Aydın’da nitelikli büyümesine devam eden Yörem Hijyen ve Haşere Market’in sahibi Özen Gündüz, ortaya koyduğu kaliteli hizmet anlayışıyla firmasını, temizlik sektörünün öncü firmalarından biri haline getirdi. Meslek hayatındaki bu başarısının yanı sıra geçmiş yıllarda sivil toplum kuruluşlarında başkanlık ve yöneticilik yapan Gündüz, sevecen, yardımsever, hoşgörülü ve beyefendi kişiliğiyle tanınıyor. Çalışmayı çok seven, bu özelliğiyle çevresinde takdir gören Gündüz ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. ‘Size Dair’ adlı köşemizin on ikinci konuğu olan Gündüz, kendisine dair bilinmeyenleri ve özel yaşantısını gazetemizin muhabiri Mehmet Kavas’a samimi bir dille anlattı.

*Kendinizi tanıtabilir misiniz?

1984 yılında Aydın’da doğdum. İlk, orta ve lise hayatımı Aydın’da tamamladım. Hayatın içine erken yaşta atıldım. Lise yıllarından itibaren semt pazarlarında yapmış olduğumuz esnaflık bize o kültürü daha da yakınlaştırdı. Ticareti, esnaflığı seviyorum. İnsan ve toplumla olan her ilişkide olmaya çalışıyorum. Aydın’da 2005 yılının Aralık ayında Ülkü Ocakları İl Başkanlığı görevine getirildim. 2015 yılında kurucu başkan olarak arkadaşlarımızla birlikte Aydın Yönetici Sanayici ve İş Adamları Derneği’ni kurduk. Aydın Ticaret Odası’nda meclis üyesi oldum ve ardından meclis başkan yardımcılığı görevine getirildik. 2009 yılından bu yana Yörem Çevre Sağlığı firması olarak haşere mücadelemizde başladığımız hizmet bugün Yörem Hijyen ve Haşere Market adları altında geniş aileye sahip olarak hizmete devam ediyor. Evliyim ve Cemre ile Aybike adında iki kız çocuk babasıyım.

*Hayatınızda bir dönüm noktası var mı? Gerek hayatınızda gerek kariyerinizde size etki eden bir kişi var mı?

Mahallemizde kurulan semt pazarında tuhafiye işi yapan bir pazarcı abimizin yanında çalıştım. Hayatı öğrenmemin ilk aşaması orada oldu diyebilirim. Pazarda çalışmam benim hayatıma çok şey kattı. İkinci bir dönüm noktası ise Ülkü Ocakları ile tanışmam oldu. Gençliğimizin şekillenmesinde, gençliğimizin bir noktaya gelmesinde Ülkü Ocakları’nın ciddi manada katkısı oldu. Bugün alkol ve sigara kullanmıyorsak Ülkü Ocakları’nda aldığımız terbiyedendir. Kişiliğimizin gelişmesinde de önemli bir yer arz etti. Üçüncü dönüm noktam ise eşim Burcu Gündüz oldu. Teşkilatımızın içinde gerçekleştirdiğimiz faaliyetler esnasında eşimle tanışarak bir evliliğimiz oldu. Pandemi dönemi, bizim ticarette hızlı ilerlememizi sağladı. Yaptığımız yatırımlarla firmamızı geliştirdik. Bu olaylar ve ticari anlamda yaptığımız yatırımlar, her açıdan benim hayatımın önemli dönüm noktaları oldu.

*Hayatınızın olmazsa olmazı dediğiniz üç şey nedir?

Ailem, Aydın ili ve daha çok kişiye istihdam sağlayabilmek.

*20 yaşındaki kendinize ne söylemek isterdiniz?

20 yaşındaki Özen Gündüz, bazı şeyleri düşünmeden yapıyordu. Ama şimdi insanları daha seçebiliyor, daha mantıklı hareket ederek ticaretini, hayatını, insani ilişkilerini daha mantıklı seviyede düzenleyebiliyor. Geçmiş yıllarda aldığım görevler, bana şu an siyaset, sosyal hayat, sivil toplum kuruluşları olmak üzere her alanda önemli kazanımlar sağladı. Oyunu kurabilme, yönetebilme becerisi kattı.

*Hayatta bir pişmanlığınız var mı?

Pişmanlığım yok ama keşkelerim var.

*Neye tahammülünüz yok. En çok neye kızarsınız?

Riyaya hiç tahammülüm yok.

*Aydın’ı tek kelimeyle anlatsanız ne dersiniz?

Vazgeçilmeyecek bir şehir.

*Elinizde sihirli bir değnek olsaydı, dünyada neyi değiştirirdiniz?

Açlık ve sefaleti durdurmak, bitirmek isterdim.

*Dünyanın 8’inci harikasını seçmeyi size verselerdi, nereyi seçerdiniz?

Bütünüyle Aydın’ı seçerdim.

Kendinizi nasıl dinlendirebiliyorsunuz ve ailenize vakit harcayabiliyor musunuz?

