Merhaba çok değerli SES Gazetesi okuyucuları. Bu haftaki kilit kelimemiz ‘Öfke’. Uzun süreli ve kontrol edilemeyen öfke nöbetleri için ne yapmak lazım hep birlikte inceleyelim. Bu hayatta her bir kişinin bir şeye karşı bir öfkesi vardır. Gün içerisinde anlık öfke durumları yaşanması normaldir.
Hoşumuza gitmeyen bir durum oluştuğunda, bu duruma karşı verilen temel duygulardan birisidir. Günlük yaşantımızda sinirimizi bozacak birçok olayla karşılaşırız. Bunlara örnek verecek olursak, trafikte hatalı sollama, dengesiz müdürler, anlayışsız arkadaşlar, aşırı hırs v.b… Bunun gibi olaylara uygun davranışlar sergilersek, öfke gayet sağlıklı olur. Öfkelendiğimizde ya bağırırız, ya kavga ederiz, ya da ortalığı dağıtırız. Bu olumsuz davranışları kontrol edemezsek kendimize zarar vermiş oluruz veya bazı ilişkilerimizi yıkmış oluruz. Öfkemizi içimize de atabiliriz. Kimseye çağırıp bağıramayabiliriz. Bir şeyi kırıp dökemeyebiliriz. Kavga da edemeyebiliriz. Ama emin olun arkadaşlar vücudumuza stres girdiği zaman bir şekilde çıkar. Vücudumuzdan nasıl elektriği atıyorsak, stres ve öfke de elektrik gibi çıkar. Günlük hayatımızda biriktirdiğimiz stres ve kızgınlık da benzer şekilde etki yaratır. Peki ne yapacağız diye soracak olursanız birazdan bilgilendireceğim. İlk önce öfke durumunda ortaya çıkan tepkilerden bahsedeceğim.
Arkadaşlar, öfke durumunda ortaya çıkan tepkiler; Kan basıncı artması ve kalp atışları hızlanır, Nefes alıp vermede düzensizlik, Aşırı stres ve gerginlik, Tartışma sırasında kişiye veya herhangi nesneye yönelik şiddet uygulanması vb.
Öfke duygusu geldiğinde, öfkelendiğimiz ortamdan uzaklaşmalıyız, daha sonra öfkeye sebebiyet veren asıl nedeni düşünelim, olumsuz düşüncelerden uzaklaşıp derin nefes alalım. Son olarak da vücudumuzu gevşetmeliyiz.
Hepimize stressiz, öfkesiz güzel hayatlar dilerim.
Kalın Sağlıcakla
Saygılarımla…