan bir insandım. Aslında hala aynıyım. O dönemlere geri döndüğümde, iyi çalışıyorsun, biraz daha çalış derdim. Bu dönemde yaşın verdiği olgunlukları, o dönemde de biraz daha fazla yaşasam olurdu diye düşünüyorum. Bunun dışında o döneme döndüğümde hala daha aynı şeyleri yap diye devam ederim.

*Hayatta bir pişmanlığınız var mı?


Pişmanlığım yok. İnsanoğluyuz hatalarımız elbette olmuştur ama her hata bir tecrübe kazandırdı. Genç yaşta Fibar Tur’u kurmadan önce başka bir şirkette ortaklığım vardı. Ortaklıktan ayrıldım, zorluklar yaşadım ama bu bana büyük katkı sağladı. Her hata beni büyüttü, her hata daha da olgunlaştırdı. Genç yaşta daha olgun hale daha insanları tanır hale geldim. O nedenle bir pişmanlığım, bir üzüntüm yok.

*En sevdiğiniz huyunuz nedir?


Çok çalışmak, çok azimliyimdir. Bunun dışında bazen bana zarar verecek olsa da çok merhametliyimdir. Bir de kin tutmam. O anda kızsam da bir zaman sonra geçer. Bunlar benim sevdiğim huylardır.

*En sevmediğiniz huyunuz nedir?


Haksızlığa, adaletsizliğe ve yalana gelemiyorum. Bazen bir olay karşısında ani tepkiler verebiliyorum. Bu durumlarda ani tepkilerim olmasa olurdu diyebilirim.

*Neye tahammülünüz yok. En çok neye kızarsınız?


Yalan ve haksızlığa kesinlikle tahammülüm yok. Dürüstlük her zaman benim için ön plandadır.

*Aydın’ı tek kelimeyle anlatsanız ne dersiniz?


Aydın, dünyanın en güzel şehirlerden bir tanesi. Birçok şehir, birçok yer görmüş bir turizmci olarak söylüyorum bunu. Aydın gerçekten her anlamda vazgeçilmeyecek, her anlamda Allah’ın özenerek yarattığı bir şehir. Ama biz şehrimizi, elimizden geldiği kadar daha da büyütüp daha da tanıtıp elindeki potansiyelleri daha iyi yerlere getirmek için çok çalışmamız gerekiyor.

*En sevdiğiniz yemek?


Ocak kızartması. Et ürünlerini de severim.

*En sevmediğiniz yemek?


Bamya ile çok aram yoktur.

*Elinizde sihirli bir değnek olsaydı, dünyada neyi değiştirirdiniz?


Sıkıntı yaşayan ülkelerdeki günahsız insanların sıkıntı yaşamamasını, savaş ortamında problem yaşayan halkların rahat yaşamasını isterdim.

*Dünyanın 8’inci harikasını seçmeyi size verselerdi, nereyi seçerdiniz?


Benim meslekten dolayı antik kentlere çok büyük bir ilgim var. Aydın da Türkiye’de en çok antik kentlere sahip olan il. Tam anlamıyla kazılırsa, tam anlamıyla çıkarsa Tralleis. Tralleis, dünyanın 8’inci harikasına sahip olacak bir potansiyele sahip bir kent. Aydınlılar görsün, bilsinler diye o bölgede de biz şirket olarak çok fazla da ücretsiz gezi yaptık. Tralleis’in değerini arttırmak için elimizden geleni yaptık. İnşallah ilerleyen dönemlerde kazı da tam anlamıyla çıktığında dünyanın 8’inci harikası olabilecek bir antik kent olarak geçiyor benim için.

*Bir toteminiz var mı?


Otobüsleri tura gönderirken arkasından bakarım ve mutlaka dua okurum. Bu benim için bir alışkanlık haline gelmiştir. Maç izlemeyi severim ama bir totemim yoktur.

*Hayatta bir korkunuz var mı?


Bir korkum yok ama ailemin, sevdiklerimin sağlığının yerinde olması en büyük temennim, duam. İşle ilgili kendi şahsi işlerimizle ilgili hayallerimiz, hedeflerimiz hala var. Şirket olarak bir yerlere geldik ama ulusal olma anlamında hala hedeflerimiz, hayallerimiz var. Bununla ilgili bir korkumuz yok. Daha da çok çalışarak bir yerlere gelmenin derdindeyiz.

*Ne tür müzik dinliyorsunuz? En beğendiğiniz ses sanatçısı?


