Ekonomik sorunlarla boğuştuğumuz şu günlerde Aydın’da gariplikler yaşanıyor. Cari fazla veren bir ülke olmak için kendi öz kaynaklarımıza yönelmek adına hareket etmemiz gerekirken, doğalgaz kullanımının artacağı adımların atılmasına sevinçle karşılıyoruz.
2007 yılında çıkarılan kanun ile kimilerine göre Aydın çıkmaz bir yola sokulurken, kimilerine göre ülkenin en çevreci enerjisi ülke menfaatleri doğrultusunda kullanılmaya başlandı. Ben jeotermalin iyi yada kötü yanını ele almayacağım. Ben bugün konuyu farklı bir noktadan bakmak istiyorum. Geçmiş hükümetlerde Enerji ve Tabii Kayaklar Bakanlığı yapmış Taner Yıldız, 2014 yılında bir Aydın gezisi sırasında Aydın’dan çıkarılan sıcak su ile elde edilen enerjinin her yıl ülkeyi bir milyar dolar enerji ithalatından kurtardığını beyan etmişti. Bu 2014 yılındaki rakamdı. Günümüze geldiğimizde açılan yeni kuyular ve santraller baz alındığında ise bu tasarruf rakamının en az iki üç katına çıktığı inancındayım.
Jeoterali, sadece elektrik üretiminde değil farklı alanlarda da kullanabiliriz. Bunun yolunu bugüne kadar açamayan siyasiler bu işin en büyük sorumlularıdır. Bu ülkenin en büyük sorunlarından biri enerji ithalatı iken, bu enerji ithalatını bir nebzede olsa aşağıya çekecek adımların bugüne kadar atılmamış olması utanılması gereken bir ayıptır.
2004 yılından beri Aydın’ın çeşitli ilçelerinin doğalgaza kavuşturulmasına seçim propagandası yapan siyasilerden ilk defa jeotermal enerjinin şehir ısıtmasında kullanılabileceğine dair somut söylemler duymaya başladım. Ama işin garip tarafı Aydın’ın neredeyse bütün ilçeleri doğalgaz dağıtım lisansı kapsamına alınmış durumda.
Doğalgaz dağıtım lisansı kapsamına alınmamış ender ilçelerimizden Buharkent, için ufukta güzel bir ışık göründü. Buharkent’in beğenerek takip ettiğim belediye başkanı Mehmet Erol, ilçesinin jeotermal enerji sayesinde ısınması içi kolları sıvadı. Yaklaşık 40 milyon TL’ye mal olacak projeyle birlikte doğalgaza göre yarı yarıya tasarruf sağlanacağını ifade eden Başkan Erol, projeyle ilgili şu bilgileri paylaştı; “Jeotermal ısıtma, Türkiye’deki doğalgaz fiyatlarına göre yarı yarıya maliyet. Kuyucak’a doğalgaz geldi bize ne için gelmiyor? Jeotermali daha ucuza mal edeceğiz. Doğalgaz ücretlerinden alınan para şehirden çıkacak ancak jeotermalden gelen ücretler şehirde kalacak. İlk etaptaki hedefimiz merkezde 3 bin 800 konut. Model katılım bedeli ödenecek. Evin içine kadar sıcak suyu getireceğiz. Elektrik santrallerinin yerin altına enjekte edeceği suyu alacağız. Bir ısı merkezinde jeotermal akışkanla kendi suyumuzu ısıtıp, konutlara pompalayacağız. İlk etapta merkezi, arkadan köyleri ısıtmaya başlayacağız.”
Benim tanıdığım Mehmet Erol, belli bir aşamaya gelmemiş bir projeyi kamuoyuna açıklamaz. Sayın Erol’a inancım dolayısıyla açıkladığı projesini önemsiyorum ve tebrik ediyorum. Ülkenin dışa bağımlılığının önüne geçilmesi için atılması gereken örnek bir adım.
Jeotermal enerjinin ülkenin dev firmalarına daha da büyütmek dışında Aydın’ın ve ülkenin menfaatleri doğrultusunda kullanılabilmesi için siyasiler üzerine düşeni fazlasıyla yapması gerekiyor. Yeni bir kanun düzenlemesiyse bunu da sizler yapacaksınız.