Zaman zaman Belediye Başkanları da güç zehirlenmesi yaşar. Yetkilerinin sınırsız olduğunu düşünürler. Bu yüzden yanlış yapar, kan kaybederler. Millet menfaatlerini oy hesabı içinde oldukları zaman koruyamazlar.  Titreyip kendilerine geldiklerinde, “TAVŞAN BAYIRI AŞMIŞ” olur. Seçimlere 14 ay gibi kısa bir süre kaldı. Zaman da hızla geçiyor. Nazilli Belediye Başkanı sayın Kürşat Engin Özcan, Nazilli Belediyesi’nin kirada olan 900’ü aşkın belediye dükkanının aylıklarını (kiralarını) güncellemiş. Bir ayardan geçirmiş. Bunu yaparken şehir (kamu) menfaatlerini düşünmüş. Yaklaşan seçimi düşünmemiş. Düşünseydi, bunu yapamazdı. Esnaftan büyük bir feryat geldi. Bu hep böyledir. Aslında, bu fiyatlar 5-10 yıl önceden güncellenmeliydi.  Başkanlar, oy hesabı içinde hareket edince bu kararları alıp uygulayamadı. Düşünün, Nazilli’nin en merkezinde çarşının göbeğindeki belediye dükkanında 380 lira veren kiracıları var.  Karşısındaki dükkan kiraları ise 3-4 Bin lira. Nazilli menfaati için alınan bu kararlarda, esnaf arkadaşlarımız zamanında güncellenmeyen kira artışları için rahatsız olabilir.  Ancak kısa bir süre sonra kazanan yine onlar olacak. YANLIŞ HESAP, BAĞDAT’TAN DÖNER Belediye yanlış değerlendirmeler yapmış, yanlış kararlar da almış olabilir.  Bu nedenle, fazla zam yapmışta olabilir. Bunlar itirazlar sonunda oturulur, tekrar görüşülür. Gereken varsa yapılır.  ZİRA ESNAFLARIMIZ GERÇEKTEN ZOR GÜNLER YAŞIYOR. Esnaflarımız, gerek Covid-19’dan gerekse enflasyondan dolayı zor günlerden geçiyor. İçlerinde kepenk kapatanlar bile var.  Bu zamların önümüzdeki günlerde çok konuşulacağını, tartışılacağını biliyorum. Bu durumun kısa sürede geçmesini diliyorum. Şimdiye kadar esnaflarımız, nasıl ucuz kirada oturduklarını da bir düşünsünler. Bugün yüksek görülen bu kira zamlarının, Belediyenin eskiye dayalı görev ihmalinden kaynaklandığı da unutulmamalı. 5-6 yıldır kira artırımı yapılmayan kiraların olduğunu öğrendik.  Başkan bu kararıyla kamu menfaatini korumuştur. ŞEHİRLERDE, KAMU MENFAATLERİ RADİKAL KARARLARLA KORUNUR. BELEDİYE DE BUNU YAPMIŞTIR.  İnşallah, bir gün sıra çarşı içindeki kaldırım işgallerine de gelir.  ONLARDA BİR DİSİPLİNE BAĞLANIR. NAZİLLİ DİSİPLİNBLİ BİR ŞEHİR OLUR. ** İSLAM; İNANÇ, BARIŞ, HUZUR VE SEVGİ İSE...  İslam’ın; BARIŞ, KARDEŞLİK, SAYGI ve SEVGİ dini olduğunu hepimiz biliriz.  İslam mensubunun ne kadar İslam ilkelerine uygun yaşadığını kişi kendisini sorgulayıp bilir.  