İşimden dolayı birçok bölgenin müziğini dinliyorum. Onun dışında Pop, Anadolu rock dinlerim. Ayırt edici bir tarafım yoktur, genel anlamda herkesi severim.

*En son izlediğiniz dizi, belgesel ya da film? En beğendiğiniz sinema oyuncusu?


Ben tarihe düşkünümdür. Özellikle Türk tarihi, Osmanlı, Selçuklu dönemine. Şu an TRT 1’de Alparslan, Büyük Selçuklu dizisi yayınlanıyor. Onu izliyorum kaçırsam bile internetten tekrarını izleyerek diziyi takip ediyorum. İstanbul ve Kapadokya’nın tarihiyle ilgili belgeseller izliyorum. Bilmediğim şeyleri öğrenmek hoşuma gidiyor. Tarihi ve gezi yapımlarını seviyorum. Dağ 2 filmi de beni çok etkiliyor. Engin Altan Düzyatan’ın oyunculuğunu beğenirim.

Hangi takımı tutuyorsunuz? Beğendiğiniz sporcu?


Galatasaraylıyım. Bülent Korkmaz’ın hırsı ve azmi, Galatasaray’a bağlılığı beni çok etkiliyordu. Mete Gazoz’u de çok beğenirim.

*Bu konuda yetenekliyim dediğiniz bir alan var mı?


İkili ilişkiler konusunda yetenekliyim.

*Bir film çekseniz ismi ve konusu ne olurdu?


Aydınoğlu Beyliği’nin nasıl kurulduğunu, nasıl büyüdüğünü, Umur Bey’in Birgi bölgesinde neler yaptığını anlatan 4-5 sezonluk bir dizi çekmek isterdim. Dizinin adı ‘Aydınoğulları’ olurdu.

*Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?


Sokakta oynayan bir nesildik. Sokakta oynamayı çok severdik. O dönemleri özlüyoruz.

*Bir şeyi icat etmek isteseydiniz bu ne olurdu?


Otomobili, otobüsü ve minibüsü ben icat etmek isterdim. Yeni icat dersek uçan araçlar çok dikkatimi çekiyor. Bu da icat edildi ama henüz Türkiye’de yok. Uçan arabalar da olabilirdi.

*Bu yoğun tempoda ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?


Yoğun bir işim var ancak elimden geldiği kadar aileme ve arkadaşlarıma zaman ayırmaya çalışıyorum.

*En sevdiğiniz renk?


Siyah. Şirketin de logosu olduğu için mavi rengi de severim.

*Yapmaktan keyif aldığınız şeyler nelerdir?


Çalışmak. Dinlenmeyi seviyorum. Tarihi anlamda ya da doğal güzellikleri olan bir yerleri şahsi olarak gezmeyi seviyorum. Futbola ilgim vardır, maç izlemeyi severim. Zamanım olursa da yüzmekten keyif alırım.

*Hayatta en sevindiğiniz an?


Fibar Tur’u kurarken zor bir süreçten geçmiştim. Bu anlamda Fibar Tur’un ticari hayata başladığı gün benim için çok büyük bir mutluluktu.

*Hayatta en üzüldüğünüz an?


Pandemi dönemi bizi çok üzdü.

*Sizce, hayatı en değerli kılan şey nedir?


Sağlık ve huzur.

*Bir şeyin orijinaline sahip olmak isteseydiniz, bu ne olurdu?


Fatih Sultan Mehmet’in atına sahip olmak isterdim.

*En son okuduğunuz kitap?


‘Görünmeyeni satmak’ adında satış pazarlama kitabını okudum.

*En beğendiniz söz?


Türk öğün, güven, çalış.

*Hangi konu açıldığında sıkılırsınız?


Dedikodu yapılan bir ortamdan sıkılırım.

*Günlük hayatta kullandığınız en sık kelime nedir?


Hayırlı işler.

*Gençlere bir çağrınız var mı?


Öncelikle çok çalışsınlar. Sevdikleri işleri yapsınlar. Bunun dışında da çağa ayak uydursunlar. Dijitalleşen bir dünyada yaşıyoruz. Biz hem şirketimizde hem derneğimizde dijitalleşmeye özen gösteriyoruz. Bu anlamda dijitalleşmeyen, çağa ayak uyduramayan kişiler, kurumlar ve sektörler yok olmaya mecburdur. Hedef ve hayal kursunlar.