Son dönemde görevlerimizi bıraktıktan sonra aileme daha çok vakit ayırabiliyorum ama ticari hayattaki yoğunluktan dolayı ne yazık ki yeteri kadar ayıramıyorum. Yeteri kadar vakit ayıramadığım için sizlerin aracılığıyla ailemizden özür diliyorum. Ailemle ve arkadaşlarımızla bir araya gelerek kendimi dinlendiriyorum. Ailemle birlikte şehitlikler, tarihi ören yerleri, güzel kahvaltı alanlarını geziyorum. Bu alanlarda olduğum zamanlarda da kendimi dinlenmiş olarak hissediyorum.

*Bir toteminiz var mı?

Totem alışkanlığım yok. Her ayın ilk Pazar günü Çayyüzü Şehitliği’nde hayır yapıyoruz, dualar ederek şehitlerimizi anıyoruz. Bu anlamda Çayyüzü Şehitliği’nin manevi yönden bana çok katkısı olduğuna inanıyorum.

*En sevdiğiniz yemek?

Yemek seçmiyorum ama ızgara çeşitlerini seviyorum. Özellikle Aydın’ın yöresel yemeklerini enginar, yuvarlama, keşkek ve musakkayı severek tüketiyorum.

*En sevmediğiniz yemek?

Rafadan yumurtayı sevmiyorum.

*En sevdiğiniz huyunuz nedir?

Asla vazgeçmem. Bir şeyi kafama koyduysam yaparım.

*En sevmediğiniz huyunuz nedir?

İnsanların yüzüne söyleyemeyeceğimi arkasından konuşmam. Açık sözlü olma huyumu sevmiyorum yani.

*Hangi takımı tutuyorsunuz? En beğendiğiniz sporcu?

Beşiktaşlıyım. Bir zamanlar Beşiktaş’ta forma giyen Mario Gomez’i diyebilirim. Türk futbolcusu olarak Metin-Ali-Feyyaz diyebilirim.

*Ne tür müzik dinliyorsunuz?

Türk halk müziğinin yanı sıra bazen de arabesk dinlerim. Neşet Ertaş, Ferdi Tayfur’u çok beğenirim.

*Bu konuda yetenekliyim dediğiniz bir alan var mı?

İnsanları bir arada tutma, insanları birbirlerine kenetleme noktasında yetenekli olduğum düşünürüm ve söylerler.

*En son izlediğiniz dizi ya da film? En beğendiğiniz sinema oyuncusu?

TRT 1’deki Gönül Dağı dizisini takip ediyorum. Dizide samimiyet var, kötü alışkanlık yok, insanların birbirine saygısı var. Kemal Sunal’ın oyunculuğu ve karakterini beğeniyorum.

*En son okuduğunuz kitap?

Emine Işınsu’nun ‘Sancı’ isimli romanını okudum.

*Bir film çekseniz ismi ve konusu ne olurdu?

Filmin konusu Aydın, konunun içeriği efeler, filmin adı da ‘Sarı Zeybek’ olurdu.

*En sevdiğin renk?

Turkuaz

*Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?

Sokakta futbol oynamayı özlüyorum.

*Bir şeyin orijinaline sahip olmak isteseydiniz, bu ne olurdu?

İstanbul’un Fethi esnasında Fatih Sultan Mehmet Han’ın elindeki kılıca sahip olmak isterdim.

*Bir şeyi icat etmek isteseydiniz bu ne olurdu?

Böyle bir şeyi hiç düşünmemiştim. Teknik konular hiç ilgi alanıma giren konu olmadı. O yüzden icat bana çok uzak bir kelime.

*Sizce, hayatı en değerli kılan şey nedir?

Çalışmak, üretmek, topluma faydalı olmak.

*En beğendiniz söz?

Acizler için zor, korkaklar için müthiş olan şeyler, kahramanlar için idealdir.

*Sizi en iyi anlatan cümle nedir?

Durmak ölüm, taklit uşaklıktır, çalışmak ve yetişmek ise hayat ve hürriyettir.

*Hayatta en sevindiğiniz an?

Sevincimi ve üzüntümü dışarı belli etmek konusunda biraz kapalıyımdır. En sevindiğim an, evliliğimdir.

*Hayatta en üzüldüğünüz an?

Kaybettiğim anılardır.

*Bir korkunuz var mı?

Kaybetmek korkusudur.

*Hangi konu açıldığında sıkılırsın?

Riyakar söylemlerin olduğu ortam ve muhabbetlerden çok sıkılırım.

*Günlük hayatta kullandığınız en sık kelime nedir?

Çalışmak

*Gençlere bir çağrınız var mı?

Kendinizi sadece eğitim alanında yetiştirmeniz yeterli olmayacaktır. Hayatınıza sosyallik katmadığınız zaman en iyi mühendis dahi olsanız size faydası olmayacaktır. Hepimiz birer Türk genci olarak çok çalışmaya ihtiyacımız var.

*Yapmaktan keyif aldığınız şeyler nelerdir?

Ailemle vakit geçirmeyi, ticaret yapmayı, arkadaşlarımla günlük konularda sohbet etmeyi seviyorum.