Bana kalırsa insanların hayatındaki en büyük soru işaretini barındıran konu: İman. Herkesin ağzından düşmeyen; Allah'ın adı, inşallahlar, Allah nasip etsinler, bitmek bilmeyen isteklerden sonra hayırlısıysa olsunlar, aminler, şükürler ve daha birçokları...
İman Tanrı'ya koşulsuz inanmaktır. Hem de yalnız kendi yaratılışınıza inanmanız yetmez.  şartsız koşulsuz, önümüze koyduğu her şeye, tüm kainata kendi bildiği ve istediği gibi, bir dünya yaratmış olmasına inanmaktır. Kiminle iki kelam edilse herkesin içi imanla dolu. Allah eksik etmesin tabi de. Herkesin içi söylediği gibi böylesine imanla doluysa nedir bu sonu gelmeyen kavga? Kendini var edebilmek için bir diğerinin üzerine basıp geçme, kıskançlık, tahammülsüzlük. Yani kendi varlığına ve var oluş şekline iman ediyorsun da bir diğerinin varlığına tahammül edemiyorsun. Sonrada benim içim imanla dolu diyebiliyorsun. Kusura bakmayın da o kadar cahilsiniz ki bu inanma şeklinizle Tanrı'nın karşısına çıkmaktan kaçın. Ya Tanrı'nın varlığını inkar edin. Ya da inandığınızı iddia etmeye devam edecekseniz. Bir zahmet yarattığına karşı biraz merhamet edin. Doymak bilmeyen iştahlarınızla sokaklarda yaşayan insanlara, sokak hayvanlarına baktığınız gözle bakmaya devam ederken Tanrı'ya inanıyormuşsunuz gibi durmuyorsunuz.
Getir firması bünyesinde çalışan bir kuryeyi sokak röportajı sırasında isyan ettiği nedeniyle işten çıkartı. İşten çıkartılmadan öncede bir çok konuda mobbing yaşattı. İnsanın aklının alamadığı konu şu: Ne söylemesini bekliyordunuz? Harika bir hayat yaşadığını mı? Daha geçen hafta altında son model arabası olan bir incir işletmesinin sahibi üstelik hükümete de çok yakın bir insan olmasıyla tanınırken ekonomik konularda darda olduğunu söylerken bir kuryenin muazzam bir hayat yaşadığına inanacak mıydınız? Yoksa içimizden birkaç tane akıllı bu işte bir iş var der miydi? :) Komik bir ülkeyiz komik olmasına da ama içinde yaşamaya çalışırken espriden keyif almıyor insan.
Çok şükür ki inançlı bir ülkeyiz düşene bir tekme daha atmak sevap olsa gerek ki İnsanoğlundaki tahammül yoksulluğunun bir açıklaması olsun. Onların inanç ve iman şeklinde Tanrı yalnız kendilerini yarattı. Kendisinden başka kimseyi yaratmamış olacak ki; sahip olan, güçlü olan, zengin olan yalnız kendileri olsun. Yaşam yalnız kendileri için sonsuz fırsatlar sunsun. Kendileri ya da kendilerinden olmayan hiç kimse eşit şartlara sahip olmasın. Bilmiyorsanız öğrenin elinizin tersiyle ittiğiniz şeyin bir insan olduğunu ve sizi yaratanla onu yaratanın aynı olduğunu fark etmeyi deneyin.
Zaten dalgalı bir ekonomiye sahiptik. Ancak pandemi nedeniyle zorunlu hale gelen yasaklarla son 2,5-3 yıldır. Hepimiz çok daha büyük bir zorluğun içinde kalmadık mı? Bu kuryenin söyledikleri hangimiz için sürpriz oldu ben işin bu kısmına fazlasıyla kızmış durumdayım. Birçokları kızdı ki Getir firması boykot edilmeye başlandı. Son yıllarda en yerinde uygulanan boykotlardan biri. Her eleştiri anarşik bir düşünceyle yapılmaz. Birileri bir şeylere isyan ediyorsa amacı yıkmak, yok etmek, aşağıya çekmek için değildir. Fark ettirmek ve düzelmesi için burada bir sorun var demesi gerekir. Yoksa bu kuryenin kimseyi kimseye şikayet ettiği falan yok. Firmasını kötülemek zarara uğratmak gibi bir amacı da yok. Adama hayatını sorulmuş. O da ne yaşıyorsa onu anlatmış.
Anlatmasaydı madalya mı takacaktınız!