Hepimiz 11 ayın sultanı, RAMAZAN ayını yaşıyoruz. Bu ayda yapılan iftar sofralarına hep karşı çıktım. Neden.. Çünkü! Ramazan ayı, FAKİR FUKARAYI KUCAKLAMA, TOKUN AÇLIĞI ANLAMA AYI olarak kabul edilir  Peki, Allah aşkına iftar yemekleri böyle amaca uygun mu yapılıyor? O fakir fukaralar bu yemeklere davet ediliyor mu? gelebiliyor mu? Bu tür, iftar davetlerine kimler katılıyor, hiç düşündünüz mü? Mülki amirler, vekiller, daire müdürleri, makam sahipleri, iş adamları ve esnaflarımızın çevresi olan hali vakti yerinde insanlarımız. Onun için bu yemekler amaca uygun değil, yanlıştır diyorum. Teşbihte hata olmasın derler ya, “KÖR İLE SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR” diye, işte öyle bir şey oluyor. Duyuyoruz, izliyoruz bazı yerlerde, İFTAR VE SAHUR YEMEKLERİ çalgılı, müzikli yapılmaya başladı. Bu yetmiyormuş gibi böyle kardeşlik gecesinde bir de protokol masaları ile misafirler ayrışıyor.  GARAZİNE SİYASET anlayışımızı, burada da sergiliyoruz. Hiç değilse, Ramazan yemeğinde bu ayrımı yapmayın.  SONUÇTA FTAR YEMEKLERİ, GÖSTERİŞ HESAP YEMEĞİ, OLMAKTAN ÇIKARILMALI.  İHTİYACI OLANLARIN GELİP KARNINI DOYURDUĞU, İSLAMİ DEĞERLERE UYGUN, İFTAR YEMEKLERİ OLMALI  ** CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ YAKLAŞTIKÇA! Türkiye zor bir sürecin içinden geçtiği, zorlu bir dönem yaşıyor.  Bu herkesin ortak kanaati. Yaşanılan olaylardan ders almadığımızı, “NEFRET SİYASETİNİN DEVAM ETMESİNDEN” anlıyoruz.  Düne gelinceye kadar Millet İttifakı’nı tek aday üzerinde anlaşma sağlanacağına dair umudum çok fazlaydı. Ne var ki bu umudumu her geçen gün kaybediyorum. Neden mi?  Liderlerin ağzından, ADAYIMIZ sözü yerine BENİM ADAYIM sözcüğü çıkmaya başladı da ondan.  Hala parti liderlerinin, Türkiye’yi bu kadar ayrıştırdıklarının farkına varmadıklarını, sorumsuz davranmaya devam ettiklerini görmekteyiz.  Cumhurbaşkanlığı seçimini maalesef parti menfaati üzerinde görmek istemediklerini izliyoruz. Öyle olmasaydı, seçimi kazanabilecek adayların önü herkes seçildiği görevi tamamlayacak deyip kesilmek istenmezdi. CHP Lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu kadar ayrışan Türkiye’de yumuşak ve birleştirici bir isim olamayacağı, CHP’lilerin dışında genel bir kanaat haline getirilmeye çalışılıyor. Millet İttifakında, isim açıklama aşamasına geldiklerinde büyük ihtimalle uzlaşamadıklarını göreceğiz.  Her geçen gün gidişat maalesef bunu gösteriyor. Zafer Partisi Genel Başkanı sayın Ümit Özdağ, bu konuda iyi bir örnek oldu.  Çıktığı bir TV programında ne dedi?  “CUMHURBAŞKANI KARŞISINDA SEÇİLME ŞANSI OLAN ADAY MAHZUR YAVAŞ’tır” dedi.  Özdağ, “BAŞKA BİR ADAY ÇIKMASI HALİNDE, BİZ İKİNCİ ADAYI ÇIKARACAĞIZ” demesi, millet ittifakından ortak aday konusunda zor anlaşılacağını gösterdi. Sayın Özdağ; bu sözü ile, “DEDİĞİM DEDİK, ÖTTÜRDÜĞÜM DÜDÜK” anlayışını sergiledi.  MİLLET İTTİFAKI PARTİLERİ AYNI ANLAYIŞTA OLURSA, ORTAK ADAY NASIL ÇIKAR. ONU DA SİZ DÜŞÜNÜN. RAMAZAN BOYU, SİZ OKURLARIMDAN BİRAZ UZAK KALACAĞIM.  ŞİMDİDEN İYİ BAYRAMLAR…