Bundan tam 42 yıl önce ben henüz küçük bir aristokratken Eskişehir’den İzmir’e taşındık.
Allah uzun ömür versin babam, “İlerde lazım olur. Belki tribleks bir villa yaparız” diye imarı bile olmayan dağın başından bir arsa satın aldı.
32 yıl boyunca aldığı fiyattan bir kuruş bile değerlenmedi aldığı yer.
Arada dalga geçerdim “Aristokratlığı senden öğrendim umarım ticareti senden öğrenmem” diye.
Sonra bir gün arsanın hemen dibine Devlet Hastanesi yapılacağı duyuldu.
32 yıl sonra birden bire değeri 10’a katladı.
Satmadı, bekledi, hastane yapıldı değeri 20’ye katladı.
Tabi babam fırsatı kaçırmadı ve bana “Zengin ve yakışıklı bir aristokrat olmanın en önemli kısmı ileri görüşlü ve sabırlı bir aristokrat olmaktır evlat” diyerek ders verdi.
*
Geçtiğimiz hafta Merkez İlçe’mizin Belediye Başkanı Fatih Atay, bir açıklama yaptı ve Zeybek Mahallesi’nde 187 hektarlık alanda yeni bir semt yaratılması konusundan bahsetti. İlçede ilk kez bu kadar büyük bir alanda yeni bir şehirleşme olacağını söyleyen Atay, “İmar müdürlerimiz, komisyon üyelerimizin her biri bu planı hazırlarken yeni şehirleşme için özen gösterdiler. Bu çalışma ‘gizlilik’ içinde yapıldı. Bütün bilgiler Büyükşehir’e gidecektir ve orada onaylanacaktır. Bu gizlilik Büyükşehir onayına kadar sürecektir” dedi.
*
Bu kadar gizlilik insanda şüphe yaratıyor.
İşin garip tarafı o bölge için zaten Büyükşehir bir yıl önce 5 binlik imar planlarını çoktan hazırlayıp kamuoyuna sunmuştu.
İmar ile ilgili konular önemlidir.
187 hektarlık bir alanda imarlaşma yapıyorsanız oranın rant değerini de arttırıyorsunuzdur.
Ancak bu gizlilik içinde yapıldığında konudan sadece bu çalışmayı yapanlar haberdar olur.
Yani bu konudan haberdar olanlar o bölgenin değerleneceğini önceden bilir ve kendileri, yakınları veya tanıdıklarının o bölgeden arsa alması için önayak olabilirler.
*
Örneğin o bölgede benim beş para etmez bir arsam var ve ben oradaki yatırımı bilmediğim için gelen alıcıya arsamı ucuzdan vermek zorunda kalırım.
O bölgede neler olacağını bilen kişi, benim beş para etmez arsamı ucuza alıp zengin olabilir.
Bende saçımı başımı yolarım.
*
Şimdi merak ediyorum, Aydın Büyükşehir Belediyesi o bölgedeki yapılaşma için 5 binlik imar planlarını tamamlayıp, bir yıl önce kamuoyuna açıklarken, o bölgede gizli işler yapmazken, Merkez İlçe Belediyemiz neden binlik imar planlarını büyük bir gizlilik içinde yapma gereği duyuyor?
Yeni oluşacak mahallede kimlerin arazisi var?
Çalışma başladığından beri kimler arazi satın aldı?
*
En başta anlattığım olayı düşünün. Babam 32 yıl bekledi arsası kıymetlensin diye. Eğer devlet oraya hastane yapılacağını halktan gizleseydi ve yatırımı bilen biri gelip almak isteseydi belki de ucuza satacaktı.
GÜNÜN FIKRASI
Fadime’nin kocası Temel ölmüş.
Fadime çok üzgün. Sevgili kocasının mezarının başında oturmuş ağıt yakmaya başlamış.
Komşuları, arkadaşları da elleri önlerinde bu dramatik anı saygı içinde sessizce izliyorlarmış.
Fadime’nin kocası Temel’e yaktığı ağıt herkesin gözlerini yaşartıyormuş.
Fadime:
‘‘Ah Temel efendi ah. Sen ne güzel, ne alim adamdın. Fransızca bilirdin. İngilizce'yi, Alamanca'yı fevkalade konuşurdun. Sen edebiyattan, fizikten, kimyadan, riyaziyeden çok iyi anlardın. Şiir bilem yazardın” diyormuş.
İzleyenler suskunluk içinde bekliyorlar ama ölçüyü kaçıran Fadime’nin Temel’e sıraladığı övgüler bir türlü bitmek bilmiyormuş.
Artık Dursun dayanamamış ve patlamış:
‘‘Yahu Fadime, amma da büyüttün. Temel’i hepimiz tanırdık. Rahmetli hiç de dediğin gibi bir adam değildi. Mesela, Fransızca filan bilmezdi. Şiir de yazmazdı. Az biraz okuması, yazması vardı hepsi o kadar”
Fadime, Dursun’un bu sözlerini duyunca hemen ağlamasını kesmiş ve başını kaldırarak gururlu bir sesle şöyle yanıt vermiş:
‘‘Olsun. En azından heves ederdi”


GÜNÜN TESPİTİ

“..bu hayatta her insan bir kere vurulur sırtından.. çünkü her kardeş, her dost, her sevgili bir parça vicdansızdır..”

BEN

“..gerçekler ‘acıdır’, ben tatlıyım.. o zaman ben ‘gerçek’ değilim.. bu kadar ‘mükemmel’ bir şeyin gerçek olması da mümkün değil zaten..”

GÜNÜN SÖZÜ

“..milliyetçilik ‘milleti’ olmayanlar için faşizmdir..”

KADINLAR ERKEKLER

“..her kadın ‘güzel’ olduğunu zanneder.. çoğu kadın yanılır.